Eğer isterseniz traduction Portugais
868 traduction parallèle
Eğer isterseniz kapağa bile adınızı koyarım.
Se quiser, ponho o seu nome na capa.
Eğer isterseniz bir çiğnemelik alabilirim efendim.
Eu queria uma mascadela, se não se importa.
- Efendim eğer isterseniz tabii ama...
- Se o desejar, Sir, mas...
Memnuniyetle, eğer isterseniz.
Bem, sim, Sr. Dowd, se quiser.
Çünkü eğer isterseniz, bu cuma günü öğleden sonra oraya gidiyorum.
É que se quiser vou para lá na sexta-feira à tarde.
Eğer isterseniz kahve de yapabilirim.
Posso fazer café, se preferirem. Não, obrigado.
Eğer isterseniz, bir uzman getirtip el yazınızı da teşhis ettirebilirim.
Agora, se quiser, posso conseguir um especialista para identificar a sua caligrafia.
- Eğer isterseniz dosyaya itiraz edebilirsiniz.
- Pode apelar, se quiser.
Evet, eğer isterseniz.
Se näo se importa.
Eğer isterseniz kutudakileri kontrol edebilirsiniz.
Pode examinar o que tem aqui, se quiser.
- Sizi ya oradan başka yere taşırız ya da, eğer isterseniz, karayolunun altında daha derine gömeriz.
- Du o deitamos noutro lado ou, se o desejar, enterramo-lo debaixo da auto-estrada.
Eğer isterseniz, sizin için birşeyler ayarlamaya çalışırım.
Se quiser, posso perguntar por aí para si.
- Eğer isterseniz.
- Se desejarem.
Bayan Everdene, eğer isterseniz...
Sra. Everdene, se pudesse...
Eğer isterseniz siz de gidebilirsiniz.
Pode ir lá dentro. Ainda há tempo.
Kendi geçmişinize bir geçit, eğer isterseniz.
Uma passagem para o vosso passado, se desejarem.
Eğer isterseniz tabii...
Se desejar.
Eğer isterseniz bu vadiyi bütün askerlerden güvenli hale getirebilirsiniz.
Você poderia proteger este vale dos soldados se quisesse.
Tüm hatalarımı, çocuklarımı ve diğerlerini kabul ediyorum! Eğer isterseniz, sizinkileri de.
Reconheço os meus erros, as minhas crianças, as dos outros e até as suas, se desejar.
İnanın bana, eğer kitap yazmak isterseniz Scribner's çok ilgileniyor.
Pode crer que a editora Scribner está interessada, Se você quiser escrever um livro.
Eğer bir şeyin temizlenmesini isterseniz, bana seslenin yeter.
Se precisarem limpar algo, é só me chamar, está bem?
Beyler eğer sevgili kaybımıza saygılarınızı sunmayı bitirmek isterseniz, saat 08 : 30'a değin kapalı olacağız.
Se quiserem fazer as vossas despedidas finais, vamos fechar às 20h30.
Eğer dördünüz briç oynamak isterseniz bana aldırmayın, oynayın.
Se vocês os quatro quiserem jogar bridge, façam favor, não se importem comigo.
- Eğer gelmek isterseniz...
- Se você quiser vir...
Biraz düşünün. Eğer yine Piskopos'u görmek isterseniz...
Pense um pouco, e depois se realmente acha que deve ver o bispo,...
Evet, eğer isterseniz..
Sim, se desejarem.
Bu tür bir şey, oldukça iyi. - Eğer isterseniz. - Yok.
Agora não, quero falar com o Sr. Adare.
Eğer, eğer burada kalmak isterseniz kalabilirsiniz ama hoşlanmadığım, hoşlanmadığım 3 şey var.
Se querem cá ficar, podem, mas há três coisas de que eu não gosto.
Eğer tabi Meksika'ya gitmek isterseniz.
Se quiser ir para o México.
Tabii eğer şuraya oturmak isterseniz...
Se preferem sentar-se ali...
Eğer iki şilte isterseniz... - Hayır.
- Nâo de todo.
İç çamaşırı falan da olabilir eğer bana satmak isterseniz.
Ou possivelmente umas anáguas ou algo assim... se fosse tão gentil de me vender isso
- Tabi, eğer siz hata yapmalarını isterseniz!
- Claro, quando você quer que elas se enganem!
Bu genç bayana dışarıya çıkmayı teklif ettim. Eğer bir akşam beraber dışarı çıkmak isterseniz...
Eu pedi à senhorita que lhe perguntasse... se lhes agradaria sair comigo, uma noite dessas.
Misafirhaneyi bozmak zorunda değiliz, eğer hepiniz burada kalmak isterseniz.
Não temos de nos desfazer da casa de hóspedes, se quiserem ficar aqui.
Martini içmek isterseniz eğer vermut alt katta.
Se quiserem martinis, a garrafa está na prateleira de baixo. Adeus, Dave.
Bunu isteyerek yapacağım, eğer Bexar'da kalmak isterseniz sizi destekleyeceğim ve canınızı hiç sıkamayacak.
E por outro lado, se escolher ficar em Bexar, estou pronto, disposto e capaz de garantir que ele não a chateia.
Eğer yıkanmak isterseniz nehirde uygun bir alan var.
Se quiser lavar-se, há um buraco na outra margem do rio.
Şimdi küçük hanım... eğer tiyatroyu görmek isterseniz, Cheyenne'in en iyisi benimkidir.
Agora, minha senhora, venha ver o teatro. Tenho o melhor teatro de Cheyenne.
Ama eğer Avrupa'ya geri dönmek isterseniz temiz bir başlangıç için elimden gelen her şeyi yaparım.
Mas se quiserem regressar à Europa... Acho que podia tornar as coisas interessantes para vocês. Começam de novo.
Eğer taksitlendirme yöntemini kullanmak isterseniz form incelendikten sonra size bildirimde bulunuruz.
se quiserem usar o plano de prestações, enviamos-lhe uma declaração depois do formulário ter sido analisado.
- Eğer yıkanmak isterseniz...
- Eu? Sim, se se quiser lavar...
Eğer sürekli bir iş isterseniz teklifim hala geçerli.
Vamos buscar a massa. A minha oferta mantém-se se um dia quiserem um emprego firme.
Ben Maggie... eğer resmi olmamayı isterseniz.
Chamo-me Maggie, se alguma vez quiser ser menos formal.
Biz... Şayet siz eğer güzellik yarışmasına katılmak isterseniz diye.
Queríamos... se a senhorita pudesse... que a senhorita... participasse no concurso de beleza.
Şimdi iyiyim efendim, eğer bir deneme daha yapmak isterseniz...
Se quer recomeçar, senhor... estou pronto.
İletişim kurmaya açığız eğer kurmak isterseniz.
Estaremos abertos à comunicação, caso desejem.
- Bunu duyduğuma üzüldüm ama eğer Malden'e gelmek isterseniz...
- Lamento que pense assim, mas, se quiser vir a Malden...
Eğer görmek isterseniz.
Se quiserem ver.
Eğer ilginçseniz ve bu programa çıkmak isterseniz ad ve adresinizi telefon numaranıza yazıp şu adrese gönderin :
Lembrem-se, se são interessantes e quiserem aparecer neste programa, escrevam o vosso nome e morada no número de telefone e mandem para esta morada :
Eğer okumak isterseniz onda, tabii ele geçirebilirseniz.
Está lá tudo escrito, se conseguirem obtê-lo.
isterseniz 150
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer mümkünse 45
eğer yapabilirsen 22
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer mümkünse 45
eğer yapabilirsen 22