Darwin traduction Portugais
674 traduction parallèle
Teşekkür Bayramında Darwin öğrencileri olarak Huxley'e karşı oynayacaksınız.
Vocês jogarão no Darwin, no dia de Acção de Graças, contra Huxley.
Darwin için oynadığınız zaman, Huxley kazanamaz.
Se vocês jogarem pelo Darwin, o Huxley não conseguirá ganhar.
- Şansları yok! İhtiyar Darwin'in şerefine!
P'lo bom e velho Darwin!
Tüm paramı Darwin'e yatırdım, riske girmek istemiyorum.
Ouve, apostei todo o meu dinheiro em Darwin, não quero correr riscos.
Dediklerim, Darwin için oynuyor.
Os dois de que te falei, jogam pelo Darwin.
Darwin'in takımından 2 oyuncu kaçırmalıyım.
- Está bem. Eu quero raptar 2 da equipa do Darwin.
Darwin'in takımından iki oyuncu kaçırmalıyım.
tenho de raptar 2 jogadores da equipa do Darwin.
Bunlar Darwin'in oyun akışı!
Mas estas são as jogadas do Darwin!
Darwin bir touchdown hazırlıyor, ve seyirci coşmuş durumda!
Darwin está a preparar um touchdown e a multidão está num frenesim!
Şey, Darwin'de bir hemşire vardı, ben de...
Havia uma enfermeira em Darwin, e...
Darwin'in ne anladığını anlamak istedi.
Queria compreender o que Darwin havia compreendido.
Kesinlikle, Darwin buradayken, kaplumbağa gençti.
Sem dúvida, quando Darwin esteve aqui esta tartaruga já era adulta.
Belki Darwin'i görmüştür.Kim bilir?
Ela pode ter visto Darwin. Quem sabe?
Evet, bu Darwin'in amcası olabilir, ama kesinlikle sizin ya da benim amcam değil.
Este talvez seja o tio do Darwin, mas com certeza não é o meu, nem o vosso.
Ama Tolstoy, Darwin, Jefferson, Lincoln... Onların da aynı şüpheleri vardı.
Mas Tolstoi, Darwin, Jefferson, Lincoln - todos tiveram as mesmas dúvidas.
Bugünkü bilim dersimizde Darwin'in "İnsan'ın Temelleri" hakkındaki teorisini tartışmaya devam edeceğiz.
Em nossa aula de ciências hoje continuaremos a discussão a respeito da teoria de Darwin sobre a evolução do homem.
Dün de belirttiğim gibi Darwin'in teorisi, insanın alt düzey hayvan cinslerinden geldiğini, denizde döllenen ilk yumurtaların maymuna, sonunda da insana evrimleştiğini bize söyler.
Conforme disse ontem, a teoria de Darwin resume-se no facto que o homem teria evoluído de animais inferiores desde os primeiros protozoários que habitavam os mares evoluindo até ao macaco e finalmente ao homem.
Bay Charles Darwin'in söylemeye çalıştığı şey- -
Mas Charles Darwin tenta responder-nos, a seu modo...
KAHROLSUN DARWİN
ABAIXO DARWIN
DARWİN İÇİN HÜKÜM GÜNÜ
JUÍZO FINAL PARA DARWIN
Söyler misiniz, Bay Sillers, karınız aileniz için dini gözetirken Charles Darwin denilen birinden bahsedildiğini duydunuz mu hiç?
Diga-me, Sr. Sillers, mesmo estando a sua esposa encarregada da religião você já ouviu falar alguma vez de um tal Charles Darwin?
Peki, söyler misiniz..... duyduklarınız ışığında bu Darwin, pazar akşam yemeğine çağıracağınız türde bir insan mıdır sizce?
Diga-me uma coisa segundo o que ouviu sobre Darwin, acredita que é um homem a quem convidaria para jantar?
Ya da yanına aynı büyüklükteki harflerle yazılmış "Darwin'i okuyun" pankartının yerleştirilmesini istiyorum.
Ou então que coloquem outro de igual tamanho que diga "Leiam o seu Darwin".
Charles Darwin'in İnsanın Türeyişi ve Evrim Teorisi.
Charles Darwin, Teoria da Evolução e a Origem do Homem?
Howard'ın, Albay Brady'nin, Charles Darwin'in ya da bu salonda oturan herkesin, hatta sizin de efendim düşünme hakkı olduğunu kabul ettirmeye çalışıyorum.
Estou a tentar demonstrar que o Coronel Brady, ou Howard, ou Charles Darwin ou qualquer um dos presente, inclusive o senhor, tem o direito de raciocinar.
Sayın yargıç, mahkeme Darwin teorisi ve bilimsel verilerle ilgili tüm şahitlikleri reddetmişti.
