English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ E ] / Ethan

Ethan traduction Portugais

4,212 traduction parallèle
Ethan'ın gelişiminin devam etmesine izin mi vermeliyiz?
Então acha que devíamos permitir que o progresso do Ethan continue?
- Bekleyip neler olacağını görmek Ethan'ı gereksiz bir tehlikenin içine sokacaktır sadece.
"Esperar para ver" é expor o Ethan a um risco desnecessário.
Evet. Mesela Ethan.
- Claro, por exemplo, o Ethan...
- Sabahı bekleyelim.
Ethan, está escuro lá fora. Vamos esperar até de manhã.
Ethan!
Ethan! Ethan!
Çok fazla kontrol edemem ama yine de Ethan'ı kontrol edebilirim.
Não consigo controlar muita coisa agora, mas ainda consigo controlar o Ethan.
Peki ya Ethan?
E o Ethan?
Ethan'ın Yendien Başlatma erişim protokollerini değiştirmişsin.
Reconfiguraste os protocolos de acesso do Ethan.
- Lafını ettiğimden beri Ethan'a içeriden müdahale etme fikrine karşı çıkıyordun.
- Do que estás a falar? - Foste sempre contra a ideia de instalar reguladores no Ethan.
- Ethan'ın doğal gelişimini kasıtlı olarak engellemene katılmıyor olabilirim ama seni durdurmak için arkandan iş çevirmem.
Posso não concordar em limitar o seu desenvolvimento natural, mas não agiria nas tuas costas para te impedir.
Ethan'a müdahalen ile ilgili sana söyleyeceklerim var.
Recebi a tua mensagem sobre os reguladores do Ethan.
Ethan'ın sinirsel ağına olan bütün erişimimi kaybettim.
Perdi todo o acesso à rede neural do Ethan.
Ethan, kahvaltı hazır.
Ethan. Pequeno-almoço.
Ethan.
Ethan.
Beni Ethan'ı kilitlemekle suçladığın için mi yoksa gecenin köründe evime geldiğin için mi?
Por me acusares de te tirar o acesso ao Ethan ou por invadires o meu apartamento a meio da noite?
Ethan'ı kendi programcısına karşı sinirlendirmemelisin.
Não te preocupes com a rebeldia do Ethan para com o seu programador.
Ethan, kendi varoluşunu sorgulamaya başladı, John.
O Ethan está a questionar a sua própria existência, John.
Buna sen karar vermiyorsun, Ethan.
A decisão não é tua, Ethan.
- Neden? - Bugün uzun bir gündü, Ethan.
- Foi um dia longo, Ethan.
Ethan'ın ikimizi de kaybetmesini istemiyorum.
Não quero arriscar que o Ethan nos perca aos dois.
Adı Ethan. Daha bir prototip.
O nome dele é Ethan e é o protótipo.
Ethan!
Ethan!
Ethan'birdenbire Japonca konuşmaya başladı.
O Ethan sabe falar japonês.
Ethan'da öğrenmemeli.
O Ethan também não deveria.
- Lafını ettiğimden beri Ethan'a içeriden müdahale etme fikrine karşı çıkıyordun.
- Foste sempre contra a ideia de instalar reguladores no Ethan.
- Ethan.
Ethan.
- Adil bir anlaşmaydı, Ethan.
Foi um acordo justo, Ethan.
Sandığın gibi bir canavar değilim, Ethan.
Não sou o monstro que acha que sou, Ethan.
O zaman Ethan'ın da burada, yanımızda olması daha güvenli olur.
Então talvez seja mais seguro para o Ethan juntar-se a nós aqui.
- Ethan...
- Ethan...
Artık Ethan'da burada.
O Ethan está aqui, agora.
- Ethan ile ben gitsem iyi olacak.
Acho que é melhor o Ethan e eu irmos embora.
Ethan ile burada kalırsanız çok daha iyi hissederim.
Sentir-me-ia tão melhor se você e o Ethan ficassem aqui.
- Merhaba, Ethan.
- Olá, Ethan.
Ethan, lütfen telefonu babana verir misin?
Passa o telefone ao pai, por favor.
- Hayır, senin hakkı -
Não, não é... Ethan.
Ethan. Lütfen telefonu babana verir misin?
Podes por favor passar-lhe o telefone?
Ethan ile bir an önce oradan çıkmanız gerektiğini düşünüyorum.
Tu e o Ethan deviam sair daí.
Ethan ile ilgili bir sorun vardı, size söylemek istedim de.
Tive um pequeno problema com o Ethan que preciso contar.
Ethan için bu hayalin yeterli olduğuna emin değilim.
Mas não tenho a certeza de que com o Ethan essa ilusão será suficiente.
Ethan, lütfen telefonu babana verir misin?
- Ethan... Passa o telefone ao pai, por favor.
Adı Ethan. Daha bir prototip.
O nome dele é Ethan, é o protótipo.
- Ethan! Ne yaptın sen?
O que fizeste, Ethan?
Özür dilerim, Ethan.
Desculpa, Ethan.
- Ethan konusunda ne yapacağız peki?
E o que vamos fazer em relação ao Ethan?
Ben de fırlatmaya gelmek istiyorum ama Ethan'ın etrafta olması çok tehlikeli.
Quero ver-te partir, mas ele está em perigo demasiado.
Ethan'ı kapattığında ne yaptığını sanıyorsun?
- O que achas que ele fez ao desligá-lo?
Ethan, hava karanlık şu an.
Agora.
Ethan?
Ethan?
- Bugün uzun bir gündü, Ethan.
- Foi um dia longo, Ethan.
- Tamam.
- Ethan...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]