Depremler traduction Portugais
163 traduction parallèle
Depremler ve fırtınalar dünyayı salladı, gökten de bir yıldız kaydı.
Aterra tremeu, choveu e do céu veio uma estrela cadente.
Tarihin başlangıcından önce gerçekleşmiş depremler büyük denizin tabanını yarmış,... ve böylece suların bir kısmını buraya getirmiş olmalı.
Alguém terramoto pré-histórico abriu uma greta no fundo do mar e a agua caiu aqui pela fissura. Depois a fissura tornou-se a fechar.
12. tamamen çıldırmıştı garip şeyler anlattı kocaman ateşten duvarlar, şiddetli depremler, aklını kaybetmiş gibiydi, hiç şüphem yok ki maymunluk dışı bir işkence görmüştü.
E o 12º voltou com histórias incríveis de grandes bolas de fogo, terramotos violentos e estranhos, louco, arrasado sem dúvida por alguma tortura não símia.
Halkım, vebalar, depremler, su baskınları yaşadı fakat İspanyolların bize yaptıkları çok ama çok daha kötü.
O meu povo passou por doenças, terramotos, cheias... mas o que os espanhóis nos fizeram foi muito, muito pior.
Cahill'ler seller, depremler, salgınlar bilinen ne kadar doğal felaket varsa atlatmıştır.
Os Cahills já sobreviveram a cheias, terramotos, pestes... todas as catástrofes naturais conhecidas pelo homem.
Kuraklık, sel, fırtına, savaşlar depremler, volkan patlamaları, salgınlar
Secas, inundações, tempestades, guerras, sismos, erupções vulcânicas, epidemias.
Gizemli yollarla gelirim, depremler, beklenmedik tutulmalar.
Atingo-os com mistérios, tremores de terra, eclipses imprevisíveis.
Depremler.Hadi bize bunun parçalanmayacağını göster.
Terremotos, hein? Vejamos onde é a parte fraca disso.
- Depremler.
- Terramotos.
Depremler hakkında konuş.
Falar sobre terramotos.
Binlerce yıl önce, muazzam depremler dünyayı yerle bir etti.
Há 1 000 anos, grandes terramotos viraram o mundo ao contrário.
Depremler gibi!
Sismos!
Depremler, salgınlar, suyun kana dönüşmesi.
Terramotos, pragas, água que se transforma em sangue.
Depremler.
Tremores de terra.
Bu depremler, su kuyularımızı gazoz gibi sallıyor.
Estes tremores de terra estão a sacudir os nossos poços de água como gasosa.
Jeoloji ya da depremler hakkında bilginiz var mı?
Sabe alguma coisa sobre geologia e tremores de terra?
Depremler, kuraklıklar... yangınlar, çamur selleri cinayetler, çete savaşları, nüfus patlaması.
Terremotos, secas... incêndios, deslizamentos... Crimes, gangues, excesso de população.
7 yıl önce, depremler benim varoluşumu müjdeledi.
Há 7 anos atrás, o terramoto anunciou a minha chegada.
Marian, tüm olan bu depremler her şeyi yok ediyor zaten.
Marian, o terramoto é que destruiu tudo aqui.
Sadece şu depremler.
São só estes tremores de terra.
Parçacık saçma teknolojisi, depremler için.
O sistema de disparo de partículas é aquilo dos terramotos.
Depremler giderek şiddetleniyor.
Esses tremores parecem estar a ficar mais fortes.
Bunlar hafif depremler, ama volkanın tam ortasında oluyorlar.
São sismos menores, mas eles estão mesmo no meio.
Küçük tektonik depremler için panik yaratmak istemiyorum.
Não quero causar pânico por sismos tectónicos menores.
Depremler hafifti. Gerçekten hafif.
Esses sismos foram fracos.
Depremler, dev dalgalar fırtınalar Japonya'yı yok edecek.
Sismos, ondas de maré... e tempestades irão destruir o Japão.
Her yerde kargaşa hakimdi. Depremler, volkanlar hiç bitmezdi.
Reinava o caos nos elementos E os vulcões nunca dormiam
Depremler... ve geri zekalılar.
Terremotos... e idiotas.
