Davidson traduction Portugais
449 traduction parallèle
- Hoş geldiniz Bn. Davidson.
- Prazer em vê-la, Sra. Davidson.
- Nasılsınız Bay Davidson?
- Como Está, Sr. Davidson?
Bay Davidson devralmadan önce böyle değildi.
Só desde que Sr. Davidson se encarregou dele.
- Bay Davidson!
- Sr. Davidson!
Bay Davidson geldi!
É Sr. Davidson!
Davidson mı?
Davidson?
Buz, Bay Davidson?
Gelo, Sr. Davidson?
Tabii Bn. Davidson.
Claro, Sra. Davidson.
McPhail, Bn. Davidson.
- Sra. McPhail e Sra. Davidson.
- Bay Davidson.
- Sr. Davidson...
Teşekkürler Bay Davidson.
Muito agradecido, Sr. Davidson.
Bay Davidson!
Olá, Sr. Davidson!
- Bay Davidson.
- Sr. Davidson? - Governador...
- Davidson seni de mi şikayet etti?
- Davidson também descarregou em ti?
Davidson'ı boş ver.
Esquece o Davidson.
Yani Davidson'ı.
Refiro-me ao Davidson.
Dün gece Bay Davidson'ı çok rahatsız etti.
Ela perturbou muito o Sr. Davidson, ontem à noite.
Davidson gelip beni mi suçlamış?
O Davidson veio cá e culpou-me?
Davidson'dan korkuyorlar.
Quer dizer que têm medo do Davidson.
Bn. Davidson'ın bana bakışını gördün mü?
Viste o olhar que Sra. Davidson me mandou?
Davidson, New Caledonia'ya gitmemi engelleyebilir mi?
O Davidson pode impedir-me de ir para a Nova Caledónia?
- Davidson'a emri değiştirteceğim!
- Farei o Davidson anular essa ordem!
Davidson yüzünden mi?
Por causa do Davidson?
Evet. Bay Davidson kabul ederse.
Sim, se Sr. Davidson concordar.
Bay Davidson haklıydınız.
Sr. Davidson... tinha razão.
Davidson'a mı?
Depende do Davidson, é isso?
Valiyi görmemden korktun. Davidson'la konuşmamdan korktun.
Receavas que visse o Governador e que o Davidson me contasse tudo.
- Davidson sizinle konuşmuş...
- O Davidson tem falado consigo...
Davidson, bir aşırılıktan diğerine giderek beni şaşırtıyor.
O Davidson espanta-me, saltando de um extremo para o outro.
- Gitmek istiyorum Bay Davidson.
- Agora, gostaria de ir, Sr. Davidson.
Davidson bana nihayet gerçekle yüzleşme cesaretini verdi.
O Davidson deu-me coragem para finalmente enfrentar a verdade.
- Davidson intihar etmiş, duydun mu?
- Soube que o Davidson se suicidou?
Davidson nerede?
Onde Está o Davidson?
Davidson neden kendini öldürsün?
Por que haveria o Davidson de se matar?
Bn. Davidson yukarıda.
Sra. Davidson Está lá em cima.
Ondan bana ne? Ya da Bay Davidson'dan?
Que me interessa ela, ou Sr. Davidson?
Sadie, Bay Davidson kendini öldürdü.
Sadie, Sr. Davidson suicidou-se.
Neden intihar ettiği fark etmez.
Não me importa por que se suicidou o Davidson.
Zaten Davidson'ınkini mahvetti.
Já destruiu o Davidson.
Ben Scotland Yard'dan Inspector Davidson.
Fala o Inspector Davidson da Scotland Yard.
Ben Müfettiş Davidson, Scotland Yard'dan.
Fala Inspector Davidson da Scotland Yard.
Ben Detektif Raines, efendim. Bu Müfettiş Davidson.
Sou o Detective Raines e este é o Inspector Davidson.
Ben Müfettiş Davidson.
Sou o Inspector Davidson.
Bu nedenle son dakikada Davidsonlara bebek bakmağa gittim.
Arranjei um trabalho de ama, inesperado, em casa dos Davidson.
Eğer yaptıysan, senin ve Davidsonların pencerelerinin aynı hizada olduğunu farketmişsindir.
Talvez tenha notado que a sua janela e a dos Davidson estão de frente.
Davidsonların bebeği, Profesör.
O bebé dos Davidson, Professor.
Davidson'un bebeği.
- O bebé dos Davidson.
Nasılsınız, Bayan Davidson?
Como está, S.ra Davidson?
Biliyorum. Bayan Davidson gecenin yarısını ayakta onunla geçirdiğini söyledi.
A S.ra Davidson disse que ficou acordada, metade da noite.
Bayan Davidson onu bir kaç gün içinde bekliyor.
A S.ra Davidson está à espera dele dentro de poucos dias.
Bay Davidson!
É Sr. Davidson!