Catherine traduction Portugais
4,417 traduction parallèle
Catherine, sana yalvarırım!
Catarina, imploro-vos!
Kraliçe Catherine'in bir yerlerde acil durumlar için sakladığı bir altın zulası var.
A Rainha Catarina tem um depósito secreto de ouro algures, para emergências.
Hizmetinden faydalanmayı tercih etmeyecektim. Catherine'e insanca davranması ve hayat kurtarması için fırsat verdim. Ama reddetti.
Preferia não usar os teus serviços, mas dei à Catarina a opção de ser um ser humano e de salvar uma vida, e ela recusou.
- Pekala, ya Catherine?
- Então, e a Catarina?
Mektup gayet açık, Eğer isteklerini yerine getirmezsek, Catherine's cesedi şatonun kapılarına atılacak.
A carta é clara quando diz que, se não cedermos, o corpo da Catarina será depositado aos portões do Castelo.
Catherine'i kaçıranların niyeti onu canlı teslim etmekse bile....... ki bunun için kesinlikle bir kaç gün fidyeyi bekleyecekler..... Ya da beklemeyecekler.
Ou os raptores da Catarina pretendem devolvê-la viva... Nesse caso, certamente esperarão uns dias pelo resgate... Ou não.
Catherine'nin.
É da Catarina.
Fidyecilerin niyeti Catherine'i canlı teslim etmek, ama parça parça.
Os raptores tencionam devolver a Catarina viva, mas em pedaços.
Ve Catherine'nin küpelerini durumun ehemmiyetini daha iyi anlatmak için ona taktım
E enfiei-lhe o brinco da Catarina para embelezar a história.
Catherine'i öldürmeyeceğim.
Não vou matar a Catarina.
Catherine'i kaçırmak için paralı asker mi tuttun?
Contratastes um mercenário para raptar a Catarina?
Aylardır, Catherine'in hangi adamları genelevdeki, vatandaşlarımın katliamına ortak olmuş, onu bulmaya çalışıyordum
Durante meses, tenho tentado descobrir qual dos homens da Catarina participaram no massacre dos meus homens no bordel.
Bir süre önce Catherine'e adamlarımı ödünç vermiştim.
Emprestei os meus homens à Catarina há um tempo.
Ben, ee, Catherine'i bulmamda bana yardım etmesi için onu görevlendirmek istemiştim.
Queria empregá-lo para me ajudar a encontrar a Catarina.
Catherine için bir takım işler çevirdi.
Ele fez uns trabalhos para a Catarina.
Muhafızlarım Catherine'e hizmet ediyor olabilirler, ama bana sadıktırlar.
Os meus guardas podem ter servido a Catarina, mas são leais a mim.
Catherine mi?
A Catarina?
Catherine'e bu adamları o vukuatı planlamasından çok öncesinde kiralamıştım.
Emprestei esses homens à Catarina muito antes de ela planear o incidente.
Ama Catherine'e benim işlerimden uzak durması gerektiği öğretilmeli.
Mas a Catarina tem de aprender a ficar fora dos meus assuntos.
- Catherine.
- Catarina.
Üzgünüm, Catherine.
Lamento, Catarina.
Catherine, her şey yolunda mı?
Catherine, está tudo bem?
Bu delilik Catherine!
- Isto é de loucos, Catherine!
Merhaba, ben Catherine.
É a Catherine.
Köy çok korunaklı görünüyor Cat, çocukları oradan çıkaramayız.
O lugar parece protegido, Catherine. Não podemos apanhá-los lá.
Catherine, sen misin?
Catherine, és tu?
Catherine nerede?
Onde é que está a Catherine?
Catherine'i tek başına bırakamam. Tamam.
Não posso deixar a Catherine sozinha.
Kafanı yastığa koy ve rahatla, tamam mı?
A Catherine é adulta, pode tratar dela. Baixa a cabeça, relaxa. Certo?
Catherine?
Catherine?
Catherine.
Catherine.
Kayıplardan laf açılmışken hiç Catherine'le konuştun mu?
Bem, falando de... pessoas desaparecidas, tu, por acaso, falas com a Catherine?
Catherine hayatı boyunca ordudaydı.
A Catherine tem sido militar mais de metade da sua vida.
- Bu akşam mı? - Ve iyi tarafıysa Catherine ve ben sonunda her zaman istediğimiz normal bir hayat yaşama şansını yakaladık.
- O lado bom é que a Catherine e eu teríamos finalmente a oportunidade de ter a vida que sempre quisemos.
Catherine, sana el sallıyor sen de salla.
Catherine, ele disse-te adeus, retribui. Tens que te integrar, lembras-te?
- Catherine, yapma ama, New York mu, harbiden mi? - Ne var ya?
- Catherine, vá lá, Nova Iorque, a sério?
Hayır. "Aması" yok, Catherine, tamam mı?
Não. Não há "mas", Catherine.
Yankee'ler kaybetmiş. Catherine!
Os Yankees perderam.
Catherine? Ne?
Catherine?
Catherine o öldü.
Catherine, ele está morto.
Catherine... 10 dolarına bahse varım, Bayan Harris tam kocasının geleceği sırada Memur Lewis'i arayıp gelmesini istedi.
- Catherine... Aposto que a Sra. Harris ligou para o agente Lewis para vir na sua patrulha quando o marido estava a vir para casa.
Ben Catherine'i korumaya çalışıyorum.
Eu estou a tentar proteger a Catherine.
Yatak odasına, Catherine'nin onu suçlu olduğuna ikna edecek sahte bir mektup koyarken, Kellesini de çabucak aldım. Bu size huzur getirirse tabii.
Decapitei-a rapidamente, se isso vos trouxer paz.
Catherine, orduya bildirmek zorundasın.
esta não é a forma de o fazer.
Bu işi onlara bırak.
Catherine, tens que chamar os militares, e tens que os deixar tratar disso.
Cath.
Catherine.
Catherine's kocaman kız, kendi başının çaresine bakabilir.
Não precisamos disso.
Catherine...
- Catherine...
- Ne var ya?
- Catherine!
Catherine!
- Catherine!
Catherine için.
- Pela Catherine.