Crump traduction Portugais
61 traduction parallèle
Crump, Clayton, Thompson'a.
O Sr. Crump, Sr. Clayton, Sr. Thompson - todos.
Hayır, hayır. Bayan Crump'ın sadece bir şaka yaptığından oldukça eminim.
Tenho a certeza absoluta que a S.ra Crump só estava a brincar.
Fakat o hastaydı, Bayan Crump.
Mas ela esteve doente, S.ra Crump.
Hoşça kalın, Bayan Crump.
- Adeus, S.ra Crump. - Adeus.
F-7'den merkeze. Crump'lar hırdavat dükkanının bodrumunda kilitli kalmışlar. Çıkartalım mı?
Os Crumps estão presos na cave de uma loja.
Evet, Dr Crump. Görünüşü biraz...
Sim, Dr. Crump, ele parecia estar um pouco...
Bayan G. Crump mı?
Mrs. G. Crump?
Peki, Bayan G. Crump'la görüşebilir miyim?
Certo, posso falar com a Mrs. G. Crump, por favor?
- "Crump" yazıyor.
- Diz aqui "Crump".
- Kesinlikle Crump.
- É mesmo Crump.
Bu Crump'ın.
Aqui diz Crump.
Onu depoya geri götürebilir Crump yerine Pinnet'a irsaliye alırız, özel teslimatla yollarız.
Podemos levá-lo outra vez para o armazém, fazer a transferência de Crump para Pinnet e fazer uma entrega especial.
Şurayı imzalar mısınız, Bayan Crump?
Pode assinar aqui em baixo, por favor, Mrs. Crump?
Dinleyin. Kayıtlar için işi kolaylaştırıp Crump-Pinnet diye imzalar mısınız?
Por burocracia e para facilitar, poderia assinar Crump-Pinnet?
- Hoşça kalın, Bayan Crump.
- Adeusinho, Mrs. Crump.
Faturada Crump-Pinnet yazılı.
Temos Crump-Pinnet no pedido.
- Crump-Pinnet diye imzalayayım mı?
- Bem, devo assinar Crump-Pinnet?
Babanın Frank Crump denen pislikle sorun yaşadığı yerde.
Foi de lá que o pai foi despedido pelo cretino do Frank Crump.
Bunlar Noonan'lar Bayan Grainger.
Bem, Sr. Crump... Estes são os Noonan, a Sra. Grainger.
Adım "Crump." Evet canım?
- É "Crump". Diz, minha querida.
Ben Lewis Crump.
Sou o Lewis Crump.
Teşekkürler, Bay Crump.
Obrigado, Mr. Crump.
Nevada, Montello'dan Patrick Garland Crump.
Patrick Garland Crump, de Montello, Nevada.
Hazır buradayken Bay Crump'ın karısına bir bakabileceğimizi düşünüyorum.
Estava a pensar que, já que aqui estamos, eu podia ir ver a mulher do Sr. Crump.
Ben burada kalıp Crump'ı görüp göremeyeceğime bakacağım.
Vou ficar aqui e ver se consigo falar com o Crump.
Yani burası başladığı yer ;
Então, foi aqui que começou. Esta é a casa do Crump.
Crump'ın evi. Sonra doğuya yöneldi ve 5. Yol'dan arabayı çaldığı Utah sınırına on mil ilerledi.
Depois, ele foi para este, nesta direcção, pela 5, até chegar a 15 km da fronteira com o Utah, onde roubou o carro.
Vicky Jenkins Crump, karısıymış.
A falecida Vicky Jenkins Crump.
Hücresinin karantinaya alınmasını sağla. Hiç kimse onunla yakın temas kurmasın.
Mas o Crump pode estar infectado, por isso tens de o pôr em quarentena assim como todos os que tiveram contacto com ele.
Crump söylemedi.
- O Crump não diz.
Arabanın yalıtımlı olmasını ve Ajan Mulder ile Crump'ın da ayrı ayrı karantinaya alınmasını istiyorum.
Quero o carro descontaminado e também o agente Mulder e o Crump. - E quero que os separem na quarentena.
Crump'ın dediğine göre, arabalarımızı çekmezsek ortağınızı vuracakmış.
O Crump diz que, se não retirarmos a escolta, mata o seu colega.
Bu çok aptalcaydı, Crump. - Çok aptalca.
- Isso é mesmo estúpido, Crump.
- Crump barikatı nereden bildi?
Como é que o Crump soube evitar o bloqueio da estrada?
Ya Vicky Crump'ın evindekini okumaya gittiyse?
E se ele leu o contador em casa da Vicky Crump?
Crump, sana olanlar hakkında başka ne söyleyebilirsin?
Crump, o que mais me pode dizer sobre o que lhe está a acontecer?
Tamamdır.
- Não é Crump.
Crump değil.
É Sr. Crump.
Bay Crump. İstersen başka bir isimle de hitap edebilirim.
Consigo lembrar-me de outra coisa que gostaria de lhe chamar.
Şimdi Bay Crump, size olanlar hakkında bana ne anlatabilirsiniz?
Sr. Crump, pode falar-me sobre... - O que é?
Crumplar'ın komşusu varmış.
Os Crump têm uma vizinha.
Crump, gidecek bir milimiz daha var.
Temos cerca de um quilómetro e meio. Vou ser rápido.
Denizciler, Patrick Crump'ın arazisinin yanına bir anten yerleştirmişler.
O Seafarer tem uma série de antenas que partem do limite da propriedade do Crump.
Sanırım ben biliyorum Mulder fakat Bay Crump'ın hoşlanacağı bir şey değil bu.
Eu penso que sei, Mulder, mas não é nada que o Sr. Crump vá gostar.
- Evet, diğer köydeki yaşlı Crump'ı deneyebilirsiniz.
Sim, podem tentar o velho Crump na próxima aldeia.
Continental'dan Frank Crump.
Frank Crump, da Continental.
Bu sarının tonu berbat.
Este amarelo horrível na cozinha, Sr. Crump...
Yoldalar ama Patrick Crump da enfeksiyon kapmış olabilir.
Eles estão a caminho.
Bay Crump.
Sr. Crump.
" Crump hasta.
"O Crump está doente. Vai morrer se parar."
- Bay Crump.
- Sr. Crump.