Centaurlar traduction Portugais
44 traduction parallèle
- Centaurlar'la ne problemleriniz var? - İğrenç hayvanlar.
Que problemas têm com os centauros?
Nehrin yakınında, Centaurlar'ın ve adamların bir köyü var.
Tu sabes como são. Perto do rio há uma vila de centauros e homens.
- Şimdi, Centaurlar'ın arkadaşı değilim diyerek neyi kastettin?
O que quiseste dizer com isso de não seres amiga dos centauros?
- Uzun zaman önce ordum Centaurlar'la savaştı.
Há muito tempo, o meu exército lutou contra os centauros.
- Centaurlar aptallıkları ile tanınmıyorlar.
Os centauros não são conhecidos pela sua estupidez.
Bizden sadece Centaurlar'ın nefret ettiğinden biraz daha az nefret ediyor.
Odeia-nos um pouco menos que aos centauros.
Bu Centaurlar'a bağlı.
Isso depende dos centauros.
- Centaurlar'la savaşmıştım, ne yapabileceklerini biliyorum.
Já lutei contra os centauros sei do que são capazes.
Ve genede, Centaurlar kımıldamadan ordumla savaştılar.
E ainda assim, os centauros neutralizaram o meu exército.
- Kulağa Centaurlar da bunu istiyormuş gibi geliyor.
Soa como se os centauros estivessem a pedir isso.
Ve o bütün Centaurlar'ın ve erkeklerin kötü olduğunu düşünmüyordu.
E não achava que todos os homens e centauros fossem maus.
Centaurlar'ın belli güçleri ve zayıflıkları var.
Os centauros têm pontos fortes e fracos.
- Centaurlar'la ilgili ne biliyorsun?
O que sabes tu sobre os centauros?
- Centaurlar'ı takdir eden bir arkadaşım vardı.
Tinha uma amiga que os admirava.
- Peki, eğer arkadaşın bu kadar fazla Centaurlar'dan hoşlanıyorsa, şimdi nerede?
Bem, se a tua amiga gosta tanto de centauros, onde está agora?
O ayrıca bana Centaurlar'ın yüksek onur duygusu olduğunu söylemişti.
Ela também dizia que os centauros tinham um grande sentido de honra.
Centaurlar saman yemez.
Os centauros não comem feno.
- Centaurlar ağırlıklarını ön toynaklarında taşırlar.
Os centauros carregam o seu peso sobre as patas dianteiras.
- Centaurlar'a ölüm!
- Morte aos centauros!
İçinde saman filizleri var. - Centaurlar saman yemezler.
Os centauros não comem feno.
Yargılamaya kalmalısın... Amazonlar'a - ve- Centaurlar'a karşı işlediğin suçlar için.
Deves ir a julgamento pelos teus crimes contra as amazonas e os centauros.
Hayır, Centaurlar çok cesurlar, ben buna hayranlık duyuyorum.
Não, os centauros são muito valentes, admiro-os.
Centaurlar onu püskürtmüş gibi gözüküyor, ama o vazgeçmeyecektir.
Parece que os Centauros correram com ele, mas ele não vai desistir.
Büyük soru, senin Centaurlar'dan nasıl bir tür karşılama göreceğin.
Resta saber que tipo de boas-vindas vais receber dos Centauros.
Centaurlar'la uzun zaman önce dövüştüm.
Lutei contra os Centauros há bastante tempo.
Centaurlar'ı kuşatmıştık.
Tinhamos os Centauros rodeados.
- Centaurlar mı?
Centauros? Não.
- Centaurlar!
Centauros!
Ve Borias... Zeyna'ya ihanet eden, bütün Centaurlar'ın en büyük dostu olan adam... bize herşeyi anlattı.
E o Borias, o homem que traiu a Xena, para se tornar o maior amigo dos Centauros, contou-nos tudo.
- Ixion Centaurlar'ın babasıydı.
Ixion era o pai dos Centauros.
Centaurlar'ın neden seni durdurmaya çalıştığını ve Borias'ın neden sana karşı döndüğünü anlayabiliyorum.
Consigo perceber porque os Centauros tentaram impedir-te, e porque o Borias se virou contra ti.
Ve onu Centaurlar'a vermek... zekice bir hareket.
E dá-lo aos Centauros, essa foi de génio.
Ama eğer o olmasaydı, şu anda Centaurlar hayatta olmayacaklardı.
Mas se não fosse ele, os Centauros não estariam vivos hoje.
- Centaurlar adamlarla ağaçlarda karşılaşamazlar.
Os Centauros não conseguem fazer frente aos Homens, na floresta.
- Ixion'ın kötü Centaurlar'ının bütün kötülükleri o taşın içindeydi.
Todo o mal do Centauro malvado de Ixion está naquela pedra.
Demek istediğin... Centaurlar'ı öldürüp taşı almaya çalışmak mı?
Queres dizer, quando tentaste matar os Centauros e ficar com a pedra?
Hiç kimse onlar ve Centaurlar arasındaki şeyi başlatan savaş lorduna karşı durmadı... ve şimdi onlar neredeler?
Ninguém contestou o senhor de guerra que começou as coisas com elas e os Centauros, e agora onde estão elas?
Centaurları değil, Cyclopsları demek istedim.
Centauros não, quero dizer, ciclopes.
Centaurlar'a daha sonradan yardım eden Borias'la aynı olduğuna inanamıyorum.
Não posso acreditar que é o mesmo Borias que mais tarde ajudou os Centauros.
Centaurların nereden geldiğini öğreneceğiz.
Quer que descubramos donde vieram os Centauros.
Centaurlar pozisyonu kazandı.
Interceptada. Os Centaurs ficam com a posse.
Centaurlar pozisyonu kazandı.
Os Centaurs ficam com a posse.
Ama önce, fazla uzatmadan... Yeni kral... 1996 sınıf için, Merkez Lisesi'nin iki Centaurlar, is... Ben, Jet işemek istiyorum.
Mas primeiro, e sem mais delongas, o novo rei da festa de regresso dos Centaurs do Liceu Central, Turma de 1996 é...
- Centaurlar.
Centauros.