Dönecek traduction Portugais
4,271 traduction parallèle
Kendimde olacağım ve her şey normale dönecek.
Serei eu própria e tudo voltará ao normal.
Çünkü geri dönecek bir şeyi yok.
Porque não tem nada à sua espera.
Caroline tren istasyonundan ne zaman dönecek?
A que horas deverá a Caroline regressar da estação de comboios?
Senin hayatın olması gerektiği yere geri dönecek.
A tua vida vai voltar ao que devia ser.
Geri dönecek mi?
Ela vai voltar?
Han, İsa bile ondan daha erken dönecek.
Han, Jesus vai voltar antes dela.
Bana izin ver ya da güzel kız arkadaşının yeri kan gölüne dönecek.
Deixa-me ir, ou a tua bela namorada vai encontrar-te num lugar sangrento.
Şanslıysak okyanus ötesine geri dönecek olan bir hanım.
Destinada a regressar para o outro lado do mundo, com alguma sorte.
Her şey eskiden olduğu hâle dönecek.
Tudo tem de voltar a ser como era antes.
Bu kasabadakiler sen konsey üyesiyken aç kalacaklarını anladığında seni öyle hızlı bir kovacaklar ki başın dönecek.
Quando o povo desta cidade se aperceber que, contigo como vereador, vão andar de estômago vazio... expulsar-te-ão mais rápido do que numa luta de facas dentro de uma cabine telefónica.
Ama vardı. Geri de dönecek.
Mas estava, e vai voltar.
Nightline bir reklam arasından sonra geri dönecek.
- Voltaremos após o intervalo.
Sen cezalandırıldıysan, o da ıslah evine dönecek mi?
E a Callie? Se tu estás de castigo, ela vai voltar para o reformatório?
Hayır, istiyorsun böylece beni affedebileceksin ve her şey beni sevdiğin için normale dönecek.
Tu queres que eu peça desculpa para me perdoares. E depois volta tudo ao normal, porque gostas de mim.
Çalıntı bir Bronco kullanıyorlar. Yolda hiç görmedik ve dönecek yer yok.
Estão a conduzir um Bronco roubado, não passámos por nenhum na estrada e não havia lugar para virar.
Ama bizimle işbirliği yapmazsan hayatın cehenneme dönecek.
Mas se não aceitares trabalhar connosco a tua vida passará a ser um inferno.
Pi-psikiyatri raporuna dönecek olursak.
De acordo com o relatório dos psi-psi-psiquiatras.
Ama ondan kurtulup bana geri dönecek.
Mas, ele livrar-se-á dela e virá por mim.
Geri dönecek.
Ele vai voltar.
Yani dönecek bir ailen yok mu?
Quero dizer, tens alguma família para onde possas voltar?
Cesetle birlikte geri dönecek.
Vai viajar com o corpo.
İşe geri dönecek misin?
Vais voltar ao trabalho?
Buraya dönecek misin yoksa kaçmaya devam mı?
Vais voltar ou vais fugir outra vez?
Buraya dönecek kadar ileri gitmişsin, kocan falan mı?
Arriscaste muito para voltar. É... um marido?
Abu Kaes'e geri dönecek.
Ele vai voltar para o Abu Kaes.
Diğer tarafa dönecek olursam kalçamın da görünmesini istemiyorum.
E do outro lado, as minhas nádegas estão proibidas.
Nereye gideceğini zannediyorsun, İskoçya'ya geri mi dönecek?
A onde achas que ela vai, de volta à Escócia?
Orleans'a dönecek olan arabası ertelendi.
A carruagem dela para Orleans foi adiada.
Birkaç dakika içinde burası harabeye dönecek.
Dentro de uns minutos, este lugar torna-se uma cratera.
SON Ama Dobi Geri Dönecek :
FIM MAS O GORDO VOLTARÁ EM :
Leonard bir iki güne dönecek. Yani beni markete götürdüğün son sefer bu oldu.
Visto que o Leonard chega dentro de alguns dias, esta foi a tua última vez a dar-me boleia até ao supermercado.
Tyreese yakında dönecek. Bu yüzden Carol'ın burada olmaması gerektiğini düşündüm.
O Tyreese volta em breve, achei que ela não devia estar aqui.
Hepimizin eve dönecek aileleri var.
Todos temos família em casa.
Eğer bir gemi inse, diğerleri de onu takip edecek ortalık kan gölüne dönecek.
Se alguma nave aterrar, as outras seguem-na e haverá derrame de sangue.
Eğer adını dile dökersen, Zaman Lordları geri dönecek.
Se disseres o teu nome, os Senhores do Tempo voltarão.
Evlerine dönecek yaralılara bulaştırmayı planlıyor.
Quer infectar os soldados feridos que se vão embora.
- Dönecek mi?
Está a dar a volta?
- Dönecek mi?
- Está a dar a volta?
Anne ile Alexis'i bulduktan sonra Charleston'a geri dönecek miyiz?
Depois de encontrarmos a Anne e a Alexis, voltamos para Charleston?
Bakalım dönecek mi?
Ver se a colocamos a girar.
Yarın akşama kadar Cheyenne'e varamazsak Durant bu demiryolunu idare etmek için geri dönecek.
Se não chegarmos a Cheyenne até amanhã à noite, o Durant vai regressar e gerir o caminho de ferro.
-.. ve hayat normale dönecek.
- e a vida voltará ao normal.
Hepsini yok edeceğim. Onlar yok olduktan sonra her şey eski haline dönecek.
Vou destruí-las a todas, e quando isso acontecer, tudo vai voltar ao normal.
Okula geri dönecek misin?
Portanto... vais voltar à escola?
Gerçekten de geri dönecek mi bilmiyorum.
Honestamente não sei se ele voltará.
Geri dönecek. Zola'yı eve götürmeye gitti.
Ele vai voltar, foi deixar a Zola em casa.
Dönecek kadar mı yakın?
Próximo demais para voltar?
Ben çok daha güçlü bir şekilde geri dönecek bir adam görüyorum.
Vejo um homem que vai voltar ainda mais forte. Vencerás isto, Peter Burke.
- Bana sürünerek dönecek.
- Ela vai vir a rastejar para mim.
Sadece Brian'ı merak ettim, ofise ne zaman dönecek diye.
Só queria saber quando é que o Brian voltaria ao escritório.
- Geri dönecek misin?
Voltaremos a ficar juntos?