English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ C ] / Carroll

Carroll traduction Portugais

716 traduction parallèle
Babamın güzel Madeira'sından son kalan. Amcası Savannah'lı Amiral Will Hamilton'dan devralmış. Amiral, Carrolton'lu kuzeni Jessica Carroll'la evlenmiş.
É a última garrafa de Madeira do meu pai, que ele recebeu do tio, o almirante Will Hamilton, que casou com a prima, Jessica Carroll de Carrollton, que era prima dele em segundo grau e parente dos Wilkes.
Lewis Carroll ölümsüz olacağını biliyor muydu?
Será que Lewis Carroll sonhou que seria eterna?
Earl Carroll'ın Vanities müzikaline gitmiş miydiniz?
Bem, viram "As Vaidades de Earl Carroll"?
Carol.
- Carroll? - Estou.
Kısa çocuk öyküleri yazıyorum, gerçi Grimm, Hans ve Lewis de yazmıştı.
- O que? Contos para crianças, tal como Grimm, Hans Andersen e Lewis Carroll.
Dr. Carroll, Russell'ın iki hafta boyunca her türlü yorgunluk ve heyecandan uzak durması gerektiğini söyledi.
O médico disse que Russell não pode sentir emoções fortes...
Anderson'ların ismi, bay Carroll.
O nome é Anderson, Sr. Carroll.
Bu bay, Carroll.
Este é o Sr. Carroll.
Mr Carroll, ilçede herkes onların savaşın dışında yaşadığını biliyor.
Sr. Carroll, toda a gente na região sabe que eles estão afastados desta guerra.
Lewis Carrol'un'Alis Harikalar Diyarında'sı..
Aquele tipo magrinho é a Alice No País Das Maravilhas por Lewis Carroll.
Ya kuyu çok derindi, yada Alice çok yavaş yuvarlanıyordu çünkü düşerken çevresine bakınacak, arkasından neler gelecek bakalım, diye düşünecek vakit buldu. Lewis Carroll Alice Harikalar Diyarında
Ou o poço era muito profundo, ou sua queda foi muito lenta, porque enquanto ela caía, teve tempo de olhar ao redor e se inquietar pelo que iria acontecer.
- Bay Clay Carroll, Bay John O'Hanlan.
- Sr. Clay Carroll, Sr. John O'Hanlan.
Bay Carroll iplik ve düğme pazarlamacısıdır.
O Sr. Carroll é vendedor de mercearia.
Şey, aslında Bay Carroll, Henüz bir işle ilgilenmiyorum. Ben sadece...
Bem, no momento, Sr. Carroll, não tenho nenhum negócio ainda.
Tarihi eserden kastınız nedir, Bay Carroll?
Qual monumento histórico, Sr. Carroll?
Bay Carroll, felaket olarak sayılabilecek hiçbir şey yapmadığımı düşünüyordum.
Bem, Sr. Carroll, não creio que estou fazendo algo tão terrível.
Olin Caroll'la çatıştı.
Entrou num duelo com o Olin Carroll.
Senatör Carroll, Bağımsızlık Günü'nü kutlamak üzere bizlerle birlikte.
O Senador Carroll está aqui para celebrar o Dia da Independência.
Austen Tucker, Senatör Carroll'ın politik danışmanı olarak aramızda.
Austin Tucker está aqui, hoje, como conselheiro político do Senador Carroll.
Austin, senin, Senatör Carroll'ın adaylığını koymasını istediğini duyduk.
Austin, dizem que quer obter a nomeação para o Senador Carroll.
İşte Senatör Carroll ve Bayan Carroll.
Eis o Senador Carroll e a Sra. Carroll.
Burada Senatör Charles Carroll'ın ölümüne ilişkin soruşturmanın resmi duyurusu için toplanmış bulunuyorsunuz.
Foram convidados a vir aqui para a declaração oficial do resultado do inquérito sobre a morte do Senador Charles Carroll.
Hemen hemen dört aylık bir soruşturma ve onu takiben dokuz haftalık mahkeme sonrasında, komitenin vardığı sonuç... Senatör Carroll'a Thomas Richard Linder tarafından suikast yapıldığıdır.
