Dragon traduction Portugais

MAVİ EJDERHA Cafe ÇALIŞANLARIN GİRİŞİ

Café BLUE DRAGON ENTRADA DO PESSOAL

Şu Mavi Ejderha yeri ilginç gibi.

Aquele Blue Dragon parece interessante.

Seninle evleneceğini söylemiyorum, ama Mavi Ejderha'da olacak.

Não prometo que se case contigo. mas faço-a esperar no Blue Dragon.

Benimle Mavi Ejderha'da tanıştığından dolayı, sandım ki senden önce erkek arkadaşlarım Olmasına göz yumdun.

Pensei que como me conheceste no Blue Dragon... tivesses percebido que tive outros namorados antes de ti.

George ve Dragon'da bir bira içmek..

Podemos saborear uma cerveja bem gelada.

Oh. Sadece George ve Dragon'a adım atmayı hayal edin, efendim.

Imagine senhor, eu a entrar num bar e a pedir uma cerveja.

Magic Dragon'u boynuzda tüttür.

Puff, o dragão mágico, está a chamar.

Rufus, Dragon!

Rufus, Dragon!

Bay Dragon seni görmek istiyor.

O Sr. Dragon quer falar consigo.

Dragora emekli olduğumu hatırlat.

Pode lembrar ao Dragon que me aposentei.

Bay Dragon seni derhal görmek istiyor dostum.

O Sr. Dragon quer vê-lo, e é para já, amigo.

- Dragon bundan hoşlanmayacak.

- O Dragon não vai gostar.

- Kaç yıldır Dragon için çalışıyorsun?

- Há quanto tempo trabalha para ele?

Evet Dragon.

Sim, Dragon.

Bay Dragon bekletilmekten hoşlanmaz.

O Sr. Dragon não gosta de ficar à espera.

Bence Bay Dragorun hastalığı dalga geçilecek bir şey değil.

Não creio que o sofrimento do Sr. Dragon seja motivo de graça.

Dragon, anlatılmaz olanı anlatmayı iyi beceriyorsun.

Você tem talento para descrever o indescritível.

Jonathan, Bay Dragoru hemen arasan... iyi olur.

É importante que contacte... o Sr. Dragon logo que possível.

Bay Dragon için çalıştığımı söylemeden seninle birlikte olmayı sürdüremezdim.

Não podíamos continuar sem saberes que eu trabalhava para o Sr. Dragon.

Aynı uçakta olman, taksiyle geçmen... Dragorun notunu bulman.

Ires no mesmo avião, passares de táxi, descobrires o bilhete do Dragon.

- Dragon için ne kadar çalıştın?

- Desde quando trabalhas para o Dragon?

Bay Dragorun aklından geçenleri bilemem.

Não finjo saber o que pensa o Sr. Dragon.

Elbette Dragon ne yaptığını biliyor, Naziler için çalışırken de biliyordu.

É claro que o Dragon sabe o que faz, tal como quando trabalhava para os Nazis.

Senin vatansever Bay Dragon... lanet olası paralı askerin tekiydi.

O teu patriótico Sr. Dragon... é um maldito mercenário.

Dragon ve Pope bizim için çalışıyorsa karşı taraf ne kadar kötü olabilir?

Se temos Dragons e Popes do nosso lado, o que terá o outro lado?

DRAGON.

DRAGON.

Dragon bu kişinin kimliğini bulmaya söz verdi.

O Dragon prometeu-te a identidade dessa pessoa.

Ve seninle vatanına bağlı Amerikalılar gibi omuz omuza çalışacağız. Bir de Dragon ve Pope var tabii.

Nós os dois, trabalhando lado a lado, como americanos leais, sem falar do Dragon e do Pope.

Evet, bütün o gürültüyü yapmaya devam edersen Dragon seni duyacak.

É que, se continuar a fazer tanto barulho o Dragon vai ouvi-lo.

Dragon!

Dragon!

Ejderhadan bile korkmam.

Eu nem tenho medo do Dragon.

Ejder!

Dragon!

O bu gün.. öldü.... çiftçinin kedisini uyutmaya çalışırken, Dragon'u.

Ele foi mor... morto hoje.... enquanto drogava o gato do fazendeiro, Dragon.

Zamanı geldiğinde bizi açığa çıkaracak büyük bir projemiz olduğunda hallederim. Bay.Ages Dragon'u uyutmak için bir toz hazırladı.

Por vezes, quando temos um grande projecto que nos faça vir para espaço aberto o Sr. Ages faz uma poção para adormecer o Dragon.

Ama Dragon, belki...

Acerca do Dragon, talvez...

Dragon için.

Para o Dragon.

Bayan Fitzgibbons Dragon'un kasesini dolduruyor.

A Sra. Fitzgibbons está a encher o prato do Dragon.

Tamam Dragon, geliyorum.

Ok Dragon, vou já.

Gel, Dragon.

Anda, Dragon.

Ben, Ejderin Üç Fedaisi'ni 6 kez izledim.

Eu vi o "Enter the Dragon" seis vezes.

Beyaz Dragon.

Dragão Fantasma.

Ejderhanın Çiçeği on yıl önceydi Boyl!

Flower of the Dragon. - Isso foi há dez anos!

Cathy Moore'un bir arkadaşıyım.

Escrevi Flower of the Dragon.

Ejder ateşi işaretini ilk geçen kazanır.

Quem cruzar o Dragon Fire primeiro, ganha!

Ejderha Ateşi geçidine ilk varan kazanır.

O primeiro que cruzar o Dragon Fire ganha!

Blue Dragon'da içki içiyordum.

Fui tomar um copo ao Blue Dragon...

- Puff The Magic Dragon.

- "Puff the Magic Dragon".

Aslında yeşil ejderin olanakları bu kartelin aradığı son bağlantı olabilir.

As instalações da Jade Dragon podem ser a ligação que eles procuram.

Yani Yeşil Ejderde çalışmaya başlamasından tam iki gün önce.

Foi dois dias antes de ele começar na Jade Dragon.

Loomis, Ejderha Ateşi geçidinin kuzeyine doğru hala peşindeyiz.

Loomis, ainda estamos seguindo o carro preto que vai rumo norte... para o cruzamento de Dragon Fire.

Buradan beyler.

JADE DRAGON EXPEDIÇÕES MUNDIAIS Aqui dentro, meus senhores.