Doggie traduction Portugais

Dans eden köpekçik reklamını izledin mi?

Já alguma vez viste o "Dancing Doggie" o anúncio comercial de comida para cão?

Doggie Do adındaydı.

Chamava-se "Cãozinho Faz".

Doogie Howser'ın Gordon Gekko ile biraraya gelmiş halisin adeta, ama sivilcelerle.

É como uma mistura entre a Doggie Howser e o Gordon Gekko, mas com borbulhas.

Ufak olan, Doggie'yi bacağından vurdu.

O mais pequeno alvejou o Dougie na perna.

Bence o yaşlı bayanı siz vurdunuz, tıpkı... Tıpkı oradaki Doggie'yi vurduğunuz gibi.

Acho que mataram a velhota, tal como dispararam sobre o Dougie.

Mr. Doggie, henüz işiniz bitmedi mi?

Já acabaste o teu trabalhinho, Mr Doggie?

Hayır, ya hadi ama Mr. Doggie. hadi sende evcil hayvan dükkanına gidelim ve sana güzel bir top alalım.

Não... vamos lá ver Mr Doggie, deixa-me levar-te à loja de animais e compro-te uma bonita bola.

- Doogie burda ne işin var?

Doggie... que estás a fazer aqui?

Doogie harika biri di mi?

O Doggie é do melhor, não é?

- Gerçekten şaşkınım

Estou bem, amigo. Como estás, Doggie? Eu?

Harika di mi - Doogie

- É incrível, Doggie.

Doogie haklıydı, tek ihtiyacım olan kendime güvenmekti

Doggie estava certo.

N'aber T-dostum?

Como é que é T-Doggie Doggie Dawg?

Ve üçüncü kocan, Doggie Daddy.

A galinha não é boa?

Eminim Doktor Köpek Kapısı'nı bilmek isterler.

De certo que vão gostar de ouvir falar de uma tal porta "doutor Doggie".

Köpek kapılarını mağaza indiriminle alıp kar için geri sattığını bilmiyorlar.

Eles não sabem que compras a Doggie door com desconto de loja e que as voltas a vender para obteres lucro.

Merhaba, biz Doggie Style'ın editörleriyiz. Şovun sahne arkasını gözlemliyoruz.

Olá, somos editoras da "Doggie Style", e estamos a cobrir os bastidores do concurso.

"Doggie Style?" Böyle bir dergi var mı gerçekten?

"Doggie Style?" Essa revista existe?

Ve Doggie Hoser şakası da sevmem.

E nada de piadas do "Menino Doutor".

Velet, halledemeyeceğini mi düşünmüş?

O Doggie acha que não dás conta?

Doggie ağzını açamadı ama... Sanırım Drool "yakıyorsun" dedi.

Ei, o Doggie não pode falar, mas acho que a baba disse extremamente quente

Doggie deliksiz uyuyabilmemizin çok iyi olduğunu söylüyor çünkü bilirsin başka biri olsa bunca gürültü sorun olabilirdi.

É bom sermos dessas pessoas que dormem bem sem se importarem com o ruído. Porque houveram outros que tiveram problemas com todo aquele barulho.

Her neyse, ah, Doggie şu sınır çitiyle ilgili Spence'le olan hakkında kopardığımız yaygara hakkında konuşmak istiyor.

De qualquer das formas. O Dougie quer falar com o Spencer sobre a vedação que está a cercar a propriedade e de outras coisas que eu não entendo.

Ve üçüncü kocan, Doggie Daddy. Eski eşinden bir çocuğu olduğu için ilişkinizi yürütemediniz.

E depois houve o teu terceiro marido, o Doggie Daddy, mas as coisas não resultaram porque ele tinha aquele filho de um casamento anterior.

- Gir bakalım içeri, kuçukuçu.

- Entra ali, doggie.

Caddelerde, Doggie Howser'ı boğacak kadar sperm var zaten.

Há bastante esperma na rua sufocar o Doogie Howser.

Evet, aşağı doğru inmiş kafaları doggie pozisyonunda görelim bakalım.

Isso, deixem-nos ver uma dessas inclinações faciais em estilo canino.

Doggie Howser gibi bir şey misin?

És o Doogie Howser ou quê?

- Alınma ama bir çocuktan tavsiye almayı tercih etmem Doggie.

Olha, sem ofensa, mas não aceito conselhos de crianças, Doogie.

Sağol Doogie

- Obrigado, Doggie.