Destek traduction Portugais
11,147 traduction parallèle
Destek al, Seb!
Prepara-te, Seb.
Destek yollarız.
Vamos mandar reforços.
- Destek çağıracağım.
- Vou participar isto.
Efendim, destek ekibini beklemeyeceğimiz mi?
Senhor chamamos a equipa de apoio?
Destek ekibe ihtiyacımız yok, birlikte böyle çalışacağız.
Não precisamos de uma equipa de apoio. Nós entramos juntos.
Ama asteroitler havada uçuşurken, ne bir evin olacak ne de bir destek sistemin, acaba sen hazır mısın, buna?
Claro. Mas com os asteroides a voar... sem casa e sem nenhum sistema de apoio... achas que estás pronta para... isto?
Aynı zamanda, bütün projeleriniz onaylandı ve maddi destek sağlandı.
Ou seja, todos os vossos projetos foram aprovados e financiados.
En ihtiyaçları olduğu zamanda müttefiklerine destek sağladı.
Deu suporte aos aliados quando eles mais precisavam.
Binanın etrafını sarın ve havadan silahlı destek verin.
Quero um perímetro á volta do edifício e os aviões no ar.
İsteğini yerine getirirsek Amerikan Olimpiyat Komitesi'yle olan gayemize destek olacak mıymış?
Se lhe dermos o que pede, irá apoiar a nossa causa junto do Comité Olímpico Americano?
Ben destek için beklemem Ve içeri girmem gerektiğini bilmiyordum Bu durumun kontrolüm altında olduğunu söyledim,
Eu não sabia se deveria esperar reforços ou entrar mas disseram-me que a situação estava sob controle, então entrei.
Destek çağırmalı mıyım?
- Entendido, chefe. - Devo chamar reforços?
... koalisyon kapasitesi, öncelikler ve destek.
... armamento, prioridades e apoio da coligação.
Ve Brejnev gidip Afganistan'ı işgal etmeseydi Taliban da Bin Laden'e destek olamazdı gerçeği var.
E os talibã não apoiariam o Bin Laden se o Brezhnev não tivesse ocupado o Afeganistão, para começar.
Kimse destek olmuyor.
Nenhum sistema de apoio.
Şey dicektim, sen ve Rashad eğer destek olması için, hani anlarsın ya, üçüncü bir kız filan arıyorsanız ben varım haberiniz olsun.
Queria dizer que se vocês dois quiserem uma terceira pessoa para dar uma força, sabe, animar a relação, algo assim, eu estaria disponível.
Hiç destek olmuyorsun.
Nunca me apoias.
- Destek çağırmamana şaşırdım doğrusu.
Estou surpreendido por ainda não ter pedido reforços.
- Destek mi?
Reforços?
Başarısız oldum, efendim yine de destek talep ediyorum.
Falhou, senhor. Mas eu preciso de ajuda.
Efendim, acil destek talep ediyorum, tamam.
Senhor, preciso de ajuda imediata. Escuto.
Acil destek arabasına ihtiyacım var.
Tragam o carro de RCP.
Destek getirdim.
Trouxe reforços.
- General. - Kaptan Andor destek birliklerinin beklemesini istiyor.
O Capitão Andor está a pedir que o esquadrão de apoio aguarde.
Destek ekibini hemen pist 5'e indirin!
Enviem reforços para a Equipa 5 imediatamente!
Ama Dawn'a gelirsek... Ona katılsan, destek olsan ne olur? İsviçre'ye gider, ameliyat olur.
Mas, quanto à Dawn, e se fosse com ela e a apoiasse nesta viagem à Suíça, na operação?
Bana destek olacaksın sanıyordum!
Pensei que defendias que eu fizesse isto?
Kuzey Ormanları Operasyonu için destek oluyordum.
Eu defendia a Operação Northwoods.
Destek olmak için buradayım.
Estou aqui para apoiar.
Maham'a destek verenler yumruğunu göstersin.
E fechem a mão para Maham.
Şimdi'Sindhu Anne'sana destek veriyor.
Agora a mãe Sindhu vai dar-lhe uma bênção.
Anne babalarımızın bize destek olamayacağı vakit gelince, her şeyi kendi başımıza çözebilmemiz önemli bir şey. - Evet.
É importante, quando os nossos pais já não nos puderem ajudar, nós resolvermos as coisas por nós mesmos.
Kahramana, kaderini yaşaması için... yardım edip destek olurlar.
Ajudam o herói a cumprir o seu destino. E dão apoio aos heróis.
General. Acil destek gerekiyor.
General, peço uma actualização imediata.
Destek çağır!
Pede ajuda!
Seninle geleceğiz. Destek vereceğiz.
Vamos contigo, como reforços.
Stuartların, Broch Tuarach ve Fraser Klanının Efendisini destek vermeyi değer bulacaklarını düşünmek isterim.
Penso que os Stuarts dariam valor ao apoio do Laird Broch Tuarach e do clã Fraser,
Aylık destek hediyenizi bekliyoruz.
Faça a sua contribuição mensal.
Merkez, buraya hemen tıbbi destek ve hayvan kontrol ekibi gönderin.
Central, precisamos de um médico-legista e do Controlo Animal o mais rapidamente possível.
Ona destek olacak birileri olduğunu sanmıyorum.
Acho que ela não conta com muitas pessoas.
Hemen geldi ve bana destek oldu.
Ele veio e confortou-me.
Çünkü Romanya ; ülkede gelişim sağlayıp kalkınmada destek olacak ürünleri, hizmetleri ve teknolojisiyle Amerikan şirketlerine iş imkânları sunuyor.
A Roménia oferece às empresas americanas, a possibilidade de contribuir para o desenvolvimento do país, seja com produtos, com serviços ou com tecnologias.
Destek lazım!
Agente precisa de ajuda!
Durum acil! Destek birimi nerede?
Precisamos de reforços urgentemente.
Ve askerlere bin adet bilet vereceğim. Çünkü evlatlarımıza destek olmalıyız.
E vou doar mil bilhetes aos nossos soldados, porque temos de apoiar os nossos meninos.
Belki bu serserilere satışta destek olursunuz.
Talvez vocês possam acompanhar estes idiotas numa entrega.
Buraya destek olmaya geldin.
Vieste cá para estar com ela.
Korumalara destek için buradayız, yani arka planda kalın.
Estamos aqui para dar apoio, por isso fiquem na retaguarda.
- Dört kişiyle ateş destek timi olduk.
Quatro tipos são uma equipa de fogo, mano.
Fikrime katılmasaydın bana maddi destek vermezdin.
Se não concordasses, não darias a cara.
Rone, destek için 17 Şubat'ı arıyorlar, ama bekleyin, geliyoruz. - Oz, 5. bölgede sıkıştım.
Oz, estou num engarrafamento na Fifth Ring.