Ellison traduction Portugais
337 traduction parallèle
Ellison, efendim.
É o Ellison, senhor.
Dinle beni, Ellison.
Ouve-me, Ellison.
Thomas Ellison, efendim.
Thomas Ellison, senhor.
Ellison nerede?
O Ellison?
Ellison!
Ellison!
Tayfa Ellison'da da süngü.
O Ellison tinha uma baioneta.
Newt Ellison.
Newt Ellison.
- Bu arazi Jacob Ellison'a aitti.
- Esta terra pertencia a Jacob Ellison.
Adım Clay Ellison.
Meu nome é Clay Ellison.
Size sadece bir kez söyleyeceğim Ellison.
Direi só uma vez, Ellison.
Ellison.
Ellison.
Clay Ellison.
Clay Ellison.
Devam edin Ellison.
Adiante, Ellison.
Bütün yapmanız gereken arazinizi bana satmak Bay Ellison.
Tudo o que tem que fazer é vender-me a sua terra, Sr. Ellison.
Bağışlayın Bay Ellison, Sizde bir sürü genç kızın şeytaniliği var.
Perdoe, Sr. Ellison, mas tem muito descaramento.
Tüm hayatım boyunca nefret ettiğim sadece iki şey var Ellison.
Só há duas coisas que tenho odiado toda a minha vida, Ellison.
Hangi azgın kabadayının bugün gidip.. ... Ellison'un kampını ateşe vermeye kalktığını bilmek istiyorum.
Queria saber quem foi o valentão... que tentou incendiar hoje o acampamento na faixa do Ellison.
Clay Ellison yarın kasabaya gidiyor. Birkaç malzeme alacakmış.
Clay Ellison vai amanhã à cidade para obter algumas provisões.
Ellison bu sabah kasabaya geliyor
Ellison vem à cidade esta manhã.
Bunu neden Ellison'a söylemiyorsun, Steve?
Porque não diz isso ao Ellison, Steve?
Ellison bölgesinde her yere yolla.
Mande tudo ao acampamento do Ellison.
Ellison bölgesini telle çevirdikten sonra Mülkiyetimdeki her yere aynı işlemi uygulayacağım.
Depois que cercar com arame as terras do Ellison... farei o mesmo ao redor da minha propriedade.
Ellison bölgesini telle çeviriyorlar.
Estão cercando a terra do Ellison.
- Seni görüşmeyi kesmesini söyledim, eğer görüşmeye devam ederse - Ellison Chadwick ile yaptığı iş antlaşması sona erdirilecek.
Disse-lhe que se continuar a ver-te contra a minha vontade, perderá o emprego na Ellison Chadwick.
Sen nerede olduğunu sanıyorsun, Ellison?
Onde com um raio vais, Ellison?
Eskiden Bayan Ellison bana muzlu ekmek verirdi.
Sabes, a Sra. Ellison costumava deixar-me aquele pão de banana. O quê?
Ralph Ellison Görünmez Adam
vêem tudo menos eu.
Ralph Ellison.
É Ralph Ellison.
Kolesterol yüzünden öldüler. Üçüncü perdedeki Bay Ellison evine gidebilir.
O senhor Ellison, pode ir-se a casa.
Zoe, Brennert ve Ellison ile temasa geç.
Zoe, contacta o Brennert e o Ellison.
EGD bize çok yöli peptik ülser olduğunu gösterdi. ve sekretin testi pozitif çıktı ki buda sizin Gastrinomatous Zollinger-Ellison Sendromu olduğunuz hakkınızda fikir verdi..
Acontece que o EGD mostrou múltiplas Úlceras Pépticas Erosivas, e o teste da injecção de Secretina foi positivo, o que sugere que tem o Síndrome Gastrinomatoso de Zollinger-Ellison.
Onu tanır mıydınız?
Conheceu-a? Trudy Ellison.
- Dwight Ellison'ın bir arkadaşıyım.
- Sou amigo do Dwight Ellison.
- Bay ve Bayan Ellison.
- Sr. e Sra. Ellison.
Dwight Ellison'a gönderilmek istenen bir şey.
Algo destinado ao Dwight Ellison.
Wells'in değil, Ellison'ınki. Yine ukalalık yapmadan söyleyeyim.
Refiro-me ao Wells e não ao Ellison, caso se arme em engraçado de novo.
Trudy Ellison'la çıkıyordum.
Eu namorava com a Trudy Ellison.
Benim karım da öldü.
Trudy Ellison.
O Trudy Ellison ve adamın adı neydi?
É a Trudy Ellison e... Como é que ele se chamava?
Todd'un gerçek adı Daniel Ellison, 5 yaşında. 10 gün önce kaybolmuş. Milford'da bir karnavalda kaybolmuş.
O nome verdadeiro do Todd é Daniel Ellison, tem 5 anos e desapareceu há dez dias de uma feira em Milford, Pensilvânia.
Bay Ellison'ın dediğine göre Parker buradan gelmiş.
Segundo Sr. Ellison, Parker apareceu mais ou menos aqui.
Bulduğumuz çocuk Daniel Ellison değil.
O rapaz que encontraram não é Daniel Ellison.
Ajan Ellison. Geleceğinizi haber vermişlerdi.
Agente Ellison, disseram-me que viria.
Gökyüzü neden mavi, Ellison?
Porque será o céu azul, Ellison?
- Ajan Ellison?
- Agente Ellison?
- Kimde? FBI'dan Ajan Ellison'da.
O agente do FBI Ellison.
Özel Ajan James Ellison.
Agente especial James Ellison. Olá.
Arrowhead'e. Ellison orada olabilir.
Acho que o Elisson pode estar lá.
Ajan Ellison evime geldi.
- O agente Ellison foi até minha casa.
Trudy Ellison.
- Não.
Trudy Ellison.
- Sim.