Dündü traduction Portugais
195 traduction parallèle
- O dündü.
- Isso foi ontem.
Belki dündü Hildy.
E pode ser que fosse ontem.
Dün dündü.
Ontem foi ontem.
O dündü.
Isso foi ontem.
Dündü!
Ontem!
- O dündü, Sezar.
- Isso foi ontem, César.
- Dee, o dündü.
- Dee, isso foi no passado.
- Dündü o.
- Isso foi ontem.
Ama o dündü!
Ontem não eram sérias! E hoje?
Ancak bu dündü.
Entretanto, isso foi até ontem...
- Dündü.
- Foi ainda ontem.
- Dündü o.
- Precisava ontem.
O dündü, şimdi bugün.
Ontem foi ontem e hoje é hoje.
Boş versene Zeke, o dündü.
Vá, Zeke, isso era ontem.
Gelmenin beklendiği gün dündü!
O dia previsto foi justamente ontem.
Her şeyi hatırlıyorum, 1943 bana göre dündü.
Eu posso descrever tudo! 1943 foi ontem, para mim!
Dündü ve hepimiz unuttuk.
Foi ontem. Esquecemo-nos.
Bu dündü.
Isso foi ontem
Aslında dündü.
Foi ontem.
Dündü, baba.
Tens razão, mãe.
Bayan Lemon, dün, dündü.
Miss Lemon, ontem foi ontem.
Dündü.
Isso foi ontem.
Zaten dündü.
Foi ontem.
- Hayır, o dündü.
Hoje nao, ontem.
Bu dündü.
Que foi ontem.
- Hayır, dündü.
- Não, foi ontem.
O dündü, biliyor musun?
Passou à história, sabes?
O, dündü.
Isso foi ontem ;
Tanrım, daha dündü.
Isso foi apenas ontem.
Ya da en boktanı belki dündü, neyse artık...
Ou melhor, ontem.
O dündü.
Isso foi ontem, Emma.
- Sicim bükmek dündü.
O entrançado é antiquado.
Peyzaj dündü, sıra emniyet teşkilatında.
Mas paisagismo foi ontem. Portanto, vamos à lei e à ordem.
Daha dündü, Bunun üstesinden beraber geleceğiz, senin yanındayım diyordun.
Que estaria ao meu lado
O dündü.
Isso eu falei ontem.
- Hayır o dündü.
- Não, isso foi ontem.
- O dündü, seni şapşal.
Isso foi ontem, paspalho.
Yanılmıyorsam dündü.
Como se fosse ontem.
Dün beni görmeye geldiğinde benimle konuşmak istediğin bir şeyler varmış gibi geldi bana ama konuşamadın. O dündü.
É que eu senti que havia coisas sobre as quais queria falar, e não conseguiu.
- Ama dolunay dündü. - Gerçekten mi?
- Mas a lua cheia foi ontem à noite.
Benim için, sadece dündü.
Para mim, foi só ontem.
Bu dündü.
Isso foi ontem.
Şey, ben onu son gördüğümde dündü!
Bem, eu a vi ontem.
Dört sene önce dündü.
Fez ontem... 4 anos.
Aslında dündü.
Exatamente, ontem à tarde.
- Dündü.
- Ontem.
Meselenin özü, şehrin en çok aranan adamının... sadece başın dündü diye kaçıp gitmesi!
O que interessa é que o homem mais procurado da cidade fugiu porque ficaste tonto!
Hayatta "Dün dündü, bugün bugün" dediğin zamanlar vardır, ve büyümek için ilerlemelisin...
Mas chega um momento na vida em que dizes, "Isso é passado, e isto é o presente" e... e segues em frente em busca de coisas melhores.
Dünyanın bu bölümünde dündü.
Nestas paragens, foi ontem.
- Dün dündü.
Ontem era ontem.
Bir tanesi dündü canım.
Uma delas, Mona, foi ontem.