Et yığını traduction Portugais
127 traduction parallèle
Beni asıl çileden çıkaran şey o et yığınına aşık olmam.
Fico zangada comigo mesma... por ter-me apaixonado por aquele monte de carne.
İnsanlıktan nasibimi almayayım diye, tabiat anayı rüşvetle ayarttı, kolumu kurumuş bir fidan gibi çarpıtması, sırtıma dalga geçilecek iğrenç bir kambur yüklemesi, bir bacağımı uzun, diğerini kısa yaratması, bedenimi bir karmaşa, anasını hiç andırmayan, biçimsiz bir et yığını hâline sokması için!
e para não me julgar com suas leis indulgentes corrompeu a frágil natureza com algum soborno. Para retorcer meu braço como um ramo de videira seco, para carregar uma magnífica montanha em minhas costas, para dar forma as minhas pernas com tamanhos diferentes, para me desproporcionar em qualquer parte, como um caos, ou filhote deformado que em nada se assemelha a sua mãe.
Size göre iri, çirkin bir et yığınıyım, ucube gibi görünüyorum. Ama neredeyse Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu olacaktım.
Para si, sou um grande maltrapilho feio e pareço um anormal, mas fui quase o Campeão do Mundo de Pesos Pesados.
Sadece bir et yığını.
Um monte de carne.
Bir et yığını olarak.
Um monte de carne.
Öldün sen, yarı beyaz. Seni işe yaramaz et yığını.
Pedaços inúteis de carne.
Şoför şapkalı bir et yığınından akıl alacak değil.
Não precisa da ajuda de febra com boné de motorista.
Hadi, et yığını.
Anda lá, ó palerma.
Hepsini düzmece sanıyorsun, et yığını, ha?
Achas que é só a fingir?
- Hayat zordur, et yığını.
- A vida é tramada, nabo.
Kalk, evlat. Hadi, et yığını.
Levanta-te, nabo.
Hayır. Daha değil - et yığınına değil.
Não, não.
İyi düşüş, et yığını.
Bela queda.
Onu et yığınına çevireceğim!
Vai ficar um monte de carne sangrenta!
Şu et yığınına bak.
Olha-me quanta carne.
- Hadi, et yığını.
Vamos, almôndega.
Sahada görüşürüz, et yığını.
Nos vemos no campo, almôndega.
Bu peynir benim değil, Et yığını.
Não conseguirá nada comigo, almôndega.
Hadi bu boku bi daha at, Et Yığını.
Lance esta merda de novo, almôndega.
Ve başka birşey daha, Et Yığını, sen bi bok bilmiyorsun.
E mais uma coisa, almôndega, você não sabe nada.
Tamam, Et Yığını.
Muito bem, almôndega.
Neden bana hep Et Yığını diyor ki?
Por que ele me chama "almôndega"?
Atom Bombası bu adamlardan biri olabilir, ama senin hiç umurunda değil, Et Yığını.
Nuke poderia ser um deles, mas você não se importa, almôndega.
Bana sürekli Et Yığını demenden bıktım, usandım artık.
Escute aqui, estou de saco cheio de ser chamado "almôndega".
Neyse düşünme, Et Yığını.
Não pense, almôndega.
Hadi, Et Yığını.
Vamos lá, almôndega.
Gönder şunu, Et Yığını.
Agüente firme, almôndega.
- Siktir, unut gitsin. - Hey, Et Yığını.
Almôndega.
Sana da... Et Yığını.
Pra você também... almôndega.
Hadi, Et Yığını.
Vamos, almôndega.
Bir dakika çok çekici bir adamla veya kadınla yataktasınız, bir sonrakinde çürük bir et yığınısınız.
Um dia está-se na cama com uma gaja, ou um gajo, estonteante e no seguinte já se é um monte de esterco.
Zalim bir et yığını mı olduğumu zannediyorsun?
Mandar dar-lhe uma grande sova?
