Errol traduction Portugais
237 traduction parallèle
Mason'u Dlynn kadar severim.
Gosto tanto do Mason como do Errol Flynn.
Errol Flynn'in küveti.
Um bocado da banheira do Errol Flynn.
- Ward, Errol Flynn gibi davranıyorsun!
- Ward, pareces o Errol Flynn.
- Diğeri, salak.
- Errol.
"Çocuk mahkemesine gizli rapor. Dava konusu : Errol Duprey."
" Relatório confidencial para a Corte Juvenil.
Errol Duprey. " Bu senin yazın mı? Evet, bu sözleşmem.
"Meu contrato, por Errol Duprey." Essa é sua letra?
"Errol Duprey için değerlendirme raporu." Durum görüşmen yaklaşıyordu, değil mi?
"Relatório de Avaliação sobre Errol Duprey." Seu julgamento está próximo, não está?
"Errol'un en dikkat çekici özelliği 23 cmlik sikidir."
"A característica mais notável de Errol é seu pau de 23 cm."
Siktirin gidin!
- ( Errol ) Seus indianos filhos da Puta!
Ben ve Errol, Bay Shahnaotuzbirci'nin camından içeri tuğla attık.
- O que mais? Errol e eu atiramos tijolos na janela do Sr Shahnaputo.
Errol kim?
Quem é Errol?
Errol da kendininkilerin üzerine sıçtı.
Errol cagou encima do dele.
Errol'u ve transiti nerede terk ettin?
Onde você deixou Errol e a kombi?
Errol Flynn gibi, değil mi?
Como o Errol Flynn, hã?
S.G., Errol Flynn.
V.L., Errol Flynn.
Oynayan da Errol Flynn'dı.
E foi Errol Flynn. -
Bu işi Errol yapamaz mı?
O Errol não pode tratar disso?
Errol'ın AIDS'e yakalandığını biliyorsun.
O Errol apanhou o "S" maiúsculo.
Errol'u burada hayal etsene. Balıklı sandviç satarken. Kızarmış patatesle.
Estás a vê-lo a vender hambúrgueres, produto, e batatas fritas?
Errol, Errol, Tamam.
Errol, calma...
Errol.
- Errol.
Şu Errol pisliği gibi.
Como aquele gajo, o Errol.
Errol bana, dedektiflerle konuştuğunu söyledi.
O Errol disse que falaste com o chui dos Homicídios.
Errol Barnes öldürtmüştü. Üç kişi bize ihanet etmişti.
- O Errol Barnes forçou-me, por causa de três gajos que lhe passaram produto da treta.
Errol ikisini öldürdü.
O Errol despachou dois.
Errol bana döndü. Bir erkek gibi davran.
O Errol disse, "Se não lhe dás um tiro, dou-te eu um a ti."
Olanlardan sonra Errol, elimi kolumu sallayarak suçu üzerinde bırakıp gitmemi istemedi.
O Errol não me queria à solta sabendo o que ele tinha feito sem ter algo pessoal com que me pudesse incriminar.
Errol Barnes.
Errol Barnes.
Errol seninle konuşurken dinlemelisin.
Quando o Errol fala, tu ouves.
Errol, buraya gel.
Errol, chega aqui.
Errol'dan uzak durman konusunda seni uyarmıştım değil mi?
Não te avisei acerca do Errol?
Skyler, Errol'ı bul.
Skyler, vai chamar o Errol.
Errol'a benden de selam söyle, tamam mı?
Dá cumprimentos meus ao Errol, sim?
Tamam. Errol her yerde seni arıyor.
Acho que o Errol ainda não deu contigo.
- Errol mı?
Errol?
Adı Errol Barnes'dı. Acımasız katil.
Era o Errol Barnes, um homicida empedernido.
Birden Errol denilen o katil önüne çıkıverdi. Çok korkunç gözleri vardı.
De súbito, apareceu o Errol, o infanticida, à tua frente, com um olhar terrível nos olhos esbugalhados.
Daha önce ateş etmemiştin. Ama Errol, bu işin ustasıydı.
Nunca tinhas disparado a arma, mas o Errol ia premir o gatilho.
Rodney aptal değil.
O Rodney não é parvo. Mandou o Errol atrás de ti, e o pobre miúdo meteu-se no meio.
Peşine Errol'la adamlarını taktı. David ve Goliath.
Como o David e o Golias.
Errol Barnes yaptı.
Foi o Errol Barnes!
- Errol Flynn Tazmanya'da doğmuştu.
- O Errol Flynn nasceu na Tasmânia.
Kaos ve yok etme politikalarının fikir babası olan adam burada. Errol Sparks.
A política de caos e destruição é fruto da imaginação deste homem, Errol Sparks.
Kesinlikle Errol Flynn havası var.
Tu tens a essência de Errol Flynn.
- Canım Errol Flynn kim olduğunu bilirsin.
- Querido, tu sabes que é o Errol Flynn.
Errol Flynn da buradaymış!
Olha, o Errol Flynn!
Profesör Tripp, Errol Flynn hakkındakiler doğru mu?
Diga-me, Professor Tripp, tudo o que se diz sobre o Errol Flynn é verdade?
- Adın ne senin? - Errol.
- Qual seu nome?
İmza, Errol Duprey.
Eles te obrigam. Assinado por seu sincero, Errol Duprey.
- Benim adım ne? - Errol, adamım.
- Errol.
- Errol!
- Errol!