Evdeydim traduction Portugais
298 traduction parallèle
- Evdeydim.
- Estava.
Şey, ben... Evdeydim.
Bem, eu... eu estava em casa.
Hayır, evdeydim ama yataktaydım.
Não, estava em casa, mas estava na cama.
Ne mi hatırlıyorum? Dün gece hastaydım. Evdeydim.
Lembrar o quê, se fiquei em casa, doente?
Kulüpte çalışıyordum, ama onun dışında hep evdeydim.
Fui trabalhar no clube, mas, fora isso, não saí de casa.
- Bütün gece evdeydim.
- Estive em casa toda a noite.
Bütün gün evdeydim.
Estive em casa o dia todo.
Şanslıymışım ki evdeydim.
Foi uma sorte que estava em casa.
Öldürüldüğü gece, nasıl desem, o kötü şöhretli evdeydim.
Eu estava lá na noite em que foi morto naquela, digamos, casa de má fama?
Evdeydim.
Estava.
- Evdeydim.
- Estive em casa ontem.
Evdeydim.
Em casa.
Salı, 6 gibi buradan ayrıldım. Trafik nedeniyle sanırım 6.45 gibi evdeydim.
Às terças, saio daqui por volta das 6 : 00, e com o tráfico e tudo isso, chego a casa por volta das 6 : 45.
Evdeydim, rahattım, güvendeydim.
Eu estava em casa, estava confortável, estava em segurança.
- Evdeydim.
Estive em casa.
- Evdeydim.
- Estava em casa.
Anlamadım? Bir haftadır evdeydim ama Elaine postalarımı daha dün verdi her ne kadar defalarca istemiş olsam da.
- Há uma semana que cheguei, mas a Elaine só me entregou o correio ontem, embora lho tenha pedido inúmeras vezes.
Dün gece evdeydim. Yengemin küçük kuzeni Traci seni orospularla sarmaş dolaş görmüş. Değildin!
Eu não fui ao cinema!
Altı ay sonra evdeydim.
Seis meses e ia para casa!
Öğleden sonra evdeydim.
Estive na casa dela hoje.
Pazartesi evdeydim.
Eu estava em casa na segunda.
- Şimdi öğle yemeği için evdeydim.
Estive agora em casa a almoçar.
Bir gün, evdeydim
Até que, um dia, voltei a casa.
Telefonumun kablosu çıkmış olmalı çünkü bütün gün evdeydim.
O meu telefone devia estar fora do descanso, porque passei o dia em casa.
Ben evdeydim.
Estava cá eu.
Seçim olduğu gece ben evdeydim.
Na noite das eleições eu fiquei em casa.
Ben de burada yemekteydim. Ama Parker telefon edip Bay Ackroyd'un öldürüldüğünü haber verdiğinde evdeydim.
Eu jantei aqui, mas já estava em casa quando recebi um telefonema do Parker a dizer que o Sr. Ackroyd tinha sido assassinado.
Beş yaşındayken, çok kötü bir kulak enfeksiyonu geçirmiştim bir hafta boyunca evdeydim ve çok üzgündüm.
Quando eu tinha cinco anos, tive uma otite terrível... e fiquei uma semana de cama. Eu estava mesmo triste.
Baltimore'da evdeydim.
- Eu estava em Baltimore...
- Hmm Don, Tonawanda'da Evdeydim sonra Hitler bütün bunları başlattı ve şimdi de buradayım.
Estava em casa, em Tonawanda, mas o Hitler começou esta porcaria, e agora estou aqui.
Kardeşim Harlan için, Evdeydim.
Creio que, para o meu irmão Harlan, eu simbolizava o lar.
Evdeydim... bavul hazırlıyordum.
Estava em casa, a fazer as malas.
Evdeydim, Leon.
Eu estava em casa, Leon.
Demin sizin evdeydim ve posta geldi Phil de mektuplara bakıyordu.
Tive agora mesmo em tua casa, e chegou o correio... e o Phil estava a abrir as cartas.
Bu çok saçma çünkü ben evdeydim.
Isso são tretas porque eu estive agora na minha casa.
Herhalde evdeydim.
Provavelmente, fiquei em casa.
Bir gece, evdeydim. Ablam geldi, tuhaf davranıyordu.
Uma noite, eu estava em casa e a minha irmã chegou, muito esquisita.
Evdeydim!
Eu estava em casa!
Tüm o zaman boyunca evdeydim.
Eu estive sempre em casa.
Ben evdeydim!
Eu estava em casa!
- Broşürleri görmedin mi? - Bütün gece evdeydim.
- Não viste os panfletos?
Lise 1'de hep evdeydim.
Estive um ano em casa e atrasei-me.
Evdeydim. Bir çoraba otuz bir çekiyordum.
Em casa, a masturbar-me com uma meia.
- Evdeydim, hizmetçilerim şahittir.
- Em casa. Os empregados confirmam.
Christina ve kardeşimle beraber evdeydim.
Estava em casa com a Christina e a minha irmã.
Michael'le beraber evdeydim.
Estava em casa com o Michael.
Dün gece evdeydim.
Ontem à noite estava em casa.
Diğer gün evdeydim ve içimde korkunç bir his vardı.
Eu estava em casa no dia seguinte. Quando tive uma terrível premonição.
Yedi gibi evdeydim, garaja girdim.
Cheguei a casa às sete e meia e estacionei na garagem.
- Evdeydim!
- Já estive em casa!
Evdeydim.
Ontem, não saí de casa.