English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ C ] / Click

Click traduction Portugais

144 traduction parallèle
Üzgünüm ama ben zaten Klik, Pik, Hik, Tik Gaf, Staf, Laf ve Çaf'a üyeyim.
Lamento, mas já estou inscrito em Click, Pick, Hick, Tick, Gaff, Staff, Laugh e Chaff.
Müşteriyi berber kayışıyla bağla, düğmeye bas, onu kaldır, çevir saçlarının aşağıya salınmasını sağla ve kırp, kırp, kırp.
Amarre o cliente, aperte um botão, levante-o, vire-o de ponta cabeça deixe o cabelo cair e click, click.
Evet kırp, kırp, kırp.
É, click, click.
Şu deklanşör sesini duyayım yeter.
Deixem-me ouvir o'click'dessa câmera.
- Bir titreşim,
- Um click.
Ve kapı kapanırken'klik'sesi çıkaracak.
Depois as portas vão-se fechar. ao som de um click.
Tetiği bıraktığında çıkan çıt sesini, yatağın yerine oturmasını duyacağını düşünmek.
Olha como essa roda da fortuna faz "click" e toma o seu lugar enquanto tremes.
Maçın bitmesine saniyeler kaldı.
Resta apenas um click final no relógio.
Click, click. Anladınız.
Vocês sabem.
Evet ama birbirimize kanımız kaynadı.
Sim, mas nós fizemos "click". Fêz-me atingir o orgasmo.
Seni dinlemiyorum.
"Click". Eu não te oiço.
- Ondan uzak dur!
Adeus, Steven. Click.
Mm-hm. Kimyasal kilitlenme.
Atracção... "Click".
Roller-coaster'ın ilk tepesindeki gibidir. ama devam etmek istemiyorsunuzdur... klik-klik, etmeye başlar...
É como se estivessem naquela primeira subida da montanha-russa... mas não queremos realmente andar na montanha-russa... vamos assim click-click, click-click...
§ Tempoda adamım Click §
Bacano, dá-lhe no ritmo com determinação
Click-click-bloody-click gözleme!
Clique-clique-raios-clique panquecas!
Açık alanın çeyrek click * güneyinde.
Ele está a cerca de um quarto de "klick" a sul da clareira.
- Click de ne?
O que é um "Klick"?
Yani sanırım onunla aramızda bir çekim var.
Quer dizer, acho que o que acontece é que demos o "click".
çabuk, çabuk...
Click, click...
Bu iş ve ben gerçekten uyuşuruz.
Esse emprego e eu vamos mesmo fazer'click'.
Çıt sesini duydun mu?
Ouviste o click?
Çıt'ı duyman lâzım. Hissetmen yetmez.
Tens que ouvir o click, não basta senti-lo.
Her konuda anlaşıyoruz.
Fazemos "click" a todos os níveis.
O gece yolları kesişmiş.
Naquela noite, fez-se um click.
Tıklamayacaksa, kumanda ne işe yarar?
Para que me serve um comando se não faz click?
Annenizin mülklerinin temsilcisi olan Montgomery ve Glitt'te avukatım.
Dos advogados Montgomery e Click os administradores da herança da sua mãe.
Tik...
Click.
Tik... Tik.
Click, click.
Sadece klik-klik yaparım ve onları buradan gönderirim.
Só quero "click-click" e andá-los daqui para fora.
Ne, böylece benden önce Caislean "click" e varabilesin diye mi?
Precisas descansar Como? Assim poderás chegar a Caisleán Click antes de mim?
O "cIick" değil.
Não é "Click."
Klik.
Click.
Click, click, click.
Click, click, click.
Biz de o "ışık" yok.
Nós não temos aquele'click'.
Sürekli "ışık".
Click, click, click.
Üstten basmalı mı, yandan çevirmeli mi istersin?
Queres das que rodam ou que fazem'click'?
Biraz üstten basmalı kaleme ihtiyacımız var.
Precisamos mais das de'click'.
Neden benim için bir kutu üstten basmalı sipariş etmiyorsun?
Mas não podem encomendar uma caixa das que fazem "click" só para mim?
Moviemax'ten ripleyen = = cLiCk
J.A.P Jota Alves Productions
Tık, tık, tık eder yürürken. Nereye gidiyordur acaba...
Click, click, click fazem os seus saltos.
Sen - hormonal bir durum mu yaşıyorsun?
Estás a ter algum tipo de "click" hormonal?
Ya yine hormon krizine girersem?
E se eu tiver outro "click" hormonal?
Çıt! - Ne var?
Oh, click.
Moviemax'ten ripleyen = = cLicK
Lostboy69
Kilitlenmiştik.
Deu-se um "click".
Kilitlenmiştiniz.
"Click"?
Sadece tik... tik... tik.
Só click, click, click.
Çok akıllıca.
Dá outro click.
Her ihtimâli tık, tık deneyerek.
Um click de cada vez.
Çıt!
Oh, click!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]