Após 4 meses de investigação e 9 semanas de audições de testemunhas, esta comissão chegou à conclusão de que o Senador Carroll foi assassinado por Thomas Richard Linder.
Carroll soruşturmasının tekrar açılmasını talep ediyorum.
Estou a exigir a reabertura da investigação do caso Carroll.
Sadece Carroll suikastiyle ilgili değil.
Isto não tem que ver apenas com o assassínio do Carroll.
Carroll ile karşılaştırılmanız çok saçma.
Esta comparação entre si e o Carroll é absurda.
Kuvvetli kanıtlar... Frady'nin Carroll suikastini saplantı haline getirdiğini ortaya koydu.
Um esmagador conjunto de provas revelou que Frady estava obcecado pelo assassínio de Carroll.
Adım Carroll Todd.
Chamo-me CarroII Todd.
Bay Cassell "e Carroll Todd" un geldiğini söyleyebilir misiniz?
Importa-se de dizer ao Sr. CasseII que está aqui o CarroII Todd?
Bay Carroll bütün sene benimle dalga geçti.
Viste o que escreveu o Sr. Carroll na minha ficha anual?
Sevgiler, Bay Carroll. "
Carinhosamente, Sr. Carroll "
Ve artık, benim sevgili kırkdördüncü... güzel oğlanım. Artık halanı... ovalama zamanın geldi.
E agora, meu escocês sortudo de 44, tens de lavar o papá Carroll.
Görüntüler Lee Marvin'in kimliğini öğrendiğinde Carroll O'Connor'ın zihninde çakıyordu. Örgütün tepesine giden yolda önüne çıkan herkesi yerle bir eden bir katil.
No final dos anos 60, o gênero tornara-se tão versátil, que podia até abarcar um estilo de vanguarda.
İsterseniz yarın yine yaparız, Bay Carroll.
Se quiser, amanhã podemos repetir a dose, Sr. Carroll.
"İsterseniz yarın yine yaparız, Bay Carroll."
"Se quiser, amanhã repetimos a dose, Sr. Carroll."
Uyanın Bay Carroll.
Acorde, Sr. Carroll.
Bana kafa mı tutmak istiyorsun, Carroll?
Queres bater, Carroll? Para trás!
Jim Carroll 17 yaşındayken, daha sonra "Basketbol Günlükleri" adını vereceği kitabını tamamladı.
Com 17 anos, Jim Carroll completou o que seria conhecido como "Diários do Basquetebol".
Jim Carroll halen New York'ta yaşıyor. Tanınmış bir şair, müzisyen, romancı ve performans sanatçısı olarak yaşamını sürdürüyor.
Actualmente, vive em Nova Iorque onde continua a escrever e é um afamado poeta, músico, romancista e actor.
O "Silindir Şapkalı *". * Lewis Carroll'un ünlü romanındaki bir karakter
- Alice no País... Ele é o Chapeleiro Louco.
Aktris Diahann ile evlendiğinde..... tüm dünyayı sallamıştı.
Ele estremeceu o mundo quando se casou com a actriz Diahann Carroll.
Diahann Carroll ve Vic Damone'un çocuğu.
Então ele é o filho da Diahann Carroll e do Vic Damone.
Sonunda Mandy Carroll oradaydi.
Mandy Carrol estava aqui esta noite.
- Teşekkür ederim, Bayan Carroll.
- Obrigado, Miss Carroll.
- Efendim, ben- - - Haddini aşıyorsun, Bayan Carroll.
Está-se a dar ares, Miss Carroll.
Dün gece evde, siz ve Alton'dan başka kim vardı, Bayan Carroll?
Quem mais estava em casa ontem, para além da Miss Carroll e do Alton?
Carroll da, Alton da görmüş onu.
A Miss Carroll viu-a. E o Alton.
Kaç franktan söz ediyoruz, Bayan Carroll?
- De quanto falamos, Miss Carroll?
- Evet, postaya veren Bayan Carroll'dı.
- Sim, e foi enviada por Miss Carroll.
GIBSON'IN EV KADINININ YEMEK KİTABI
LIVRO DE RECEITAS DE CARROLL GIBSON MIL CAMINHOS PARA O CORAÇÃO DE UM HOMEM
- Hiç değilse dostum var.
- Ao menos, eu tenho amigos. Miss Carroll!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]