De görüşürüz traduction Portugais
2,273 traduction parallèle
Yarın Jersey'de görüşürüz.
Vejo-te amanhã em Jersey.
Yarın sabah galeride görüşürüz.
Vejo-te amanhã de manhã na galeria.
Biyokimya dersinde görüşürüz.
Vemo-nos depois de bioquímica.
11 gün sonra geri döndüğünüzde görüşürüz.
Vê-los-emos de volta daqui a 11 dias.
Yakında Birleşmiş Milletler'de görüşürüz.
Vemo-nos daqui a pouco, nas N.U.
- Olmaz - 7 de görüşürüz
- O quê? Não. Estarei aí às 19 : 00.
Ben size müsaade edeyim. - Senin evde görüşürüz.
Porque não dar-vos uns segundos, e vemo-nos de novo em tua casa?
Bir kaç dakika içinde görüşürüz, olur mu?
Muito bem, vemo-nos dentro de uns minutos, está bem?
Konuşacaklarımız var. Evde görüşürüz.
Na verdade, o Espantoso está no centro comercial, e temos de falar sobre algumas coisas, por isso vemo-nos em casa.
Sabah görüşürüz.
Bem, até amanhã de manhã.
İki gün sonra Greek Sahnesi'nde konserimiz olacak! Orada görüşürüz!
Vamos actuar no Greek Theatre, dentro de dois dias!
Sonra konuşuruz. Arabayı park edeceğim. Görüşürüz.
Ligo-te depois, agora tenho de estacionar.
- Esir kampında görüşürüz.
- Vejo-te nas minhas de sal.
- Yarından sonraki gün görüşürüz.
- Até depois de amanhã!
- Birazdan görüşürüz.
Vejo-te dentro de uma hora.
Sabah görüşürüz.
Chamo-te de manhã.
Altı saat sonra görüşürüz.
Vemo-nos dentro de seis horas.
Belki tekrar görüşürüz. Bir yerlerdeki bir gemide.
Talvez te veja de novo, num navio em algum lugar.
Sonra da içeride tekrar görüşürüz.
Depois vamos-nos ver de novo na prisão.
Bu gece görüşürüz ya da görüşmeyiz.
Tenho de ir. Vejo-te logo à noite ou não.
Gitmem gerek ama belki daha sonra görüşürüz.
Eu tenho de ir, mas talvez nos vejamos por aí.
- Görüşürüz.
- Bem... tenho de ir, até logo.
Sabah olunca görüşürüz.
Vou ter contigo de manhãzinha.
Evet, evet, şey... yarım saate görüşürüz.
Sim, sim, eu... vou ter contigo dentro de meia hora.
Babamla da annemle de çok nadir görüşürüz.
Mal os vemos aos dois.
Dexey, Florida'da görüşürüz.
Dexey, de regresso da Flórida.
- Ben de öyle. Görüşürüz.
Foi muito bom conhecê-la.
Pekâlâ, sabaha görüşürüz.
Okay, falamos de manha.
Sabah görüşürüz.
Nos vemos de manhã.
Bu kürkü Via Po'da bulunan De Andreis'e bırakır mısın? - Güle güle. - Görüşürüz.
Podes deixar o casaco de pele do De Andreis na Via Po?
Tamam, Chloe'ye size güvenlik kartı ayarlamasını söyleyeyim. Görüşürüz.
A Chloe arranja-te um cartão de acesso.
Bir ay sonra görüşürüz.
Vemo-nos dentro de um mês.
Gitmem gerekiyor fakat sonra görüşürüz, olur mu?
Ouve, tenho de ir, mas vejo-te mais tarde ok? !
- Haftaya görüşürüz.
- Bem, até ao próximo fim-de-semana, certo?
- Pazar sabahı görüşürüz, tamam mı?
- Obrigado a todos. Vemo-nos Domingo de manhã, ok.
Sabah görüşürüz?
Vejo-te de manhã?
Evet, sabah görüşürüz. - Tamam.
- Sim, vejo-te de manhã.
İyi bir bahşiş aldın ; kimse de öldürülmedi. Yarın görüşürüz.
Tiveste uma boa gorjeta e ninguém morreu, até amanhã.
Tamam. Sabah görüşürüz.
Vemo-nos de manhã.
Seninle sonra görüşürüz.
Tratamos de ti depois.
Temizlik bitti.. yarın görüşürüz
Já acabei de limpar, então vemo-nos amanhã.
Şimdi sizi yalnız bırakayım sabaha görüşürüz.
Vou deixá-la com os seus assuntos e vejo-a de manhã.
Şimdi, kapıyı kilitleyin, biraz uyuyun. Yarın görüşürüz.
Agora tranque a porta, durma e vejo-a de manhã.
Pazartesi sabah 8.30'da görüşürüz.
Até segunda-feira de manhã as 8 : 30
Pekâlâ, sabah görüşürüz.
- Vejo-te amanhã de manhã.
Evet. Benim de matbaaya gidip çıktı almam gerek. Bir saate görüşürüz.
Vou a tipografia buscar as reproduções e vejo-te daqui a uma hora
Saat 18'de görüşürüz.
Vemo-nos às seis.
Çizgi romanlarda görüşürüz.
Vejo-te na secção de humor dos jornais.
Görüşürüz yarak ağızlı!
Até mais tarde, hálito-de-pila.
Yarın sabah görüşürüz.
Vejo-te amanhã de manhã.
5 dakika sonra görüşürüz. Chuck, suikastçı olabilecek tipleri araştır.
Chuck, fique de olho para supostos assassinos.