English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ C ] / Carnegie hall

Carnegie hall traduction Portugais

85 traduction parallèle
Evet ama benim Carnegie Hall'e gidip Bayan Swallow ile buluşmam gerekiyor.
Mas combinei no Carnegie Hall com Miss Swallow.
Carnegie'deki Bob Roller'ın şefliğini yaptığı konser.
Carnegie Hall. Bob Roller está conduzindo.
Carnegie Hall ve Nashville, bir arada olmaz.
Carnegie Hall e Nashville não andam de mãos dadas.
Şimdi Carnegie Hall'da bir dairede yaşıyor ve artık çok yaşlı. Giselle olarak çekilmiş fotoğrafları etrafa serpiştirilmiş.
Ela mora num apartamento em Carnegie Hall, tão velho quanto ela, cheio de fotos dela dançando a Giselle.
Carnegie Hall'da kalıyoruz.
Moramos em Carnegie Hall.
Bir daha Carnegie Hall çalamazsın.
Assim, nunca mais tocas no Carnegie Hall.
Carnegie Salonunda?
No Carnegie Hall?
Carnegie Hall'da çalıyor.
Está tocando no Carnegie Hall.
Carnegie Hall'da onu dinledim. 22 yaşındaydım.
Vi-o a tocar no Carnegie Hall, tinha eu 22 anos.
- Carnegie Hall'a nasıl gidersin?
- Como se chega ao Carnegie Hall?
Carnegie Hall'a nasıl gidersin?
Como se vai para o Carnagie Hall?
Carnegie Salonunda söyleyeceğimizi mi sanmıştın?
O quê, pensaste que tocaríamos no maldito Carnegie Hall?
Eğer Carnegie Hall oynayacak olursam, sizi arayacağım.
Se for tocar ao Carnegie Hall, ligo-lhe.
Merhaba, ben Troy McClure. Beni "Hulaed En İyi Hikâye" ve "Malikâneyi Soyup Soğana Çevirmeye Geldiler" gibi filmlerden hatırlayacaksındır.
Talvez se lembre de mim de filmes como A História do Hul e Vieram Roubar o Carnegie Hall.
Her zaman Carnegie Müzik Merkezi'nde oynamak istemişimdir.
Bem, eu sempre quis actuar no Carnegie Hall.
! Çoktan Carnegie Hall'da olacağını düşünüyordum.
Imaginava-te a dar concertos no Carnegie Hall.
- Carnegie Hall.
- Carnegie Hall.
- Carnegie Hall'da çalamayız. - Anne!
Nós não podemos tocar no Carnegie Hall.
- Carnegie Hall. Biliyorum.
- Carnegie Hall.
1993'de Carnegie Hall'da yapılan orijinal Keman Festivalinde toplanan bağış...
A receita do concerto de 1993 permitiu financiar o programa de violino durante 3 anos.
Herkes Carnegie Hall'un konser için en iyi yer olduğunu biliyordu.
Toda a gente sabe que o ideal seria o Carnegie Hall...
Bana "New York'a, Carnegie Hall'a ne zaman gidiyoruz?"
Os cubanos não paravam de perguntar, "Quando vamos a Nova Iorque actuar no Carnegie Hall?"
Carnegie Hall, New York 1 Temmuz 1998
Carnegie Hall, Nova Iorque 1 de Julho de 1998
Rus Filarmoni Orkestrası'ndan ünlü bir kemancı. Carnegie Hall'dendir.
De Carnegie Hall.
Heifetz, Carnegie Hall'da çaldığında konser olur.
Heifetz no Carnegie Hall isso é um concerto.
1961'de Pearl, bir reklam sesinden gerçek sanatçılığa geçiş için... Carnegie Hall'da bir konser verecekti.
Em 1961, Pearl aproveitou uma aparição no Carnegie Hall para dar o salto de cantora de jingles para artista.
Falk, Carnegie Hall'da bir adam sahneye çıkıp kusarsa, her zaman buna sanat diyecek birkaç kişi bulursun.
Falk, se alguém sair da cena no Carnegie Hall e vomita, sempre haverá alguém que chamara de arte.
Savaşta açıkça, kimileriyle ters düşmek bahasına Rusları destekledi. En çok da Carnegie Hall kampanyasında, kafası karışık Orson Welles'den sonra.
Na Segunda Guerra, ele apoiou aberta e polemicamente os nossos aliados russos sobretudo num comício no Carnegie Hall, onde seguiu Orson Welles.
Carnegey Salonu gibi
Próxima parada : Carnegie Hall.
Orayı bilir misin?
Conhece o Carnegie Hall?
Conneygi Salonunu olduğu yer.
Onde fica o Carnegie Hall.
Sizin başarıya ulaşmanız gibi, dedektif.
Do mesmo modo que entrou para a Carnegie Hall, Detective.
Amacım şu : Büyük ve itibarlı bir yerde adım okunduğunda... mesela Carnegie Hall'da... üzerimde bu elbiseyle çıkacağım.
Sabes, a minha ideia é ser anunciada num sítio grandioso e importante, tipo o Carnegie Hall.
Bu bir komedyenin sahneye çıkıp gösteri yapacağına keman çalmasına benziyor.
É como o cómico que vai a Carnegie Hall mas aparece e vai tocar violino.
- Yoksa Carnegie Hall mı?
- Carnegie Hall? - Não sejas tolo pai.
- Carnegie Hall'da Bob Dylan'i izledi.
- Viu o Bob Dylan no Carnegie Hall.
Barbirolli "Pathétique"'i yürütmeli.
Barbirolli vai orquestrar "La Patética" no Carnegie Hall.
Carnegie Hall'da gösteri yapmak gibiydi.
- É como tocar no Carnegie Hall.
İsmim Carnegie Hall'da Hepsini istiyorum
Meu nome brilhando no Hall da Fama Eu quero isso tudo!
NYÜ'daki tek kraliçe Carnegie Hall'daki Liza'ya bileti olan kişidir.
As únicas rainhas na NYU são as que têm bilhetes para ver a Liza no Carnegie Hall.
İki sene evvel Carnegie Hall'da söyledik.
Há dois anos, cantámos no Carnegie Hall.
Carnegie Hall'da bir gösteri yapmıştım.
Eu já fiz um espectáculo no Carnegie Hall.
Carnegie Hall'da nasıl konser verebileceğini biliyor musun?
Sabe como se chega no Carnegie Hall, não é?
YEDİ YAŞINDAKİ VERONICA MILLER CARNEGIE HALL'DA LISZT ÇALDI
VERONICA MILLER, DE 7 ANOS, TOCA LISZT NO CARNEGIE HALL
Biz de Carnegie Hall'daki "Dünya Müziği ve Kadınlar" gösterisinden çıktık.
Nós fomos agora ver "Mulheres da World Music", no Carnegie Hall.
Carneige Hall'daki konserinden sonra imzalamıştı.
Ela assinou aquele programa depois do seu concerto em Carnegie Hall.
Carnegie Hall için ne derler bilir misiniz?
Sabem o que dizem do Carnegie Hall?
Steely Dan, Carnegie Salonu'nda, sahne arkası biletlerimiz var.
Steely Dan. Carnegie Hall. Passe de bastidores.
Carnegie Salonu, bir ay önce.
Carnegie Hall, mês passado.
Carnegie Hall!
Carnegie Hall!
- Carnegie Hall'da.
- Vais ao Carnegie Hall.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]