English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ C ] / Cell

Cell traduction Portugais

40 traduction parallèle
Soft Cell.
Soft Cell.
Bülent'in serası değil mi lan bu?
That bastard Wong Chun is growing opium in his cell.
Sakal, Kuzu Siki ; alalım öne sizi.
Big Boy, Brain Cell, you two first.
Hoover 50li yıllarda Kara Hücre adında gizli bir örgüt kurdu.
O Hoover começou uma organização secreta nos anos 50, chamada Black Cell.
Nasıl olduysa kanında güçlendirilmiş kök hücrelere rastladım.
De algum modo você obteve sangue rico em stem-cell.
Street Fighting Man, Won't Get Fooled Again, Cell Block Number 9
Won't Get Fooled Again, Cellblock Nº9, Ohio,
Sende basal cell carcinoma ( deri kanseri ) var.
Você tem um carcinoma de células basais.
Ve ben Shannon Leel değilim.
- E eu não sou Shannon Cell.
200 tane kadar yüksek çözünürlüklü resim alıyor.
Equipado com um processador Cell de 1.2 mega-hertz, e está carregado com 200 fotos de alta resolução.
Stem cell fajita *?
Fajita de células estaminais?
Bana hemen cell saver bulabilir misin Sam?
Sam, arranja-me um recuperador de células, por favor?
İkinci göğüs tüpünü takarken kanı yeniden kazanmak için cell saver'ı bağladık.
Usámos o recuperador de células para reciclar o sangue enquanto coloquei um segundo dreno no tórax.
- Sonic The Hedgehog, Splinter Cell.
- Sonic, The Hdgehog, Splinter Cell.
İnanıyoruz ki kız arkadaşın bir terörist grubu olan Sleeper Cell için çalışıyor.
Temos razões para acreditar que a tua namorada está a trabalhar para uma célula terrorista.
Ben Burns zafer sarhoşu şekilde soğuk ve taze sütünü yudumlar ve binlerce kamera onu çekerken Sirrus Aeronautics neredeyse 1-2 puanlık kazanç sağlayarak Penninsula Güç Hücre Şirketi'nin hakimiyeti ele alması için gerekli parayı karşılayamamasına sebep oldu.
Mas, enquanto o Ben Burns se sentava a embebedar-se com leite fresco na meta, com milhares de câmaras a tirarem-lhe fotografias, a Sirrus Aeronautics obteve um ganho de quase doze pontos, o que imediatamente impediu a Penninsula Power Cell de ser capaz de suportar o preço de um controlo absoluto.
Geçitten ilk çıkan Hidra-Cell Takımı oldu.
A primeira equipa a passar é... a equipa HydroCell?
Mumbai Anti Narkotik konuşuyor! Silahlarınızı bırakıp teslim olun.
- Este é o Anti-Narcóticos Cell da polícia de Mumbai!
Mumbai Anti Narkotik!
- Surrender suas armas! - Este é o Anti-Narcóticos Cell da polícia de Mumbai!
* Kurtulmalıyım bu hapishane hücresinden *
# I just gotta get out of this prison cell #
Sickle cell anemiye ne dersin?
- Que tal anemia falciforme?
Nasıl olur da hiç birimiz dün gece hakkında hiçbir şey hatırlamaz?
Como é de todos nós não consigo lembrar uma única coisa de ontem à noite? [Cell anel de telefones]
Satmak... Sat...
Cell...
Adrian Cross'un grubu Açık Hücre'nin bir üyesi. 30 bin gizli devlet belgesini "serbest bırakıp" sahadaki ajanların hayatını tehlikeye attılar.
Ela faz parte do grupo do Adrian Cross, a Open Cell, que divulgou 30.000 documentos secretos do governo, colocando em risco vidas de agentes no terreno.
Terörist tehdidi bir oyun Açık Hücre'ye veri yükleyecek vakti kazanmak için.
A ameaça terrorista é um disfarce para ganhar tempo e enviar os dados à Open Cell.
Veya Açık Hücre'nin daha çok zarar vermesini göze almaya?
- Ou causar mais danos com a Open Cell?
Splinter Cell oynamayı sevdiğini gördüm.
Eu reparei que ele gostava de jogar "Splinter Cell".
Bu kötülüğün nereden geldiğini bilmiyoruz, hangi hücreden geliştiğini
Não se sabe de onde veio o mal. De como o Cell surgiu.
Geo-Cell aramaları Dr. Railly'e kadar takip etti.
Seguimos o rasto das chamadas para a Dra. Railly.
Doğru ya hepsi Cell'in infilak etmesi yüzünden oldu.
Você ficou em pedaços com a explosão do Cell, não foi?
Bugün Palmer Tech, % 100 geri dönüştürülebilir bir batarya olan, Güç Hücresi'ni sunmaktan gurur duyar.
Hoje a Palmer Tech apresenta a Power Cell. Bateria 100 % reciclável.
She-who-must-not-be-named82 İyi seyirler. The Walking Dead 7. Sezon, 3.
"S07.E03" "The Cell"
Phone we confiscated from his prison cell was smuggled in a couple days ago.
O telemóvel que tirámos da cela dele só lá estava há uns dias.
Üstünkörü bir iş yapacaksan Gölge Telefon ile oluyor.
Se quisermos jogar sujo, há o Shadow Cell.
Boston Uluslararası Havaalanı'ndaki A terminalinde.
CELL : CHAMADA PARA A MORTE
Kafes güreşi posteri mi?
Um poster do "Hell in a Cell"?
[cell phone rings] Merhaba?
Estou?
Bırak da sickle cell onların olsun.
Deixa-os terem a anemia falciforme.
Biri arıyor.
[Cell phone rings] Chamada.
TRAIL ENERJİ HÜCRESİNDE TEHLİKE.
PERIGO ASSINATURA ENERGÉTICA DO CELL
Siber suçlar için Kanvinde ile konuşabilir miyim?
Passe-me a Kanvinde da Cyber Cell.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]