Crack traduction Portugais
1,074 traduction parallèle
Strike! Kokain mi içiyorsun, lanet herif?
Andas a fumar crack, cabrão?
Eğer tanrı kokainden daha iyisini yaratmışsa kesin kendine ayırmıştır.
Se Deus criou alguma coisa melhor que o crack, ficou com ela.
Kendini lanet bir sıçan gibi hissederken bir tek dozla hayata yeniden doğuyorsun. Kokain sana ışık tutuyor.
Se fores uma ratazana dum cabrão, que até vende o filho por uma chupadela na gaita de vidro, o crack traz isso ao de cima.
Evet, o yüzden iyi bir crack ya da kokaine ihtiyacı var.
E precisa de uma dose de crack, coca ou outra coisa.
Shorty adında bir müptela hapisten çıktı.
Um tipo do crack chamado Baixinho saiu da cadela.
Şehir meclisi almadan önce uyuşturucu işlenen bir evdi.
Era um laboratório de crack até a Câmara o confiscar.
- Lan senin içmemen lazım! - Çık dışarı.
Tens que largar o "crack", meu.
Evet... polisin elinde olan kanıt, tüm suçu kendisine yeni bir şeyler... Almak adına üstüme rüşvet karşılığı atan fahişe kılıklı bir genç kızın söyledikleri.
Sim, uma viciada em crack a precisar de uma dose... e de óculos para me conseguir identificar.
Ve dün, davanın tek görgü tanığı üzerinde kokain bulundurmaktan yakalanmıştır.
E ontem, a única testemunha morreu por overdose de "crack".
Uyuşturucu bağımlısı ve dört aylık hamile.
Viciado no crack e está grávida de quatro meses.
Marge dışında. Marge senin uyuşturucu testin pozitif çıktı.
Marge, o seu teste acusou positivo em crack e PCP.
Sen kokain falan mı çektin?
Fumaste crack hoje?
Senin örgütün kokain, esrar ve krekle ilgileniyor. Ama sen...
A tua organização lida com cocaína, erva, crack...
Niye kokain denemiyorsun?
Porque não tentas "crack"?
Şimdi, diyelim ki... bir uyuşturucu satıcısı bir gizli polisi öldürdü.
Imagine que... um passador de crack mata um polícia à paisana.
Gençken iki keş bebeği olmuş.
Teve dois bebés viciados no crack.
Gebeliğinde kullandın ama?
Consumiu crack durante a gravidez?
- Esrar bebeği mi?
- O bebé do crack?
Hamileyken esrar yapmışsın, ki bu gelişim sorunları çıkarır. Yıllarca ortaya çıkmayacak olan öğrenme sorunları.
Consumiu crack durante a gravidez, o que prejudica o desenvolvimento e causa problemas de aprendizagem.
Esrar satarak ayda en az 4 bin dolar yapıyorlardır.
Eles gastam 4 mil por mês em crack.
Karın eve gelip sana eskiden uyuşturucu bağımlısı ve hapis yattığını söyleseydi ne yapardın.
O que é que você faria se a sua mulher chegasse a casa e dissesse que tinha sido viciada em crack e condenada?
Kokain mi alıyorsun? Yoksa tüttürüyor musun?
Está metido no crack?
Bir o kadar da eroin, kokaini var.
E tem o dobro da coca, crack, e cavalo.
Biraz uyuşturucu ve bir pipo.
Só quatro embalagens de crack e um cachimbo.
Eroin, asit, ot.
Heroína, ácidos, crack...
Tam şu anda eroin içiyorlar, dostum.
Neste momento estão a fumar "crack".
Eroin satıcılarını sarsarlar.
Prendem traficantes de crack.
Uyuşturucu.
Negoceio crack, mas continuo aqui.
Gidip kahve, çörek, Prozac falan alacağım. Uyuşturucu, Special K, "X" bulabiliyor muyum bakacağım. Bu X, Malcolm X'ten gelmiyor.
Vou buscar um café, donuts, Prozac, ver se descubro por aí algum crack, e depois volto quando chegarem ao capítulo "Salvos pelo Gongo".
- Uyuşturucu mu kullandınız?
- Está pedrada? É crack?
Eroin? - Eroin mi?
- Crack?
St. David's Acil'inin yolladığı 50 yaşlarında... ... sevimli bir keşe cerrahi danışmanlık istiyorum.
Preciso de uma consulta de Cirurgia para uma dependente de crack de 50 anos enviada pelo St.
Oğlumuz bir eroin satıcısı.
O nosso filho é traficante de crack.
O eroini hiç içmemeliymişim meğer, değil mi?
Nunca devia ter fumado aquele crack, pois não?
Bu aldatmacada yeterince zaman geçince, onu tanıştıracağım... Crack Piposuyla!
Ao fim de tempo suficiente naquela miséria, dou-lhe o cachimbo de "crack"
Ben crack bağımlısıydım.
Eu era viciado em "crack".
Crack bağımlılığım vardı.
Eu era viciado em "crack".
"Yatak odanda kafayı çekip, babamın yatağının üstünde tanımadığım bir adamla sevişirken, beni postacı gibi giydirip senin için dans etmeye zorlamayı, neden kesmiyorsun?"
"Por que não paras de me vestir como um carteiro e de me fazer dançar para ti enquanto tu fumas crack no teu quarto e tens sexo com um gajo que eu nem conheço no quarto do meu pai."
- Amcam, sigara içmeyi denemenin havalı bir şey olduğunu söyledi.
O meu tio diz que fumar crack é altamente.
Hiç değilse annem, seninki gibi Crack Whore dergisinin kapağında değil.
A minha mãe não está na capa da revista "Putas do Crack".
Öyle mi? Hiç olmazsa, benim annem, Crack Whore dergisinin kapağı değil.
A minha mãe não está na capa da revista "Puta do Crack".
Lanet olsun. Annem, Crack Whore dergisinin kapağı falan değil.
A minha mãe não está na capa da revista "Puta do Crack"!
Sanırım bunu uyuşturucu olmadan da yapabiliriz.
Acho que podemos tirar o cachimbo de crack.
Sigara sagliga zararli.
não fumem crack.
Dövüşmeyi bıraktı, uyuşturucuya başladı ve çıldırdı.
Cancelou todas as suas lutas, e começou a drogar-se com crack, e enlouqueceu.
Sen kafanı kızdıran bir satıcıyı soymak istiyorsun dostum. Bu senin sorunun, benim değil.
Vais acabar com um traficante de crack que te chateou... isso é problema teu, não é meu.
Bense içeri girip bir küçük domuz yiyeceğim bir sigara patlatıp biraz da mastürbasyon yapacağım.
Eu vou comer carne de porco... fumar crack, masturbar-me...
Kitaptan aldığım tüm parayı kokaine harcadım, ve param bittiği zaman, lanet torbacılar peşime düştüler.
Gastei o dinheiro todo que recebi do livro em crack. E quando o dinheiro acabou, os cabrões dos traficantes vieram atrás de mim.
Kim osurdu, bit osurdu, yorgan yandı, yola kaçtı... osuranın götü şişti.
O menino partiu a máquina Crack O padeiro apareceu Para lhe bater e caiu de cu - Vai-te lixar.
Zümrüdüanka kuşu gibi olacaksın, tekrar doğacaksın, kendi şiirlerinde, bir keşhanenin küllerinden.
Será como o Ave Fênix, surgindo através de sua poesia das cinzas do inferno do crack.
Çatlağı yakalamazsın.
Não consegues apanhar um fumador de crack.