Cosmo traduction Portugais
498 traduction parallèle
Pekala, pekala, pekala İşte Cosmo Brown!
Bem, bem, bem. É... Cosmo Brown!
Cosmo Don'un en iyi arkadaşıdır.
Cosmo, é o melhor amigo de Don.
Don ve Lisa film çevirirken Cosmo onları... romantizm havasına sokmak için sette onlara piyano çalar.
É ele quem interpreta no piano nas cenas para Don e Lina para lhes criar o ambiente que... proporcione a atmosfera romântica!
Pekala, kariyerim hakkında herhangi bir hikaye ile başlayacaksak benim yaşam boyu arkadaşım, Cosmo Brown'da yer almalı bunda.
Bem, qualquer história da minha carreira teria que incluír o meu amigo de sempre, Cosmo Brown.
Onlar beni en iyi okullara gönderdiler, dans okulu da bunlara dahil. Cosmo ile ilk kez orada karşılaştık.
Mandaram-me para as melhores escolas, inclusivé a escola de dança onde conheci Cosmo.
Cosmo, ortama uygun bir müzik.
Cosmo, musica sentimental.
Müzikale uygun bir başlık gerekli. Cosmo?
Precisamos de um título musical.
Cosmo, sana zam yapacağımı bana hatırlat.
Cosmo, lembra-me para te dar um aumento.
Billie Roy Griggs, St Joseph'e telgraf göndermek istiyorum.
Telegrafe à Sra. Billie Griggs de Cosmo Row, em St Joseph.
Cosmo! Parayı masada mı bıraksaydım?
Deixaste o bolo em cima da mesa, Cosmo?
Cosmo, sen bir prenssin.
És um príncipe, Cosmo.
Cosmo ne zaman ihtiyacın olursa gelip beni bul.
Cosmo... Se precisares de ajuda vem ter comigo.
- Sakin bir akşam Cosmo.
Esta noite, é lento, Cosmo.
- Selam Cosmo.
- Olá, Cosmo.
- Görüşürüz, Cosmo.
Até logo, Cosmo.
- Ben Cosmo Vittelli. Buranın sahibiyim.
- Sou o Cosmo Vittelli, o dono do sítio.
Benim adım Cosmo Vittelli.
Chamo-me Cosmo Vittelli.
- Adım Cosmo Vittelli.
- Sim. Chamo-me Cosmo Vittelli.
Adım Cosmo.
Chamo-me Cosmo.
Baylar, bu bey Cosmo Vittelli.
Meus senhores, o Sr. Cosmo Vittelli.
Sormamın nedeni Cosmo, boyum sadece 157 cm limitlerin çok altındayım.
Pergunto porque só meço 1,57 m. Um pouco abaixo do limite.
- Cosmo Vittelli içeride mi?
- Cosmo Vittelli está aí dentro?
Hey, Cosmo!
Olá, Cosmo!
Evet. Cosmo.
Sim, Cosmo.
- Akıllı ol, Cosmo.
- Não sejas parvo, Cosmo.
Sadece arka merdivenler için, Cosmo.
Apenas pelas escadas das traseiras, Cosmo.
Bu dünyanın sorunu ne biliyor musun, Cosmo?
Sabes qual é o problema do mundo?
Sende yanlış bir şey yok, Cosmo.
Tu não tens qualquer problema, Cosmo.
Cosmo!
Cosmo? !
Hey, Cosmo!
Olá, Cosmo.
Aslında tüm olanlar için üzgünüm, Cosmo ama elden bir şey gelmezdi, biliyorsun.
Aliás, desculpa tudo isso, Cosmo, mas não pude fazer de outra maneira.
Batı yakasındaki en büyük kediydi, Cosmo.
Era o tipo mais importante da Costa Oeste,
Cosmo, bence olanlar yanlıştı.
Acho que o que aconteceu foi errado.
Selam.
Olá. - Olá, Cosmo.
- Sadece bir yanlış anlama, Cosmo.
- É apenas um mal-entendido.
Benim adım, hâlâ bilmeyenleriniz varsa, Cosmo Vittelli. - Hadi!
Para quem ainda não sabe, chamo-me Cosmo Vittelli.
Işığın Cosmo'yu izlemesini istiyorum ve patronumuz için çok daha büyük bir alkış!
Gostaria que um foco seguisse o Cosmo. Um aplauso muito maior para o nosso "padrone".
- Tamam.
Vamos, Cosmo.
Haydi, Cosmo, geç kaldım. Sonra görüşürüz. Seninle yürüyeyim.
- Pára com isso, estou atrasada.
Omzunda güvercin pisliği olan bir adam için fazla iddialısın, Cosmo.
Tens muito estilo para um tipo com merda de pombo no ombro.
Buranın sahibiyim, Cosmo. Bedava içkiye ihtiyacım yok.
Sou dono disto, Cosmo, não preciso de bebida grátis.
Cosmo, buna karışmasan iyi olur yoksa zamanının çoğunu iyileşmekle geçirirsin.
Cosmo é bom que tenhas esse dinheiro, senão vais levar muito tempo a sarar.
Bunu kazanabilirsin. Ben sana inanıyorum. Cosmo da inanıyor.
Podes vencê-lo porque eu acredito em ti e o Cosmo acredita em ti.
Belki de Cosmo'ya gidip...
Talvez vá ao "Cosmo"
Dalga geçmenin sırası değil, Cosmo.
A sério.
- Cosmo!
- Que bonito...
Cosmo.
- Cosmo...
Cosmo!
Cosmo?
- Selam, Cosmo.
- Olá, Cosmo.
- Cosmo.
- Muito engraçado!
Köpeklerinin yorgun olduklarını biliyorum ama Cosmo'nun boynu...
Eu sei que estás cansada.