O çirkin et yığınında... ne bulduğunu anlayamıyorum.
Não percebo o que vês... nesse feio e palerma.
Hadi şu et yığınını sallayalım.
Vamos lá abanar isto!
Et yığını oldu.
É um pedaço de carne.
- Monique'in annesi, tekerlekli sandalyedeki bir et yığını olmayacak.
A mãe da Monique não será mais um saco de batatas numa cadeira de rodas.
Burada et yığınılır.
Até dava para armazenar carne.
Ah, tenim... Et yığınıyım...
Olha a minha pele, sou uma mancha de sangue.
Tenimiz... Et yığınıyız...
Olha a minha pele, sou uma mancha de sangue.
15 yıl önce yaptığın gibi bana kazık atmayacağını ispat et.
Prova-me que não me vais trair como fizeste há 15 anos atrás.
Annesine hep iyi davranmıştır. Rakibini ezip kanlı bir et ve kemik yığınına çeviren ve dişlerini ringe dökerek zafer kazanan birinden beklenmeyecek kadar iyi.
Era muito atencioso com a mãe e não era nada o tipo de pessoa de quem se esperaria que transformasse o adversário numa massa sangrenta de carne e de ossos, cuspindo dentes e fragmentos de gengiva para um ringue que se tornara o inferno de um e a glória do Ken.
Bayanlar ve baylar..... mesdames et messieurs,..... Damen und Herren, önceden aciz bir cansız doku yığını olan şey şimdi karşınızda kültürlü, bilinçli bir salon adamı.
Senhoras e senhores, daquilo que foi em tempos uma massa inarticulada de tecidos inertes, deixem que vos apresente um homem de sociedade culto e sofisticado.
Yardım et. Yoksa bela yığınının içinde kalacağız.
Ajuda-me, senão é que vão ser elas.
Şimdi, devam et yıldız artık hiç görünmüyor ama yıldızın ışığı ile parlayan gezegen, görünür durumda.
Agora, aí mesmo, não se pode ver mais a estrela, e vê-se o planeta iluminado pela luz da estrela.
Yıkık harabelerine geri dön ve korkmayanların yaşadığı 3. Dünya'yı terk et.
Regressa ao teu templo em ruínas e deixa a Third Earth viver sem medo.
- büyükbaba, bölüm altıya gidelim - tamam. ama o sigarayı yok et kutularca içer, asla bebeğin altını değiştirmez uyurken çok garip diş sesleri çıkarır ve uyandığında, korna gibi garip sesler çıkarır ve anahtarları ile kendi kendini kaşıyıp durur.
- Corredor seis e prego a fundo. - Está bem, mas apaga esse charuto. Ele bebe pelo pacote.
Yıldızfilosu subay nesline aitler. Alfa çeyreğinin büyük kısmını keşfedilmediği bir dönemde yaşadıklarını hayal et, insanlığın Klingonlarla savaş eşiğinde olduğunu,
Talvez não haja ligação e retornar à memória da Excelsior tenha sido apenas um acidente pensamento disperso que Tuvok estava tendo por causa das similaridades entre as duas nebulosas.
Mekiğin kayıtlarını, analiz için, Yıldız Haritacılığına transfer et.
Transfira os registros da nave auxiliar para a Cartografia Estelar para análises.
Kemikten canlı canlı et sıyırmanın ne kadar acıdığını düşünebiliyor musun?
Consegues imaginar o que terá sofrido... quando lhe cortaram o osso, a cartilagem e a carne?
- Ah, tenim... Et yığınıyım... Gözlerim...
- E eu sou tão pouco!
Devam et. Birlikte geçirdiğimiz onca yıl, sana hep sadık kaldım. ... ve senin benim kadar sadık olmadığının da farkındaydım.
Nos anos que estivemos juntos, fui-te totalmente fiel, algo que nem sempre aconteceu contigo.