Edna traduction Portugais
603 traduction parallèle
Savcılığın ilk tanığı Edna Hooper.
Durante o seu cometimento. O Estado chama a sua primeira testemunha, Edna Hooper.
Edna Hooper, iddianameye göre diğerleriyle birlikte Joseph Wilson'u öldürmüş olan davalı Frederick Garrett'in olay sırasında kendi evinde huzur içinde oturduğuna yemin eder misiniz?
Edna Hooper, jura que durante as horas em que... ... o acusado, Frederick Garrett... ... entre outros, supostamente matou Joseph Wilson...
- Ben Edna Craig.
- Eu sou Edna Craig.
Edna Craig'i tanıyor musunuz?
Conhece Edna Craig?
Adım, Bayan Edna Mae Benstrom.
Sou Mrs. Edna Mae Benstrom.
Edna, ne güzel bir pasta.
Edna, que bolo tão bonito!
Edna, çocuğa sütle bisküvi verirsin.
Dê-lhe leite e biscoitos.
"Edna" derdi...
"Mas, Edna", dizia-me ele...
"Edna" derdi, huzur içinde yatsın...
"Edna", disse ele ao morrer,
Haydi dükkana dönelim, Edna.
Vamos voltar para a loja, Edna.
Edna, istenmediğin işlere burnunu sokma.
Edna, não se meta onde não é chamada.
T.S.Eliot, Edna St. Vincent Millay Robert Frost, Cara Sendburg'dan şiirler.
Tem, uma ou duas coisas, de T. S. Elliot e Edna St. Vincent Millay Robert Frost, Carl Sandburg.
Bayan Edna Grüberg.
Senhora Edna Grüberg.
Edna konusunda ne karar verdin?
O que decidiu sobre Edna?
Edna!
Edna!
Edna, kadının hep kalın, inci bir kolye taktığını söylemişti.
Edna disse que a mulher usava sempre um pesado colar de pérolas.
Edna! Şu tavuklara baksana.
Olha quantas galinhas, Edna.
Bu sorunun cevabı nedir Edna? Gün değil, geceydi.
Qual é a resposta, Edna?
Edna bir kalem ver! Ben de yazmak istiyorum!
Edna, dá-me um lápis, quero escrever o meu também.
Edna baksana!
Edna, olha.
- Evet. - Edna'yı hatırlıyor musun?
- Lembra-se de Edna, a sardenta?
Dikiş sepetimi getir Edna.
Edna, traz-me o cesto de costura.
- Edna.
Edna.
Bak Edna, belki de benden geriye kalan tek şey yardıma muhtaç olduğunu hissettiğim zavallı ahmak insanları bulmaktır.
Ouve, Edna, talvez tudo o que me reste é encontrar algum pobre coitado de quem sinta pena.
Şuraya bir bak Edna!
Olha para isto, Edna!
Edna, bize ne oldu böyle? Bize ne oldu?
Edna, o que nos irá acontecer, no fim de tudo?
3 dilek Edna, 3 dilek.
Três desejos, três desejos.
Ya da para Edna, para!
Ou dinheiro, Edna, dinheiro!
Edna, artık çalışıp didinmek zorunda kalmayacağız.
Edna, Edna, Nunca mais teríamos de arranhar.
Kıyafetler Edna, pahalı kıyafetler.
Roupas, Edna, roupas caras.
Ne istersek Edna!
Qualquer coisa que queiramos, Edna!
1 milyon dolar Edna!
Um milhão de dólares, Edna!
Edna, bak!
Edna, olha!
Edna, sanırım buldum.
Edna, acho que já sei.
Güç. Güç, Edna.
Poder, Edna.
- Gelemem, Edna.
- Hoje não posso, Edna.
Bazıları bana Edna der.
Alguns me chamam Edna.
- Sam, ben Edna.
Sam. É Edna.
Bu bana son defa bakışınız Francis Elroy Duffy ölümlü vücuduna John ve Edna Duffy'a doğmuş...
Estão a olhar pela última vez para o corpo mortal de Francis Elroy Duffy, nascido de John e Edna Duffy.
- Her şey yolunda gidecek.
- Vai ficar tudo bem. - Sim, você vai ver, Edna.
- Merak etme, Edna.
- Não se preocupe, Edna.
- Edna yenge insanı çıldırtır.
A tia Beth é desesperante.
- Edna, şekerim.
- Edna, minha querida!
- Umarım daha iyisindir, Edna.
Espero que se esteja a sentir melhor, Edna.
"Bir tek istisna dışında :" "15 sene önce yanlışlıkla boşadığım karım Edna Mathews'e"... - "Sanat Koleksiyonumun tamamını bağışlıyorum."
À Edna Mathews, a mulher de quem erradamente me divorciei há 15 anos, deixo toda a minha colecção de arte,
Boş yere üzülme Edna yenge.
Não seja tonta, tia Edna.
Niye tutup da hepsini Edna gibi zavallı, dengesiz bir yaratığa verdi?
Porque é que ele deixaria tudo a uma pobre criatura instável como a...
Anlaşılır şekilde söylendi : Mirasçı ben değilim, Edna'dır.
Ouviu perfeitamente que eu não herdo nada.
- Bayan Edna Hooper.
- Miss Edna Hooper.
Edna.
Edna.
Edna, Edna!
Edna, Edna!