English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ E ] / Eclipse

Eclipse traduction Portugais

570 traduction parallèle
Şer alameti! Şer alameti!
Um eclipse!
Bu arada bu gemi kendi tutulmalarını yaratıyor.
Entretanto, esta nave trata de arranjar o seu eclipse.
Göz kamaştırıcı bir güneş tutulması göreceksiniz diye bir sürü insanı tava getirmiş.
Criou muita emoção sobre... o que ele chamou um eclipse espetacular do sol.
Güneş tutulması olmamış.
Nada de eclipse.
Şu anda, aklı gölgelenmiş durumda.
No momento, a mente dela está num eclipse.
- Evet, o film...
- Viste "O Eclipse"?
Mesela tarihöncesi insan güneş tutulmasında korkudan ölebilirdi.
Os homens pré-históricos podiam morrer de medo durante um eclipse.
Almanağıma göre, ayın 12'sinde Ay tutulması var.
Há um eclipse lunar no dia 12.
Ay tutulması mı?
- Eclipse? - Sim, você sabe.
Türk burnu ve Tatar dudağı, ay tutulması sırasında kesilmişinden.
Nariz de turco e lábios tártaros, no eclipse da Lua decepados.
Bir ışık parlaması görüyorum, güneş tutulması gibi.
Estou a ver uma luz... Um feixe de luz brilhante. Como um eclipse...
Tutulmadan sonra güneşin tekrar belirmesi gece ortadan kaybolup sabah tekrar kendini göstermesi, Ay'ın yeni Ay'dan sonra tekrar hilâl halini alması, ölümlü atalarımız tarafından çok konuşulmuş olmalı.
O regresso do Sol depois de um eclipse total, o seu nascer de manhã após uma ausência desagradável durante a noite, o reaparecimento do quarto crescente após a Lua nova, estes fenómenos falavam aos nossos antepassados, numa possibilidade de sobreviver à morte.
Belki de Güneş veya Ay'dan yola çıktı belki de bir Ay tutulması sırasında dünyanın ay üzerindeki... yuvarlak gölgesini farketti.
Talvez ele argumentasse por analogia com a Lua e o Sol, talvez tenha reparado na sombra curva da Terra sobre a Lua, durante um eclipse lunar.
Ay tutulması sırasında dünyanın ay üzerindeki gölgesine bakarak güneşin dünyadan çok daha büyük olması gerektiğine ve çok uzakta olduğuna kanaat getirdi.
Do tamanho da sombra da Terra sobre a Lua durante um eclipse lunar, deduziu que o Sol tinha de ser muito maior, do que a Terra e tinha também de estar a grande distância.
Fakat yıldızın ışığını bloke eden bir cisim koyarsak yapay bir tutulma oluşturup gezegeni görebiliriz.
Mas se formos capazes de pôr algo em frente da estrela, que vá criar um eclipse artificial, então poderemos ver o planeta.
NASA'ya göre bugünkü güneş tutulması önemli bir şey değil.
Segundo a NASA, o eclipse solar de hoje não é causa para alarme.
- Galiba bir tutulma.
- Parece um eclipse.
Ne zamandır buradasınız? Dünden beri.
Faz 46 anos que não há um eclipse total por aqui.
Genelde "şarj" kelimesini kullanırım.
Normalmente, uso a palavra, "Eclipse".
Ama "şarj" kelimesini duyar duymaz tekrar uykuya dalacaksın.
Mas, quando ouvir a palavra eclipse, vai voltar a adormecer.
Bu kez- - - Şarj.
Eclipse.
- Şarj.
- Eclipse.
Galan'ın yeşil ayı tutulduğunda Kodan donanması saldıracak.
Quando a lua verde de Galan estiver em eclipse... A Armada Kodan irá invadir.
Sınır düştü, ay yıkıldı, Yıldız Savaşçıları öldü.
A Fronteira caiu, a lua está em eclipse, os Guerreiros das Estrelas estão mortos.
Tam ay tutulmasını görmek için ideal gece.
Bela noite para ver o eclipse lunar total.
Ay tutulmasını görmek istiyor musun?
Vais ficar acordado por causa do eclipse?
Lanet - Kıyamet, yığınla acı!
É o Apox-Eclipse cheio de dores!
Lanet - Kıyamet geldi, her şey bitti. Her şey silindi.
Aconteceu este Apox-Eclipse e já não cá está.
- O kırmızı 7 yi, siyah 8 üzerine koymanızı önerebilir miyim?
Tem calma Raquel, eu não vejo as coisas ficarem pretas desde o eclipse.
- Rahatla biraz Raquel... - Seni aybaşından beri bu kadar kötü görmemiştim!
Tem calma Raquel, eu não vejo as coisas ficarem pretas desde o eclipse.
Yüzlerce bilimadamı, radikal dini grupların üyeleri...
Com o eclipse virão cientistas, curiosos e seitas... - Vamos ao cinema?
- Hayır. - Güneş tutulması yüzünden mi?
- Por causa do eclipse?
Ben de tam ayrılıyordum... güneş tutulması yüzünden...
Eu já ia embora. Com esse eclipse preferia pegar o ônibus das 3.
Güneş tutulması yüzünden.
- Não, é o eclipse.
Tutulmayı tasvir etmenin ne güzel bir yolu!
- Linda definição do eclipse! - Vai ocorrer algo terrível.
Çok korkunç bir şey olacak.
É o eclipse.
Sanki güneş tutulması sizi hiptonize etmiş gibi.
Parece que o eclipse os hipnotizou.
En sonunda, hayallerim gerçek oldu, ve işte sen, Bay Çokbilmiş.
Quando chega o meu momento de brilhar, apareces tu, o Sr. Eclipse Total.
Güneş tutulmasından önce, Tanrının sözü adına ölen biri.
Alguém que morre pela palavra de Deus, antes do eclipse.
Güneş tutulması mı?
Um eclipse?
Bir güneş tutulması oldu. Ve bütün kent karanlığa büründü.
Houve um eclipse, e a cidade inteira ficou ás escuras.
Eclipse!
- Vai lá, Eclipse.
Sana Eclipse demelerini anladım.
Vejo porque te chamam Eclipse? Quanto tens de altura?
Orada arkada ne saklıyorsun?
Eclipse, o que é que tens escondido ali?
Eclipse gibi olacağım, dergilerdeki kızları öpeceğim!
Vou acabar como o Eclipse, beijando as fotos das revistas.
Bilmecelerde iyi değilim.
Sabia que esta noite vai haver um eclipse lunar?
Şarj dedin.
Eclipse.
- Güneş tutulması mı?
- Que eclipse?
Güneş tutulması.
O eclipse.
Yarınki güneş tutulması.
Um eclipse.
- Ne diyorsun, Eclipse?
Nenhuma!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]