Euros traduction Portugais
1,483 traduction parallèle
Evet, gecelik ücreti 10 avro.
Sim, fixe, são 10 euros por noite.
Herhangi bir seçme şansım yok.
Isto vale para aí mil euros!
Hesabınız bu da dahil 15 dolar.
O total é de 10 euros, incluindo esta.
Hesabın 15 dolar dedim.
Disse que são 10 euros!
- Bir bakalım. Tam erişim. 250 Sterlin artı KDV.
Pacote executivo... 370 Euros mais IVA.
- İki sterlin aşkım.
- 3 Euros, amor.
Şimdi haberin teyidi geldi. Bu transfer Marsilya Kulübüne yıllık 60 Milyon Euro mal oldu.
Acabamos de receber a confirmação de que por 60 milhões de euros O Marselha efectuou a transferência do ano.
Oyunculardan en çok onun beklendiği, burda açıkca belli oluyor. Ve kontratı için 200 milyon Euro, ödendiği söyleniyor.
E talvez por esse o motivo o jogador tenha exigido essa soma astronómica visto que se fala aqui pelos corredores de um contrato que ronda os 200 milhões de euros.
Ve aptal Ben de, hurda yığınlarıyla evinde oturup değersiz şebekesi için 2,000 Avrosunu alıyor!
E o estúpido do Ben fica em casa, sentado entre o seu monte de tralha, e recebe uns miseráveis 2 mil euros pela sua rede!
Şebeke ve yazılımınız için 80,000 Avro değer biçtiniz.
Para as suas redes e software, calcularam 80 mil euros.
Dissolve Grubu Ağustos'ta 2,000 Avro almış.
O Grupo de Distrate recebeu dois mil euros em Agosto.
Başka bir 1,000 Avro da şebekeyi kurmaları için yazılım firmasına ödenmiş.
Outros mil euros foram pagos a uma firma de software para configurar uma rede.
Belki de iflas eden firma bu şebeke için 80,000 ödemiştir.
Talvez essa empresa insolvente tenha pago 80 mil euros pela rede.
Her hangi bir hırdavatçıdan alınabilecek bir kaç avroluk malı 800,000'e nasıl satacaksın?
Como podes vender uma coisa por 800 mil, que se pode comprar em qualquer loja de ferramentas por uns quantos euros?
- 300 yeter. - 300 mü?
Devem ser uns 300 euros.
- Çok ucuz değil, 99 Avro. - Tamam işte, sana yeteri kadar para vermemişim.
Foi um bocado caro, 99 euros, e o resto...
- Teşekkürler. - Tamam. 5,30 Euro.
5 Euros 30 cêntimos.
Dört avro diyelim, canım.
Quatro euros.
İki aydır dışardayım, ve bulabildiğim en iyi iş, saati 5 dolardan motor parçalarını kaynaklamaktı.
Estive fora durante dois meses... e o melhor trabalho que arranjei, pagava 4 euros à hora, a juntar peças de motor.
Saati 5 dolarlık işi bırakmamalıydın!
Devia ter ficado com os 4 euros por hora.
Lösemiden ölen bir adam, sizin cenaze evinize geliyor, ve siz de... onun dokularını, fazladan birkaç papel için satmaya karar veriyorsunuz.
Um homem morre de leucemia. O corpo vai para a sua funerária e você decide... vender as suas partes sobressalentes por uns euros extra.
1000 Dolara sana Dünya çevresinde bir tur attırırım.
Por 800 euros levo-te numa viagem à volta do mundo.
Etiketi Avrupa.
O preço está em euros.
Saati 300 dolardan varoşlardaki cinsel işlev bozukluklarını da tedavi ettim.
Também tratei disfunções sexuais suburbanas a 250 euros por hora.
- Tabii, teklifi avroyla vermediyse.
A menos que a oferta dela seja em Euros.
- Bence tarikat işi olabilir.
Escolho a categoria "Rituais Satânicos" por 200 euros.
Hey, Stell. Sence bu şey 25 bin eder mi?
Stel, achas que esta coisa vale 20 euros?
Yani ya bu paranın 20.000 $'ını bize verirsiniz, ya da şırınga şirketini arayıp, size iki katına patlamasını sağlarız.
Então... ou você desembolsa uns extra vinte euros por mês para o nosso aumento, ou... nós chamamaremos a companhia das agulhas e irá custar-lhe o dobro disto.
12 euro ediyor. Teşekkürler.
São 12 euros, por favor.
Para, fahişe ve içki.
Euros, Gajas e Bebida ( Bucks, Broads, Booze )
- Bir milyar dolar.
- 1 bilião de euros.
Hepsi toplam, 20.000 Euro ediyor.
No total podes contar com mais ou menos vinte mil euros.
İki gün için 500 euro mu verdiler?
500 euros por 2 dias?
Yedi milyon avro.
7 milhões de euros.
Bildiğim bir bankadan 7 milyon dolar çekecek iki muhasebeci var.
Há dois contadores levando 7 milhões de euros de um banco que eu conheço.
Uzun lafın kısası kayıtlara geçmeyecek bir 7 milyona daha ihtiyacım var.
E para encurtar a história... preciso de 7 milhões de euros perdidos nos livros.
Yedi milyon avroya göz kulak olmanı istiyorum.
Preciso que tome conta de 7 milhões de euros.
- Ayda 21 dolar tutuyor.
- Custa 17 euros por mês.
Ben buna alenen 49 dolar 90 sent ödedim ve şimdi dairemin içi Kore kebabçısı gibi kokuyor.
Aparentemente paguei 49,90 euros, em 5 prestações para que o meu doce apartamento cheirasse a um barbeque coreano de gato.
Demek güzel bir buluşma için 85 dolarlık saç kestireceğim.
Então eu vim fazer um corte de 70 euros para que pudesses fazer conversa fiada? !
110 dolar.
Na realidade são 100 euros.
Haftalık 900 $ alırım, Çarşambaları yarım, Pazarları tam gün izinli olurum. Sınırsız sms atabildiğim bir telefon, bir metro kartı... buzdolabında bana ait bir raf... ve odamda paralı kanalların olduğu bir TV isterim.
Bem, levo 600 euros por semana, folga à quarta-feira à tarde e ao Domingo, um telemóvel com SMS ilimitadas, o passe social, uma prateleira só para mim no frigorífico e uma televisão com canais Premium no meu quarto.
Bence yüzde 55 hisse teklif etmeliyiz.
Acho que devemos oferecer 37 euros por acção.
Altmış iki dolar.
Ooh, 62 euros.
CVS'ten 1,20'ye aldım.
Comprei no CVS por 20 euros.
Elli papel, Spencer Gifts.
Cinquenta euros, na loja de Presentes Spencer.
Bugün, çok düşük bir fiyatla tanesi 6 $, ikisi 10 $'a dört farklı aromalı dudak parlatıcılarımızı sunuyoruz :
Hoje, a preço muito baixo um por 6 euros e dois por 10 estamos lançando o nosso brilho labial que vem em quatro sabores : menta, cereja baunilha e framboesa.
Bak, iki avro.
- Olha tens aqui dois euros.
Çalınan malların her birinin fiyatı dört haneli.
Todos os itens custavam mas de 100 euros.
- 500 Euro.
- 500 Euros.
- 20 papel veririm.
- Dou-te 30 Euros.