Excelência, a corte desautorizou toda a evidência baseada em conhecimento científico na teoria darwiniana.
Darwin'in yazılarında sistematize edilen bilimsel bilgilerin, yaradılış kitabıyla çatıştığından nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
Como pode estar tão convencido de que o conhecimento científico sistematizado nas anotações de Charles Darwin não pode ser conciliado com o livro do Génesis?
Türlerin kökeninin 10. sayfasında Darwin'in saptamasına göre- -
Na página dez, do livro A Origem das Espécies, Darwin afirma...
Sınıfta Charles Darwin ile birlikte Kopernik'i de yasaklar mısınız?
Proibiria Copérnico nas aulas das escolas junto com Darwin?
Darwin geldiğimiz yolu görüp, hatırlayabileceğimiz bir tepeye çıkardı bizi.
Darwin levou-nos ao pico de uma dessas montanhas num lugar aonde poderíamos vislumbrar de onde nós viemos.
Tanrının Charles Darwin ile konuşmadığını nerden biliyorsunuz?
Como sabe que Deus não revelou a Charles Darwin?
Bay Cates'in okullarda yalnızca Darwin'in öğretilmesini isteyen bir kanunu parlamentoya dayatacak etkisi ve güçlü bir sesi olduğunu mu sanıyorsun?
Suponhamos que o Sr. Cates tivesse a capacidade de poder impor uma lei estatal que só permitisse que Darwin fosse ensinado nas escolas.
Sıradan bir insanın, diyelim ki bir Cates veya bir Darwin'in, Tanrının kendilerine fısıldayabileceğini, Brady'nin aksini düşünmenin de kutsal olabileceğini düşünecek cesaretleri olduğunu varsayalım.
Suponhamos que um ser inferior... suponhamos que um Cates ou um Darwin teve a audácia de pensar que Deus lhe confiou que uma ideia oposta a Brady também poderia ser sagrada.
Darwin'in evrim yasasını hatırlıyor musunuz? "Avantajlı ırk hayatta kalır."
Lembram-se de Darwin e da sobrevivência do mais apto?
Darwin'in, cam bir sandıkta makarna sakladığı ve bazı olağandışı araçlar kullanarak istemli kasılmalarla onları hareket ettirdiği doğru değil mi?
Não é verdade que Darwin conservou um pedaço de aletria dentro de um frasco até que, por meios extraordinários, o pedaço começou a mexer-se num gesto voluntário?
Charles Darwin ve Alfred Russel Wallace keşfetti.
Charles Darwin e Alfred Russel Wallace.
Fakat Darwin ve Wallace gösterdi ki, bunun başka bir yolu daha var, daha insancıl ve daha zorlayıcı.
Mas como Darwin e Wallace demonstraram, existe outro modo, igualmente humano e que se nos impõe muito mais.
Bu öngörü, 24 yüzyıl sonra Charles Darwin tarafından kanıtlandı...
Esta visão teve de esperar 24 séculos até a sua veracidade ser demonstrada, por Charles Darwin.
Benim için Nuh'un Gemisi Darwin'in bile görebilseydi heyecanlanabileceği bir laboratuvar.
Quero dizer, para mim, a Arca de Noé é como se fosse um laboratório, que entusiasmaria o próprio Darwin.
Charles Darwin'in öğretisi doğrultusunda bir girişim türümüzün geldiği yeri anlamamıza yardımcı oluyor.
Uma iniciativa, segundo o espírito de Charles Darwin, que nos ajuda a compreender a origem da nossa espécie.
Tanışmak için gerekeni ayarladım. Beni bir helikopter götürecek.
Tenho um helicóptero à espera em Darwin.
Ben biliyorum, sen biliyorsun ve onlar eğer, Darwin haklıysa milyon seneden beri biliyorlar.
Que absurdo, Peg. Não há ninguém a olhar para nós.
Al, bu delilik. Yanlış bir şey bu.
Bem, se Darwin estava certo, saberão daqui a um milhão de anos.
- Akıllı adamsın. Chartes Darwin, o öldü.
O Charles Darwin está morto.
Darwin. Politika mı?
Oh, Darwin.
Darwin'deki arkadaşım bu davaya bakan polisin kayınbiraderinin kardeşini tanıyor.
Sem comentários. Tenho um amigo que conhece a irmã do cunhado do inspector encarregado.
Darwin'i biraz dürtükle.
Empurra um pouco o Darwin.
Ah, Henry, neden uyanmıyorsun Darwin yanılıyordu.
Darwin estava errado.
Saldırı, Darwin deniz üssünü, geçici olarak saf dışı bıraktı.
O ataque imobilizou a base naval de Darwin, temporariamente.
- Darwin, Engels Hegel, Einstein. - Ne okuyorsun?
- O que estás a ler agora?
Darwin'e bak!
Atenção Darwin!