Cruchot traduction Portugais
199 traduction parallèle
- Ben, Astsubay Başçavuş, Cruchot.
Não me espanta. Sou o Sargento-mor de cavalaria Cruchot.
Astsubay Başçavuş Cruchot.
Sargento-mor de cavalaria Cruchot.
Bayanlar, size Bay Cruchot'yu taktim ederim.
Apresento-vos o Sr. Cruchot.
Cruchot, bize sizin gibi bir adam lazımdı. Asla yılmıyorsunuz.
Cruchot, precisávamos de um homem como você, dinâmico.
- Daha bekleyecek miyim, Cruchot?
- Então, Cruchot? É para hoje?
Uzun zamandır beni küçümsüyorlar.
Vou apanhá-los, Cruchot. Já me gozam há muito tempo! Reúnam todos!
Cruchot, Fougasse, buraya gelin!
Cruchot, Fougasse, venham cá!
Bitti artık, Cruchot. Şuraya bak. Şikayet üstüne şikayet.
As queixas abundam.
Yüzüm kalmadı, diyecektim.
Não, cara, cara, Cruchot.
- Bunu yapar mısın, Cruchot?
- Faria isso, Cruchot?
Ona göz kulak olmakta haklısınız, Bay Cruchot.
Com o gamão, vão ficar até à uma da manhã!
- Demek, bunu sakladınız, Cruchot.
Não ousaria dizê-lo, mas é isso!
Ama, Mustang'ı kullanan şu ufak tefek adamı, kolunun altında bir çerçeveyle bulursak, büyük ihtimalle hırsızı da yakalamış oluruz.
Talvez... Digo isto por dizer. Sei que tem intuição, Cruchot, mas se encontrarmos o tipo que conduzia o Mustang com o quadro, tem de admitir que é muito provável que seja ele o ladrão!
- Bu, Cruchot. Adamlarımdan birinin kızı.
Ela chama-se Cruchot, é a filha de um dos meus homens.
Cruchot, bizi yakaladı.
Sim, somos culpados.
Cruchot, geleceğin generalidir.
O Cruchot apanhou-nos. O Cruchot é feito do estofo dos generais!
Cruchot, bu durumdan hiç hoşnut değilim!
Cruchot, estou muito aborrecido!
Nedenini biliyorsun, Cruchot.
Pode imaginar porquê, Cruchot!
Cruchot, sen bir kevgirsin.
O Cruchot é um passador!
Cruchot, Fougasse gibi yapma!
Cruchot! Não me venha com o truque do Fougasse!
Cruchot, dikkatli ol.
- Cruchot! - Sim? Cruchot, tome atenção.
- Ne olduğunu öğreneceğim!
É uma ideia fixa! - Vou descobrir! - Cruchot!
Bu tür davranışların tekrarlanmamasını istiyor. - Duydun mu, Cruchot?
Pede-lhe que seja gentil e que não volte a fazer este este género de coisa.
- Evet, Başçavuşum.
- Ouviu bem, Cruchot?
Cruchot, beni dışarıda bekleyin.
Cruchot! Espere-me lá fora, está bem?
Cruchot, sence bu komik bir şey mi?
Cruchot! Cruchot! Acha que há razões para rir?
- Bunu tekrarlama, Cruchot. Kendine hakim ol.
- Então deixe de investigar, para seu próprio bem!
Bu, bir jandarma için çok ciddi bir durumdur.
E isso, para um agente, é mais do que grave, Cruchot!
Cruchot, bebeğim.
Cruchot, meu pobre amigo!
O yöntem, Astsubay Başçavuş Cruchot'nun fikriydi.
Todo esse mérito se deve ao sargento-mor de cavalaria Cruchot.
Yapma Cruchot'cuğum.
Pronto, meu pobre Cruchot...
Evet, dinle şimdi...
Sim, fala o Cruchot.
- Şef Cruchot, sizi tebrik ederim.
- Bom dia, Chefe.
Bunun zor olacağını biliyorsun, Cruchot.
Primeiro, vamos jogar. Concentrem-se.
- Cruchot!
Cruchot!
Haklısınız, Başçavuşum. Cruchot!
É isso, meu Sargento-Ajudante.
Çinli kıyafetiyle ne yapıyorsun?
Cruchot? O que está a fazer vestido de chinês?
Kutsal Cruchot.
Cruchot tontinho!
- Hayır Cruchot.
- Quer que trate disso? - Não, não.
Bir çıplak larvası bile yeterdi, Cruchot.
Nem que fosse uma larva de nudista, Cruchot!
- Bardağınızı verin, Cruchot.
O seu copo, Cruchot!
- Ufak tefek, cılız bir adamdı. - Neredeyse, Cruchot'yu gördük diyeceksiniz.
Era do género atarracado, rude, não era, Tricard?
Cruchot!
- Cruchot!
- Tamam, bu taraftan.
- É por aqui! - Cruchot!
Ne var?
- Cruchot!
- Cruchot, buraya gel!
Venha cá!
Ben, Astsubay Başçavuş Cruchot.
Quem fala? Fala o sargento-mor de cavalaria Cruchot.
Sayıklıyor. Sen al, Cruchot.
Está a delirar.
Alo?
Fale com ele, Cruchot.
Ben, Cruchot.
Estou?
O bavulla ne yapıyorsun?
Cruchot!