Clegg traduction Portugais
79 traduction parallèle
Ya uçak, Clegg?
E quanto ao avião, Clegg?
"Albay Clegg Forbes, Binbaşı William Gart... Gizemli bir şekilde kaybolup, kazayla son bulan yolculuklarına çıkmadan hemen önce."
Coronel Clegg Forbes e Major William Gart, tirada logo antes de seu vôo histórico que acabou em seus misteriosos desaparecimentos e colisão.
Clegg...
Clegg...
- Clegg?
- Clegg?
Böyle dedi, Clegg.
Eu disse que ela estava doente, Clegg.
Ne oluyor, Clegg?
O que é isso, Clegg?
Sen Albay Clegg güvenilmez, art niyetli, iki yüzlü, üç kağıtçı...
E você, Coronel Clegg, é um dúbio, malicioso, duas caras, duas vezes...
Clegg.
Clegg.
Clegg, senin neyin var?
Clegg, qual o problema?
Ben Clegg Forbes, efendim.
Aqui é Clegg Forbes, Sr.
Clegg... Edd Harrington'ı hatırlamıyorum.
Clegg... eu não conheço nenhum Edd Harrington.
- Greely Clegg!
- Greely Clegg!
İstediğim zaman giderim Bay Clegg.
Vou e venho conforme me apetecer, Mr. Clegg, e com quem me apetecer.
Hannah Clegg.
Hannah Clegg.
Clegg.
- Mrs. Clegg.
Neydi İncil satıcısının karısının adı, Bn. Clegg?
Como se chama a mulher daquele religioso, Mrs. Clegg?
Clegg adında bir kadın var, Aggie Clegg.
Há uma mulher chamada Clegg, Aggie Clegg.
Bayan Clegg, size para da veririm.
Menina Clegg, estou disposta a pagar-lhe.
Sizinle tanıştığıma sevindim Bayan Clegg.
Bem, foi um prazer conhecê-la, Menina Clegg.
Bayan Clegg öyle diyorsa doğrudur.
Se a Menina Clegg o diz!
- Burada.
- Clegg?
- Clegg? - Burada. - Fisher?
- Fisher?
Clegg.
Er... Clegg.
Tamam mı Clegg?
Pronto, Clegg?
Şimdi idrar tutamayanlar maratonu için Hans Clegg'e geçiyoruz.
E agora para Hansklein para a partida da maratona para incontinentes.
Kaptan Clegg ve Gece Yaratıkları.
O Capitão Clegg e as Criaturas da Noite.
Seninle takılmaktan çok memnun oldum, Clegg.
Curti ficar "marado" contigo, Clegg.
Araç sahibi Danny Clegg.
O documento do carro diz ser Danny Clegg.
Belki de Clegg yoldayken kafayı çekiyordu.
Talvez o Clegg estivesse a beber e a conduzir.
Gizemli beynimizi taşıyan kişi Clegg olabilir.
Parece que o Clegg pode ter sido o transportador do cérebro misterioso.
- Clegg'in kişiliği kafamda oturmaya başladı.
Começo a ter uma imagem deste Clegg. Pois, eu também.
Clegg'in restorandan ne sipariş ettiğini sormuştu.
- Porque ele perguntou o que o Clegg tinha pedido no drive-in. Foi o número 17.
Russ, bu futbol topunu Clegg'in bagajında buldum.
Encontrei esta bola no porta-bagagens do Clegg.
Sanırım Bay Clegg ölmeden önce birkaç tane oksikodon yutmuş.
Parece que o Sr. Clegg tomou oxicodona antes de morrer.
Clegg bir bağımlıymış.
O Clegg era viciado.
Bay Clegg'in bu kaza sonucunda öldüğünü düşünmüyorum.
O Sr. Clegg não morreu por causa do acidente.
Nick'le beraber Clegg'in arabasını incelemiştik.
O Nick e eu vimos o carro do Clegg.
Bağlantıyı sağlayan Clegg.
- Então, o Clegg é a ligação.
Spor arabanın sürücüsü Clegg'in ayakkabısıyla karşılaştırman lazım.
Preciso que a compares com o sapato do motorista do Clegg.
- Clegg kesinlikle morgdaymış.
O Clegg estava na morgue.
Clegg'in çalışma kayıtlarına göre.
O registo de emprego do Clegg.
Pekâlâ, demek ki Clegg'in iki olay yerinde de kafası iyiydi beyin çalınan yerde ve trafik kazası mahallinde.
Então, o Clegg estava muito drogado nos dois locais : no roubo do cérebro e no acidente de trânsito.
Clegg, Seligson'un beynini morgdan akşam saat 10 : 00 ile restorana geldiği saat olan 03 : 00 arasında bir saatte çaldı.
O Clegg roubou o cérebro do Seligson depois das 22h, quando foi à morgue, e um pouco antes das 3h, - quando foi ao drive-in.
Doktor Clegg'in midesinde yarısı sindirilmiş tavuk kanatları bulmuştu.
O doutor encontrou nuggets parcialmente digeridos no estômago do Clegg...
O zaman Clegg gece yarısı gibi tavuk yedi.
O Clegg foi comer nuggets à meia-noite.
Önce Clegg'in arabasına bir göz atalım, olmaz mı?
Vamos levar o carro do Clegg para dar uma volta?
Clegg'in gizemli beyne nasıl ulaştığını açıklıyor.
Isto explica como é que o Clegg tinha o cérebro misterioso.
Onu Tasty Time'da Clegg'le beyin takası yaparken de yakalamıştık.
Temos uma gravação, dele no Tasty Time, a trocar cérebros com o Clegg.
Eller ve Clegg'in bir tür iş görüşmesi yaptıklarını biliyoruz.
Sabemos que o Eller e o Clegg tinham um negócio qualquer.
Bir tek Clegg'in sabıkası varmış.
O Clegg é o único que tem cadastro.
Clegg'in arabası.
É o carro do Clegg.