Colby traduction Portugais
409 traduction parallèle
Haydi bakalım, Colby.
Continua, Colby.
Colby ve ben de çok aradık.
Eu e o Colby também procurámos.
- Merhaba, Colby.
- Olá, Colby.
Pierce ve Colby'i de gördüm sanki.
Também me pareceu ver o Percy e o Colby.
Bay Colby?
Sr. Colby?
Ben Miller, Pierce ve Colby ile beraber istasyonda.
Ben Miller está na estação com Pierce e Colby.
Bu da Dave Colby.
Este é o Dave Colby.
Sen ve ortağın bana bir iyilik yaptınız, Colby.
Vocês dois fizeram-me um favor, Colby.
Colby'i mi kastediyorsun?
Referes-te ao Colby?
Weston'ı, Colby'i ve hepsini başıma bela etmiş olabilirsin.
Fez do Weston um ladrão, do Colby um porco e de ti uma tonta.
Council City'ye Colby ile devam etseydin daha çok şansın olurdu.
Com o Colby terias mais a certeza de chegar a Council City.
- Colby'nin.
- O Colby.
Yüzbaşı Richard Colby.
Capitão Richard Colby.
Colby.
Colby.
İsmim Colby.
Sou o Colby.
Colby mi?
Colby?
John Colby.
John Colby.
Colby, o Alman askeriyle ne konuşuyordun?
Colby, sobre que é que estava a falar com o Jerry?
Colby buradaki en iyi subaylara karşı oynayanların erler olmasında ısrar etmiş.
O Colby insistiu colocar as outras patentes a jogar contra os melhores oficiais.
Manchester için oynamak gibi olmasa da... hiç yoktan iyidir.
Obrigado, Colby. Não é bem como jogar pelo Manchester, mas é melhor do que não jogar sequer.
Firarından bahsediyorum Colby.
Estou a falar sobre a sua fuga, Colby.
Bir subay olarak bu senin görevin Colby.
É seu dever de oficial, Colby.
Tamam, şimdilik bu kadar Colby.
Agora já pode ir, Colby.
Hey Colby!
Olhe, Colby.
Colby, seni arıyordum.
Colby, tenho andado à sua procura.
Üstüne para da versen senin o futbol takımında oynamam Colby.
Na verdade, nem que me pagasse iria para essa equipa de futebol, Colby.
Anladın mı Colby?
Percebeu, Colby?
Cezam bana yetiyor zaten Colby.
Não preciso desse incómodo, Colby.
Yüzbaşı Colby.
Capitão Colby.
Yüzbaşı John Colby.
Este é o Capitão John Colby.
Colby'nin futbol takımı mı?
A equipa de futebol do Colby?
Colby, antrenör talep etmeyi unuttun.
Colby, esqueceu-se do preparador.
Colby ben top oynamayı bilirim.
Colby, sou jogador de futebol.
- Dinle Colby.
- Calma, Colby.
Ben Colby.
Chamo-me Colby.
Güzel, Colby.
Boa, Colby.
Colby, top bana geldiğinde, ben böyle yapacağım...
Colby, depois de me dar a bola aqui, faço isto...
Colby, dostum, Waldron seninle konuşmak istiyor.
Colby, velho amigo, o Waldron quer falar consigo.
Sen saf bir aptalsın Colby.
Você é um tonto ingénuo, Colby.
Çok iyi bir soru Colby.
Essa é uma boa pergunta, Colby.
Colby, bu halde içeri giremezler. Bit doludurlar.
Colby, eles não podem entrar ali assim, cheios de piolhos.
Colby'nin kaçmasını mı?
Da fuga do Colby?
- Colby'ye bir şey söyleme.
- Não conte nada ao Colby.
Takımdan kimsenin kaçmaya çalışmayacağına dair söz ver bana Colby.
Quero a sua palavra, Colby, de que não haverá tentativas de fuga da equipa.
Colby ve Albay haberdar edilmeli.
O Colby tem de saber e o vosso coronel também.
Colby... Maça Doğu Avrupalıları kurtarmak için çıktığınızı biliyorum.
Colby, sei que quis jogar por causa daqueles europeus de Leste.
Colby, bu oyun nasıl oynanır bilmiyorum. Mesela... köşe vuruşunda nerede duracağım?
Colby, não sei como jogar este jogo, por isso... onde me coloco no pontapé de canto?
Colby?
Colby?
- Bana devre arasına kadar zaman tanı Colby.
- Dê-me até ao intervalo, Colby.
Colby'nin Almanlara bu avantajı vermesi ilginç doğrusu.
É interessante que Colby opte por dar esta vantagem aos alemães.
- Colby, vakit kaybediyoruz.
- Colby, estamos a perder tempo.