Faria traduction Portugais
19,598 traduction parallèle
Elimden geldiğince yardım edeceğime dair söz verdim.
Prometi-lhe que faria o que pudesse para ajudá-lo.
- Bunu kim yapar ki?
Quem faria uma coisa dessas?
- Bunu neden yaptı?
- Por que ele faria isso?
Sevdiğim kadını dışlayacak veya ona saygısızlık yapacak bir eylemde bulunur muyum?
se eu faria algo para excluir ou desrespeitar a mulher que amo.
Sonuçta bir şey olma ihtimali yokken neden böyle bir şeyi söyleyeyim ki?
Que sentido faria dizer-lhe o que sinto quando não é possível acontecer nada?
Senin yerine ben de yapabilirim.
Até o faria para você.
Adamım, sen olsan ne yapardın?
Cara, o que você faria?
Sana her zaman söylediğimi yaptım.
Fiz o que sempre te disse que faria.
Onu korumak için herşeyi yaparım.
Faria tudo para protegê-la.
Bu işi kim yaptıysa ihtimalle sevgili olduğunuzu ve Walter'ın seni kurtarmak için her şeyi yapacağını sandı.
Quem fez isto pensou que vocês namorassem e que o Walter faria tudo para te salvar.
Aklı başında kimse bu işi yapmaz.
Ninguém em perfeito juízo faria este trabalho.
Eğer ailenden biri kaybolsaydı sen ne yapardın?
O que faria você se desaparecesse um dos seus parentes?
Ve ikisi de senin için her şeyi yapar.
Qualquer um de nós faria qualquer coisa por ti.
Niçin böyle bir şey yapsın?
Por que ela faria isso?
Bana bu kadar değer verseydin beni rehin olarak tutmazdın.
Se você se importava tanto comigo, você não me faria de refém.
Gecenin ortasında çok ses çıkarmaz mı?
Não acha que faria demasiado ruído, a meio da noite?
Doktor tek seferde 1000 insanı kurtarma şansın olsaydı inandığın ve işe yarayacağını bildiğin sihirli bir yöntemle onları uyutup sonra da uyandırabilecek olsaydın bunu yapardın, değil mi?
Doutor, se tivesse oportunidade de salvar mil pessoas de uma só vez, de pô-las a dormir e de voltar a acordá-las através de um procedimento mágico em que acreditasse e que soubesse que ia resultar, faria isso, não faria?
Ona asla zarar vermezdim.
Nunca lhe faria mal.
- Bunu asla yapmam.
Nunca faria isso.
Ya da en azından basacaktı.
Ou faria.
Şüphelendikleri zaman neyi söyleyip neyi söylemeyeceğimi.
Coisas que diria ou faria se eles suspeitassem de algo.
Evi, Mina'nın yolu üzerindeymiş.
O apartamento dele ficava no caminho que ela faria para casa.
- Çünkü ben öyle yapardım.
- Porque seria isso que eu faria. - Não.
Hiç olmazsa bir anda içeri dalan bir sokak fahişesine davrandığın gibi davranırdın.
E mesmo no mínimo, você tê-lo-ia tratado da mesma maneira como faria com um prostituta normal que entrasse aqui vinda da rua.
Bunu neden yapsın?
Quem faria isso?
Amerika'daki her bölge savcısı bu anlaşmayı yapar.
Nenhum procurador da América não faria esse acordo.
- Bunu neden yapsın ki?
- Porque ele faria isto?
Yapmıyacağımı söylemedim ; Sadece hoşlanmadığmı söyledim.
Não disse que não o faria, disse que não gostava.
Genel danışman sen olsaydın bu durumda ne yapardın?
Se fosse um conselheiro-geral, o que é que faria com esta informação?
Neden yapayım ki?
Porque o faria?
Pekala, asla karanlığa başvurmayacağım çünkü kahramanlar öyle yapar.
Sim, nunca recorreria às trevas porque isso nunca um herói faria.
A.L.I.E onu kontrol ediyor olsa..... bunu yapmazdı.
A ALIE não faria isso se a pudesse controlar.
Ama güvenlik ekiplerindeki kimseyi, özellikle seni tehlikeye atacak bir şeyi asla yapmayacağımı bimen gerekiyor.
Mas eu não faria nada para magoar um agente da autoridade. - Muito menos tu.
Avcılar'ı yakalamak için ormana gidiyorsak, fazladan askerin zararı olmaz.
Se fôssemos para a selva apanhar Caçadores, não faria mal levarmos outro soldado.
- Ben olsam öyle yapardım.
Era o que eu faria.
Böyle bir şeyi asla yapmam.
Sabes que jamais faria algo assim.
Siz de öyle yapardınız diye düşünüyorum.
Acho que faria o mesmo.
Karen ı RGT ev güvenlik işini emil in eski karısının evine girebilmesi için kullanıyormuş emil'le neden gece beraber olduğuyla ilgili söylediğinin yalanın sebebi bu müşterinin güvenlik sistemini kapatmak onu tutuklamak için yeterli sebep değil şimdi asıl soru bunu neden yaptığı
A Karen usou o seu trabalho na RGT Segurança Residencial para ajudar o Emil a invadir a casa da ex-mulher. Isso explica porque é que a Karen mentiu sobre estar com Emil. Desligar a segurança de um cliente não a faria só ser demitida, podia ser presa.
Her iyi babanın yapacağı gibi.
Como todo bom pai faria.
Bu vakitten sonra geri çekilmek bizi güçsüz gösterir.
Cancelar em cima da hora nos faria parecer fracos.
Kendim yapardım ama şehirde yeniyim ve daha tanışmadık.
Eu mesmo o faria, mas sou novo aqui e ainda não sou conhecido.
Yapar mısın?
Faria isso?
Senin pozisyonunda olsam ben de aynı şeyi yapardım.
No seu lugar, eu faria o mesmo.
Böyle bir şey yapmaz.
"Ele nunca faria isso."
Neden böyle bir şey yapsın ki?
Porque é que ela faria isso? Dormi com ela.
Ben sana aşığım ve senin için her şeyi yaparım.
Estou apaixonada por ti e faria o que fosse por ti.
Öyleyse kim verir?
- Então quem o faria?
O yapardı.
Ela faria.
Çünkü bütün mesele güç savaşı.
Porque é que o Gabriel faria um pacto com o Shioma apenas para o trair e matá-lo?
O kiminle sevişecek ki?
Com quem é que ela faria sexo?
- Niye böyle bir şey yapayım peki?
E porque é que eu faria isso?