Eşcinsel traduction Portugais
3,849 traduction parallèle
Madem eşcinsel değilsin, bu Alan ne ayak o zaman?
Se tu não és gay, qual é a do Alan?
Bu çağda adamı eşcinsel olmakla suçlayamayız.
Não o podemos acusar de ser gay.
- Mesele eşcinsel olması değil.
Não tem nada a ver com ser gay.
Bu bir eşcinsel eskort sitesinden.
Isto é que um site de acompanhantes gays.
Eşcinsel diye bir adamı karalayamazsın.
Não podes chantagear alguém por ser homossexual. Sê realista.
Çok merak ediyorum karınla çocuklarına hissettirmeden 16 yıl boyunca eşcinsel olarak yaşamak nasıl bir şey?
Gostaria muito de ouvir como foi viver como homossexual durante 16 anos sem que a sua mulher ou filhos o soubessem?
Harika kariyerleri olan birçok eşcinsel siyasetçi var.
Muitos políticos homossexuais têm grandes carreiras.
Güney Kharun'da eşcinsel yoktur.
Não há homossexuais em Kharun do Sul.
"Güney Kharun'da eşcinsel yoktur."
Não há homossexuais em Kharun do Sul.
Senin eşcinsel olduğunu düşünürdüm hep.
Sempre pensei que fosses lésbica.
Eşcinsel biri söyleyince iltifat oluyor mu bu? Hiç merak etme.
Isso é um elogio, vindo de um homossexual?
Eşcinsel topluluklara büyük saygı duyuyorum.
Tenho muito respeito pela comunidade gay.
Eski kocam 18 yıllık evliliğin ardından eşcinsel olduğunu itiraf etti.
O meu ex-marido saiu do armário. Após 18 anos de casamento.
Paul, ileride eşcinsel olacağından emindi.
O Paul achava que ele ia dar em gay.
- Eşcinsel mi?
- Homossexual?
Eşcinsel olduğun için değil tabii. Bazı işlerim... Çok utanmış durumdayım...
Não tem nada a ver contigo, mas porque estou meio chocada.
Eşcinsel çiçek suyu için modellik yapmak iş değildir.
Ser modelo de uma água gay não é uma carreira. Pois.
Eşcinsel firması mı bu?
É para uma empresa de capital de risco gay?
- Eşcinsel değilim.
Não sou homossexual.
Eşcinsel Çiftler Koruma Yasası'nın bir sebebi var, değil mi?
A lei que protege os casais gay existe por alguma razão, não é?
Bense bir model ya da esprili bir eşcinsel isterim.
Eu fico satisfeita com um modelo ou um gay espirituoso.
Senin karakterini bir parça şey yapmış olabilirim eşcinsel.
Bom, eu tornei o teu personagem um pouco... Homossexual.
Dan'in beni eşcinsel olarak yazması benim için önemli değil.
Engraçado. Não me importa que o Dan me tenha tornado homossexual.
Biliyorum. Aslında beni eşcinsel olarak yazmamasına biraz alındım.
Pois, até fiquei um pouco ofendido por ele não me ter tornado homossexual.
Başkan Lockwood senin vampir kızına işkence etmesi için eski eşcinsel kocanı mı aramış?
Então... a Presidente Lockwood... chamou o teu ex-marido gay para torturar a tua filha vampira.
Ona eşcinsel olduğumu söyleyen bir mesaj bıraktım, o günden beri de aramadı.
Deixei uma mensagem a dizer que sou gay. E até agora ele não me ligou de volta.
Eşcinsel evliliklerin serbest bırakılması için çalışıyorum. California kilit konumda.
Estou a tentar conseguir a igualdade matrimonial.
Söylemem gerekir ki burada eşcinsel bir çift görmek hoş oldu.
Tenho que dizer, é tão bom ver um casal gay no bairro.
Burada eşcinsel bir çift mi varmış?
Tem uma casal gay?
Her gece dışarı çıkıp eğlenebilecek iki eşcinsel adam bir çocuk evlat edindiler.
Dois tipos homossexuais que podiam ir dançar todas as noites, adotaram uma criança?
Eşcinsel olmayan, bekar bir erkeğin tüm o perdeleri seçmesi imkansız.
Tudo bem, não há como um cara, em linha reta única retirei as cortinas.
- Eşcinsel miydiler?
- Eram gays?
Bak, ikimiz de eşcinsel değiliz.
- Ouve, somos ambos heterossexuais.
Sadece kızları düşünerek öpüşen eşcinsel olmayan iki adamız.
Apenas dois heterossexuais aos beijos e a pensar em miúdas.
Bir şekilde, Irak'ta orduda zaman, yakıp kavuran sıcaklıkla, yaklaşan tehlikenin değişmez hissiyle, ve eşcinsel bir askerle zamirlerin beceriksizce kullanımından kaçınarak geçiyordu.
De certa maneira, a vida do Exército no Iraque é o que se esperaria. Com o calor insuportável, a constante sensação de perigo eminente e o único soldado gay desastradamente a evitar o uso de pronomes.
Robbie, eğer eşcinsel olacak olsaydım,... o kesinlikle son "eş", ben de "cinsel" olurdum.
Robbie, se desse em lésbica, ela era a última com quem me dava...
Eşcinsel değilim.
Sou hetero.
Eşcinsel, çok cinsel gibi görüntü detaylarını bilmeye ihtiyacımız yok.
Hetero ou não, não precisamos de saber tais detalhes.
Oğlunun eşcinsel olduğunu kabullenemedi.
Nunca aceitou que o filho era gay.
Söylesene eşcinsel bir dolandırıcı neden bir Harvard öğrencisi gibi davranıyor?
Diz-me, o que faz um vigarista gay a fingir ter estudado em Harvard?
Eşcinsel mi? Eh.
Gay?
- Ne kadar da çok eşcinsel var bugün.
- Tantos gays esta noite. - Pois é.
Sizden önce burada yaşayan eşcinsel çifti öldürdüm ve karına tecavüz ettim.
Assassinei o casal gay que viveu aqui antes de vós e violei a sua esposa.
Al Zahrani eşcinsel.
Al Zahrani é homossexual.
Hetero biriyle eşcinsel birinin birlikte takılmalarına bayılıyorum.
Adoro quando um hetero e um gay saem juntos.
Eşcinsel olsaydı ben de bayılırdım.
Adorava mais se ele fosse gay.
Eşcinsel arkadaşım.
Um amigo gay.
- Eşcinsel değilim ki ben.
- Não sou gay. - És, sim.
Max eşcinsel.
O Max é gay.
Eşcinsel misin?
- És gay?
- Evet, sen en yakın eşcinsel arkadaşsın.
- Entras, és o melhor amigo gay.