Esmer traduction Portugais
937 traduction parallèle
"Zenginlik, yol, güzel giysiler ve yakışıklı esmer bir adamla evlilik görüyorum." "Sizi çok mutlu edecek hanımefendi."
Vejo riquezas, viagens, belas roupas e... um casamento com um belo jovem, que fará você feliz.
Şey, sarışın olduğu söylenemez ama esmer olduğu da söylenemez.
Não era nem louro nem moreno... era um pouco dos dois.
- Bu esmer kim?
- Quem é a morena?
- Şu esmer güzeli mi?
- Refere-se à moreninha?
Esmer kızları iyi tanır.
Conhece bem as morenas.
Kızıl saçlı oldum, esmer oldum, sarışın oldum ama ne fayda!
Já fui uma ruiva, uma morena, uma loira, mas nada feito.
Bu onlardan biri. Kısa boylu ve esmer olan.
Aquele é um deles, o homenzinho moreno.
Çirkin esmer olan.
Aquele moreno, grosseiro.
BU FİLM, PARİS'TE SİRENİN ALARM DEĞİL, ESMER KADIN ANLAMINA GELDİĞİ...
O FILME DECORRE EM PARIS NAQUELES DIAS MARAVILHOSOS...
Elebaşların hepsi esmer.
Os líderes eram todos morenos.
- Ve esmer bir diktatör.
E um ditador moreno!
Çok güzel bir kadındı uzun boylu, esmer, zarif giyimli.
Ela era uma mulher muito bonita... alta, morena, vestida impecavelmente.
Çok iyi esmer şekerim var.
Tenho um belo mascavado.
- Esmer miydi açık tenli mi?
- A loura ou a outra?
- Keşke esmer olsaydım.
- Seria bom ter sido morena.
"Hayatını, yakışıklı, uzun boylu, esmer bir adamın ellerine emanet et." mi?
Confia a tua vida a um homem alto, moreno, extremamente atractivo? Céus, não!
Yeni esmer giysisiyle birlikte.
O espelho da saúde, com o seu novo bronzeado.
Küçük, esmer, oldukça narin.
Pequena, morena, muito delicada.
"Küçük, esmer, ve oldukça narin."
"Pequena, morena e muito delicada." Será que ele lhe diria :
Esmer, yeşil gözlü, hafif çekik 50 kg civarında, yalnız veya gri şapkalı, gri elbiseli bir gençle oturan bir kadın?
Têm aí alguma morena com olhos verdes, sozinha ou com um tipo baixote, com 60 kgs, e vestido com fato e chapéu cinzentos?
- Sarışın mı, esmer mi?
- Loira ou morena?
- Bunda bir esmer boğmak istiyorum.
- Consegue afogar uma morena aqui?
Sarışın mı, esmer mi?
Loira ou morena?
Esmer.
Morenas.
Esmer...
Ah, o rouxinol.
Tanıdığım en muhteşem sarışındı. Arkamı döner dönmez, esmer olmuş.
Tinha o cabelo loiro mais lindo que já vi. Mal virei as costas, tornou-se morena.
- Esmer, uzun değil, güzel.
- Morena, não muito alta, bonita.
Kahverengi fareler, siyah fareler, gri fareler, esmer fareler.
Ratos castanhos, ratos pretos, ratos cinzentos e ratos amarelos.
Esmer onun arkadaşı.
A morena é amiga dela.
Uzun boylu, esmer ve yakışıklıysa hayati kriterleri unutuyor.
Se säo altos, morenos e bem-parecidos, ela esquece as estatisticas vitais.
- Teyzeniz esmer mi sarışın mı?
- A sua tia é loira ou morena?
Sonra, çok iri bir esmer vardı.
Depois houve uma morena muito grande.
Sadece uzun, esmer bir adam olduğunu ve gri bir takım giydiğini söyledi.
Só disse que era alto, moreno, e vestia roupa cinza.
Esmer derisiyle tanınan biri.
Ele é o que você chamaria de homem de aspecto esquisito.
Esmer, çok güzel bir kız.
Uma morena, muito bonita.
Noel arefesi kiminle çıktın? Sarışın mı yoksa esmer mi idi?
Com quem saíste na véspera de Natal?
Yılışık bir esmer mi, Bay Myers?
Uma morena a tiracolo, Sr. Myers?
Esmer yüzlü.
De pele escura.
İyi biri tabii eğer esmer, yakışıklı, şehvetli duruşu ve bir sürü dişiyle zengin görünen adamlardan hoşlanıyorsan.
Ele não está mal, para quem gosta de homens atraentes e ricos com temperamentos apaixonados e dentes a mais.
Elbette José gibi esmer olacaklar, ama hepsinin yemyeşil, çok güzel gözleri olacak.
Claro que serão escurinhos como o José, mas terão lindos olhos verdes reluzentes.
Ben bir erkeğin,... sarışın mı, esmer mi viski mi, bira mı 21 mi, poker mi sevdiğini paçoz mu...
Consigo perceber se um homem prefere as louras ou as morenas bebe uísque ou cerveja joga blackjack ou pôquer é pobretanas a apostar...
Orada beni vahşileştiren bir esmer var Aida, 3000 lira.
Há uma morena com uma madeixa de cabelo branco... Aida, 3,000 liras.
Kadın esmer, kaymak gibi... Ben sana sonra anlatırım. Gel gel!
Ah, anda cá, estava-lhes a contar... como a tua noiva te apanhou com as...
1.70 boylarında, esmer, açık bej bir palto giyiyor.
Tem aí 1,70 m., cabelo preto, com um casaco creme.
Amazon ormanında siyah değil esmer bir çocuğum, birisi kanımı beyaza çevirmek için uyluklarıma pirana dişi sürüyor.
Estou na selva amazónica. Sou um miúdo mestiço, e não negro. Alguém arranha a minha pele com dentes de piranha... para transformar o meu sangue em branco.
Amazon ormanında siyah değil, esmer bir çocuğum.
Sou um miúdo da selva amazónica... um miúdo mestiço, e não negro.
Sana şarkı söyleyen esmer tenli bir kız vardı, hatırlıyor musun?
Uma moça de tez escura que cantava para ti, lembras-te?
Kuzeyli sarışın insanlarla... Güneyli esmer insanlar kardeşçe bir arada yaşıyor!
Aqui nós estamos, com amizade... os louros do norte... e os morenos do Sul.
Müthiş bacakları olan, esmer güzeli.
A morena das pernas.
Sarışın biri mi, esmer biri mi?
É difícil de dizer.
Esmer, elmasları olan.
A morena.