Duyuyoruz traduction Portugais
1,400 traduction parallèle
Ama senin yardımına ihtiyaç duyuyoruz.
Mas precisamos da sua ajuda.
- Sanki duyuyoruz diye suçluyuz.
- Somos culpados porque ouvimos.
FBI olarak size hizmet etmekten onur duyuyoruz.
Nós, o FBI, sentimo-nos orgulhosos por os termos servido. Obrigado.
O korkunç adamın hapse girmesini sağladığın için için seninle gurur duyuyoruz, Chris.
Chris, estamos tão orgulhosos por teres ajudado a prender... aquele homem horrível.
Hatta böyle bir güzelliğe sadece biz sahip olduğumuz için suçluluk duyuyoruz.
Muitas vezes sentimo-nos culpadas por monopolizar a nossa beleza.
Sana saygı da duyuyoruz.
Mas tem o nosso respeito individual.
Tatlım, seninle gurur duyuyoruz.
Estamos tão orgulhosos, querida.
Sizi duyuyoruz, General.
Estamos a ouvir, General.
Sizi ve eşinizi evimizde ağırlamaktan gurur duyuyoruz.
Honra-nos profundamente tê-lo a si e à sua mulher em nossa casa.
Savaş eğitimi ve talim prog - ramlarımızla gurur duyuyoruz.
Temos muito orgulho no nosso ensino de combate e programas de treino.
Bir kez daha İnsanların yanında savaşmaktan onur duyuyoruz.
É com orgulho que voltamos a lutar ao lado dos Homens.
Seninle gurur duyuyoruz.
Dás-nos orgulho.
Seninle gurur duyuyoruz!
Estamos orgulhosos de ti!
Silah sesleri duyuyoruz.
Estamos a ouvir tiros.
Bunu hep duyuyoruz ve bu çok hoş genç adam ama gitmemiz gerek.
Todos dizem isso. Muito bem, mas temos que nos mandar.
Burada genç bir fizikçiyle bulunmaktan onu duyuyoruz onunla Guiness'in yatıştırıcı etkilerine dair yaptığı araştırmada tanışmıştık, yanılmıyorsam.
É uma honra termos connosco um jovem médico que conheci quando era estudante e pesquisava as propriedades sedativas da Guinness, se bem me lembro.
Çocuklarımızın başarılı olmasından gurur duyuyoruz.
Temos muito orgulho quando os nossos rapazes são bem sucedidos.
Seninle çok gurur duyuyoruz.
Estamos orgulhosos de ti.
İkimiz de gurur duyuyoruz ama şimdi sırası değil.
Nós estamos igualmente orgulhosos, Mumsy mas agora não é o momento.
Seninle gurur duyuyoruz.
Temos orgulho em ti.
Hep bizi yüreklendirecek birine ihtiyaç duyuyoruz.
É sempre preciso que alguém esteja atrás de nós, a empurrar-nos.
Hannah ve ben size daha çok ihtiyaç duyuyoruz.
Eu e a Hannah precisamos mais de vocês do que o contrário.
Baban da, ben de seninle gurur duyuyoruz!
O teu pai e eu estamos muito orgulhosos.
Birisine sahip olduğun için gurur duyuyoruz.
Fico feliz de ver que fez direito uma delas.
Biz de seninle gurur duyuyoruz, Dr. Lee.
E nós de você, Dr. Lê!
Kendimizle gurur duyuyoruz.
Orgulhamo-nos de nós próprios.
Herkese merhaba ve hoş geldiniz. Patrick'i üçüncü kez konuk ettiğimiz için mutluluk duyuyoruz.
Temos o prazer de ter aqui o Patrick em sua terceira partida...
Biz hep kötü birşeyler yapmış olan zencileri görüyor ya da hikayelerini duyuyoruz.
Vemos negros maus ou histórias de negros a fazerem mal.
IsIand Towers çevreye prestij getirecek ve Brooklyn'nin yeniden dogusunun bir parçasi olacak. Ve bizler burada olmaktan memnuniyet onur duyuyoruz.
As Island Towers trarão encanto e prestígio ao bairro, farão parte do renascimento do Brooklyn e eu orgulho-me de estar aqui.
Evet, sizi duyuyoruz.
Nós conseguimos ouvi-lo.
- Sizi gayet güzel duyuyoruz.
Sim, perfeitamente.
Duyuyoruz Ed.
Sim, Ed.
Ama biz her gece sizi duyuyoruz, "Ah, ah, ah..."
Mas nós escutamos vocês todas as noites fazendo : "Ah, ah, ah..."
Oldukça net duyuyoruz.
Recebemos em alto e bom som, Freelancer.
Sesi duyuyoruz.
Temos audio.
Teşekkür ederim. O konuda gerekeni yapma konusundaki isteğine saygı ve hayranlık duyuyoruz.
- Respeitamos e admiramos a sua disposição para fazer o que era necessário.
Çok iyi duyuyoruz efendim. Ancak yerinizi belirlemek tamamen başka bir konu.
Perfeitamente, estarei na sua localização em alguns... alguns...
Her adımında seninle beraberdik ve seninle gurur duyuyoruz, tatlım.
Temos estado contigo a cada momento, e estamos tão orgulhosos de ti, fofinha.
Evet tatlım, hepimiz duyuyoruz.
Sim, querida, estamos.
Onunla oldukça gurur duyuyoruz.
Orgulhamo-nos muito dela.
İlk kez bir teknisyen şefine ihtiyaç duyuyoruz. Ve onda da onu geri de bırakıyoruz.
Quando precisamos do engenheiro-chefe, ele não veio connosco.
Aramızda olmandan süper onur duyuyoruz Raymond. Ünlü bir köşe yazarı.
E Ray é uma grande honra tê-lo connosco, um jornalista famoso.
- Tabii ki sizinle gurur duyuyoruz.
- Claro que estamos orgulhosos!
- Seninle gurur duyuyoruz! - Harikaydın!
- Estamos tão orgulhosos de ti.
Onunla çok gurur duyuyoruz.
Temos muito orgulho nele.
"Shaq" da kimmiş? Yeni koçumuzun yanı sıra sizler tarafından alınan yeni üniformalarımızla da gurur duyuyoruz. Üstelik hepsi Tricky'nin kuru temizleme dükkanında titiz bir şekilde temizlendiler.
Para além do nosso novo treinador, estamos muito orgulhosos dos nossos novos equipamentos, fornecidos pelo vosso empenho, cidadãos de Stars Hollow, e cuidadosamente limpos pela boa gente da Lavandaria a Seco Tricky's.
Doktor olduğun için hepimiz gurur duyuyoruz ama bu benim şu an yaptığım şeyde - mutlu olmadığım anlamına gelmez.
Estamos orgulhosos de seres médico, mas só porque eu não alcancei tanto como tu não quer dizer que não goste do que faço.
- Joey, seninle hepimiz gurur duyuyoruz.
Joey, estamos muito orgulhosos de ti.
Rory ile gurur duyuyoruz.
- Temos muito orgulho da nossa Rory. Vai para Harvard.
Sesini duyuyoruz.
Ouve-se a voz dela.
Seni duyuyoruz, kaptan.
Ouvimo-lo, capitão.