Dünya, bazı zamanlarda, asteroitler, volkanlar ve depremler gibi felaketler sayesinde, büyük yıkımlara uğradı.
A Terra foi devastada por incontáveis desastres naturais... pelo curso de sua história,... asteróides, vulcões, terramotos.
Kimsenin hatası olmayan şeyler fırtınalar, depremler, kasırgalar, yani Tanrı'nın işleridir!
As coisas de que ninguém tem culpa são os furacões, os terramotos, os tornados, os actos de Deus!
Depremler yüzünden fazla eser kalmadı.
Resta pouco da cidade, devido aos muitos sismos.
İştah, şehvetli depremler.
Estomago, pára com esse terramoto de luxuria.
Tarihimiz sizin buraya asırlar önce geldiğinizden beri, sürekli olarak bizim gezegenimizi sarsan ve bizim başarılarımızın çok birçoğunu yok eden depremler oluyor.
Nossa mitologia antiga descreve sua chegada séculos atrás... coincidindo com os tremores que continuamente atingem nosso planeta... e destroem muitas de nossas realizações.
Bu savaşlar, kıtlıklar, su baskınları ve depremler çok belirli gereksinimleri karşılarlar.
Estas guerras, a fome, as inundações e os terramotos servem propósitos bem definidos.
Depremler ve diğer felaketler... küresel olarak devam ediyor... Kaliforniya bugün olağan üstü hal ilan etti... federal yardım isteyen eyaletlerin sayısı... 25 e yükseldi.
Enquanto continuam os sismos e catástrofes pelo mundo fora, a Califórnia declarou hoje o estado de emergência, elevando para 25 o número de Estados em busca de ajuda federal.
Ve yaşadığımız bu depremler, Sanırım insanları biraz gerginleştirdiler.
Com estes terramotos todos por aqui, acho que as pessoas estão um pouquinho nervosas.
Aktif volkanlar, seller, depremler ve en son... artan hızdaki küresel ısınma.
Atividade de vulcões, terremotos, enchentes e, mais recentemente... uma rápida aceleração do efeito estufa.
Depremler böyle şeylere yol açar.
É isso que eles fazem.
Topraklarımızda çok şiddetli depremler yaratabilirlerdi.
Causariam terramotos enormes sob o nosso território.
Bizi parçalara ayıracak depremler olacak.
Os terramotos darão cabo de nós.
Depremler ölümlere sebep olduklarında hatalı mıdır?
Os terramotos erram quando matam?
Depremler ve... otoritelerin deyimiyle meteor yağmurları... sonucu çıkan yangınlar ve patlamalar Southland'dan... L.A. havzasına kadar boydan boya hasar verdi.
Uma série de terramotos... e o que as autoridades estão a chamar chuva de meteoros... assolaram o sul esta noite provocando incêndios e explosões na baixa de L.A.
Meteor yağmurları, depremler, güneşe olan şu tuhaf şey.
Chuva de meteoritos, terramotos, aquela coisa estranha com o sol.
Ateş yağmurları yağdırdın, güneşi kapattın, depremler bütün o dolapları Angel'ın içindeki beni serbest bırakmak için mi yaptın ha?
Fizeste uma chuva de fogo, apagaste o sol, terramotos... tudo para fazer os Brady Bunch libertar o Angel interior?
Bazı yerlerde, her hafta depremler oluyor. Ve hastalıklar sürekli birçok kişinin canını alıyor.
As catástrofes são mais que frequentes no nosso país e afrontosamente apelidadas de "actos de Deus".
- Çığlar, depremler.
- Avalanches. Tremores de terra.
Depremler bitti mi?
Os terramotos acabaram?
Sonra yedinci günde, sismograflarımız devasa depremler kaydetmeye başladı ve yeni Kaldera kenarındaki toprağın çökmeye başladığını kavradık püsküren magmanın bıraktığı boşluğa doğru çöktü.
É demasiado perigoso. Então vamos pedir às pessoas que se sentem lá e morram de fome? Existem centenas de milhares, talvez milhões de pessoas tropeçando para lá por fora, à procura de ajuda.
Depremler hakkında konuşalım.
Falemos de terramotos.
- Depremler?
- Terramotos?
Depremler!
Terremotos...!