Case traduction Portugais
1,168 traduction parallèle
Bir düşünün, örneğin, ben zamanda geri dönüyorum kendi öz büyükbabamla tanışmak için o evlenmeden çok önce, Çocukları olmadan önce.
Imagine-se que viajo ao passado e conheco meu avo antes de que se case e tenha filhos.
Babam onunla evlenmemi istiyor ama yapamayacağım!
Meu pai quer que eu case com ela mas eu não quero!
Biliyorsun, Arthur baban Susan'la evlenmeni isteyecek.
Você sabe, Arthur o seu pai vai exigir que case com a Susan.
Susan'la evlen, Queens'deki hiç kimseyle de eğlen.
Case com a Susan e fora com todos os de Queens.
Susan'la evlen, Arthur.
Case com a Susan, Arthur.
Evlensene.
Case-se.
Sonunda kendisine aşık yakışıklı prensle evlenecek.
Talvez ela se case com o bom príncipe, que a ama.
Onunla evlenmesini istemiyorum.
Não quero que ela se case.
Eğer biriyle evlenirsem, bir yazarla evlenirim. Ama korkarım kimseyle evlenmeyeceğim.
Se casar com alguém, será com um escritor, mas duvido que case.
Onunla evlenmem için ısrar etti, o ve ben birbirimiz için yaratılmışız.
Ele insiste que case com ele na devida altura, que ele e eu somos feitos um para o outro.
Case YeIIow, Fransa saldırısı başladı, aynı anda Belçika ve Hollanda'da.
Case Yellow, o ataque a França, começa, com o assalto à Bélgica e à Holanda.
Tai Feng'le evlenmeni istiyorlardı.
Querem que te case com Tailandês Feng.
Öğüdüm şu, bu sevimli genç kadınla evlenin ve Viyana'da bizimle kalın.
Aconselho-lhe que se case com esta encantadora menina e que fique connosco em Viena.
- Bayan Quested ile evlensenize.
- Case-se com a Miss Quested.
Ginny'nin bu doğuluyla evlenmesinden hepimizin canı sıkkın.
Preocupa-nos a todos que a Ginny se case com ele.
Aranızda nikah kıyan kimse var mı?
Há alguém aqui que nos case?
Kimse seninle evlenecek kadar deli değil.
E näo hä - de haver nenhum maluco que case contigo.
İyi ama ikimiz Copa'da buluşacaktık, onu evlenmeye ikna edecektik.
Mas nós dois nos conhecemos no Copa! - Tento fazer com que se case comigo.
Cecilia'yla evlen.
Case com Cecília!
Onunla evlenmemi istiyorsun, değil mi?
Queres que eu case com ele, não queres?
Benden evlenmemi istiyorsun.
Então, ainda vais pedir-me que eu case.
Yani, senin yerine evlenmemi istiyorsun.
Então, queres que case em teu lugar.
Torino Gran Düşesi Sophia var Prens'le asla evlendiremeyiz.
Bem, há a grande duquesa Sophia de Turim nunca conseguiremos que se case com ele.
Bu gül ağacı ile evlenmesini diliyorum.
Quero que case com este botão de rosa.
In that case, what good is a man?
Do que serve ter um marido assim? Parece amar-te muito, mas...
Aziz Brigid lütfen onunla evlenmeme izin verme.
Mãe de Deus... Santa Brigid... por favor não permita que eu me case com ele.
Meryem Anamız, Aziz Brigid lütfen onunla evlenmeme izin vermeyin.
Mãe de Deus, Santa Brigid... por favor não deixe que me case com ele.
Yüzbaşı Gordon'la evlenmemi istiyor.
Ele quer que eu me case com o Capitão Gordon.
- O evlensin Yüzbaşı Gordon'la.
- Ele que se case com o Gordon.
- Evlen, Tess.
Case-se, Tess.
- Benimle kim evlenir sanıyorsun?
Com quem você espera que me case?
Şey, 97 % olasılıkla Tess'e aşk mektubu gönderen birisi onunla evlenecek.
Bem, uh, há uma probabilidade de 97 % de que alguém que está a enviar cartas de amor se case com Tess.
Yine mi, Case?
Outra vez, Case?
O geçen seneydi değil mi, Case?
Isso foi no ano passado. Certo, Case?
- Ama, Case...
- Mas, Case...
- Devam et, Case.
- Vai lá, Case.
O senin hala en sevdiğin kardeşin mi, Case?
Ele ainda é o teu melhor irmão, Case?
O sadece bir adam, Case.
É apenas um homem, Case.
Neyin var, Case?
Qual é o problema, Case?
Gerçek olan, ya da olmayan şeyler, Case?
Algo real, ou não, Case?
Sen ne dersin, Case?
Ok, Case?
- Geoffrey gelmeye korkuyor, Case.
- O Geoffrey tem medo de ir, Case.
Niye onunla gidiyorsun, Case?
Porque é que vais com ele, Case?
Yani öldü mü, Case?
Achas que ele está morto, Case?
Seni korkutmak istememiştim, Case.
Não te queria assustar a ti, Case.
Case'in bok gibi hissetmesine neden oldun.
Fizeste o Casey sentir-se como merda hoje por se sentir assustado.
Case?
Case?
Aldırış etme ona, Case. Buraya giremez.
Esquece-o, Case, ele não consegue entrar.
Bilmiyorum, Case.
Não sei, Case.
Case, pencereden.
Case, a janela.
- amca... babamın Tai Feng'le evlenmesine izin ver.
Deixe que meu papai se case com Tailandês Feng.