Ehh traduction Portugais
168 traduction parallèle
- Üç ev sahibesi. - İyi kazandın.
Três damas, não está mal, ehh?
Neden kızdığımı bilmiyor musun?
Não sabes por que é que estou zangada, ehh?
- Hayır, teşekkür ederim Bay Wemmick.
- Ehh, não, obrigado, Sr. Wemmick.
Ehh, hoşgeldiniz, Sir Griswold, sakalın kılla dolu, ama hoşgeldiniz diyorum ya da mehh diyorum!
Oh, bem-vindo, Sir Griswold A sua barba é cabeluda devo dizer bem-vindo ou será que digo mee...,
Ehh, evet.
Ah sim.
Sanki... ses çıkarma hakkında en ufak bir fikri yoktu.
Ele ehh, não fazia ideia do que era entoação
Ve çamaşır temizleme konusunda bir uzman.
e ela, ehh, Era uma perita em lavandaria.
Ehh, bana oyle bakma, ahbap. Sadece iyi bir pilot oldugunu soylemistim.
Não olhes para mim, eu só disse que eras um piloto razoável.
- Ehh işte, biraz.
- Bem, um pouco.
"Komşuna yardım et" Ehh ben de inandım!
Ajuda a alguém que te manda dar uma volta!
Ehh yokuş aşağı giderken bütün azizler yardım ediyor.
Agora é a descer e assim todos os anjos ajudam.
- Colin, sen kendini iyi hissediyor musun? - Ehh.
Colin, sentes-te bem?
- Ehh, öyle denebilir.
- Mais ou menos.
- Telefon, Simpson. - Ehh?
Telefone, Simpson.
Ehh, normal bir stüdyoda bir milyon civarında olur tüm harcamaları ve yüksek kalemleriyle.
Bem, num estúdio normal custaria mais ou menos 1 milhão de dólares... com todos os seus gastos desnesessários.
Senin yaptığın birçok fedakarlığı düşündüm ve ben ehh, sana bir şeyler yeni bir final yazdım.
Pensei em todos os seus sacrifícios e... Bem, escrevi-lhe... um novo discurso final.
- Ehh-- 275,000 dolar.
Bem, $ 275,000.
Nasıl olur
Que tal, ehh?
Öyle demek?
É mesmo ehh?
Ehh!
Ehh!
Ehh evet, fakat tam olarak değil.
Bem, sim, mas não é bem assim.
Ehh, siktir be, buraya kadar, ben gidiyorum.
Basta, vou-me embora.
Ehh...
Algo há...
- ehh işte...
- Mais ou menos...
Ehh. Sanırım bu sıralar her eski salağı da NAMBLA'ya alıyorlar.
Hoje em dia aceitam qualquer palhaço na NAMBLA.
Ha? ee şey ehh neden ben?
Porquê eu?
Ehh işte iyiydi.
Sim, foi mais-ou-menos.
Ehh, en azından sen varsın.
Bem, pelo monos eu tenho você, garoto.
Ehh, bu kulağa hoş geliyor.
Agrada-me o que ouço.
Ehh, bu seni şok edecek Jon, ama Vulkanlar açıklamazlar.
Pode ser um choque para si, Jon, mas os vulcanos não querem dizer.
Kıvırmak.
Ehh, a rodar. Uh...
Ugh. Ehh!
Ugh.
Ah-ah-ah-ah-ah!
Ehh! Ah-ah-ah-ah-ah!
Ehh... kaptanım çok akıllı bir adam.
Bem... O meu Capitão é um homem inteligente.
Ehh. Hala kararsızım.
Ainda estou indeciso.
Ehh...
Bem...
- Ehh, bir tanesi gurur. - Evet.
- Bem, havia orgulho.
- Ehh, elbetteki.
- Sim, era de prever.
Ehh kızkardeşim bebek bekliyordu...
A minha irmã ia ter um bebé.
- Öyle mi? - Ehh, evet.
- Claro.
Ehh, bu pek de doğru sayılmaz.
Bom, não é totalmente verdade.
Ehh, daha iyi hissettirecekse bundan çok daha kötüsü de olabilirdi.
Se te faz sentir melhor, poderia ter sido pior.
Ehh rekorum dokuz saat ama, ah... Beş saatinde uyuyakalmışım.
Bem, o meu recorde são nove mas estive inconsciente durante cinco delas, por isso...
Ehh gerçekten de biraz garip.
Bem, é um pouco estranho.
Ehh, şarap yüzünden.
O vinho.
- Ehh!
Nunca.
Fakat...
Ehh, mas,
Ehh. - Kahretsin, soğuk!
- Raios, está fria!
Ehh iyi sayılır
Até gosto.
Ehh, özür dilerim?
Perdão?
ehh...
E então...