Dreyfus traduction Portugais
112 traduction parallèle
B. Cates, yeni Dreyfus.
B. Cates, um actual tipo de "Alfred Dreyfus".
Komiser Dreyfus.
Comissário Dreyfus.
Komiser Dreyfus.
- Sou o Comissário Dreyfus.
Komiser Dreyfus.
O Comissário Dreyfus.
Ama Komiser Dreyfus.
- Mas o Comissário Dreyfus...
Dreyfus gibi bir kurban mısınız?
É vítima de um erro judicial como Dreyfus?
Dreyfus suçluydu!
Dreyfus era culpado!
Bir keresinde Dreyfus Şeytan Adası'ndan şöyle yazmıştı ; en muhteşem kuşları gördüğünü.
Dreyfus certa vez escreveu lá da Ilha do Diabo que ele teria conseguido ver o mais glorioso pássaro.
Orası Kaptan Dreyfus'a ait!
Esse banco pertence ao capitão Dreyfus!
Baş dedektif Dreyfuss arıyor.
Da parte do chefe Inspector Dreyfus....
Baş dedektif Dreyfus.
É o Chefe Inspector Dreyfus.
Hayır, Baş Müfettiş Dreyfus!
Não, é o Chefe Inspector Dreyfus!
Herkes mösyö Guy Gadbois'i arayabilir ve Baş müfettiş Dreyfus olduğunu söyleyebilir.
Você entende que qualquer um podia perguntar pelo Senhor Guy Gadbois e dizer que é o Chefe Inspector Dreyfus. Qual é a sua senha? Senha...
Sadece gerçek müfettiş Dreyfus kod ismi olmadığını bilebilir.
Só o Inspector Dreyfus devería saber que não tem uma senha.
Baş müfettiş, onu sebepsiz yere tutuklamamı istiyor.
Chefe Inspector Dreyfus quer que a prenda imediatamente sem acusação.
Baş müfettiş Dreyfus akli durumu yüzünden suçsuz bulundu.
O Chefe Inspector Dreyfus foi declarado inocente, por razões de loucura.
Fransa'ya dondu, ve deliren Dreyfus'un yerini aldı.
Logo o enviou para França, onde tomará o cargo deixado pelo demente Dreyfus.
Şimdi aldığım habere gÖre Baş Müfettiş Dreyfus... akıl hastanesinden kaçmış.
Acabo de receber notícias de que o Chefe anterior, lnspector Dreyfus... escapou do asilo de insanidade.
O kaçık Dreyfus yerine baş müfettiş olarak atandım.
Estou no lugar do lunático Dreyfus como chefe inspector.
Paris onu Charles Dreyfus olarak teşhis etti... eski baş müfettiş.
Paris identificou-o como Charles Dreyfus... antigo chefe inspector de Sureté.
Belki de... kaçık Dreyfusla.
Talvez para encontrar... o louco do Dreyfus.
Evet, ama Dreyfus ise, yanında bir ordu vardır.
Sim, mas se Dreyfus for o que suspeitamos, ele deve ter um exército por baixo.
Dreyfus Ditch!
A "Vala Dreyfus"!
Deli ya da değil Dreyfus Bir adamı yok etmek sÖz konusuysa şunu düşünmek mantıklı
Loucura ou não, qualquer um que tenha ido tão longe... quanto Dreyfus para eliminar um homem..
Müfettiş Clouseau'yu kim Öldürürse Dreyfus ona gülümseyecektir.
Vale a pena assumir... que Dreyfus vai sorrir com gratidão... para quem eliminar o lnspector Clouseau.
Vay canına şimdi neden Dreyfus'un Clouseau'yu Öldürmek istediğini anladım.
Merda! Dreyfus quer realmente o Clouseau morto.
Neyse beni Kaçık Dreyfus'a gÖtürebilecek adam bu... Bu yapmam gereken bir iş.
De qualquer forma, este homem pode levar-me ao lunático do Dreyfus... que é meu dever jurado de apreender.
Dreyfus.
Dreyfus.
Dreyfus'ün tamamen iyileştiğine emin.
Garantiu-me que o Dreyfus estava curado.
İnanılmaz. Bir çok deli gördüm, ama Dreyfus'ün yanında hepsi akıllı kalır.
Ja vi muitos malucos, mas comparados com o Dreyfus, säo uns anjos.
Doktor, Dreyfus'ün son oniki saatte, yepyeni bir adam olduğunu söylüyor.
O médico diz que nas ultimas 12 horas o Dreyfus esta outra pessoa.
Eğer Clouseau'yu ve onu öldürenleri bilebilecek birisi varsa, o, eski Baş Müfettiş Charles Dreyfus'dür.
Se alguém sabe do Clouseau e de quem o assassinou, é o antigo inspector Chefe Charles Dreyfus.
Hoşça kalın, Baş Müfettiş Dreyfus.
Adeus, lnspector-Chefe Dreyfus.
- İyi akşamlar, Baş Müfettiş Dreyfus.
- Boa noite, lnspector-Chefe Dreyfus.
Baş Müfettiş Dreyfus'ün evi burası.
O lnspector-Chefe Dreyfus vive aqui.
- Baş Müfettiş Dreyfus.
- O Inspector-Chefe Dreyfus.
DREYFUS
DREYFUS
Baş Müfettiş Dreyfus'a gelince, eğer o gerçekten iddia ettiği gibi polis erdeminin bir örneği ise, neden taksi şoförünü bulup onu sorgulamadı?
Quanto ao Inspector-Chefe Drenou, se realmente é a parangona da virtude policial como apregoa, por que não encontrou o taxista e o interrogou?
Müfettiş Dreyfus kafasına bu ihtimali o kadar takmış durumda ki, her an bir sinir krizi daha geçirebilir.
O Inspector-Chefe Dreyfus está tão obcecado com a possibilidade que está à beira de outro esgotamento nervoso.
Dreyfus 50.000 Conair arıyor!
O Dreyfus quer 50.000 acções da Conair.
Nedir bu, Dreyfus davası mı?
O que é isto, o caso Dreyfus?
Leyden'de okudum ve Leipzig'de Dreyfuss ile anatomiyi ilerlettim.
Depois, anatomia com Dreyfus, em Leipzig.
Bu patronum Dr. Paul Dreyfus arkadaşlar.
Senhores, este é o meu chefe, o Dr. Paul Dreyfus.
Dreyfus haklıydı, burada olmamız gerekmiyor sanırım.
O Dreyfus tinha razão. Acho que não precisamos de estar aqui.
Dreyfus!
Dreyfus!
Çizmeyi aşıyorsam söyle ama hep Julia Louis-Dreyfus'la yüz yüze tanışmanın hayalini kurmuşumdur.
Avisem-me se estiver a ultrapassar os limites, mas sempre foi um sonho meu... conhecer a Julia Louis-Dreyfus pessoalmente.
Julia Louis-Dreyfus onun evine gitmeyecek ve onu arayıp bunu yaptırmak için önce beni öldürmen gerekiyor.
A Julia Louis-Dreyfus não vem a esta casa... e só morto é que lhe telefonava.
Julia Louis-Dreyfus'la tanışmaya çalışıyor!
Tem de conhecer a Julia Louis-Dreyfus!
- Julia Louis-Dreyfus, bu da Phyllis.
- Julia Louis-Dreyfus, esta é a Phyllis.
Julia Louis-Dreyfus evinde onun için bekliyor!
Tenho a Julia Louis-Dreyfus aqui, à espera dele!
- Julia Louis-Dreyfus'tan bir çek aldım!
- Tenho um cheque da Julia Louis-Dreyfus!