English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ F ] / Fasulye

Fasulye traduction Portugais

1,203 traduction parallèle
Hiçbir şekilde restorant işletmecisi değilim, ama bana öyle geliyor ki, belki de örneğin, dil sosis ve fasulye yerine, kendi ülken Pakistan'a has yemekler servis etmelisin.
Eu não sou da restauração, nem por sombras, mas lembrei-me que talvez pudesses servir alguns pratos típicos do teu país em oposição às salsichas com feijão, por exemplo.
Güney'de fasulye mi yok?
Será que no sul não há feijões?
Biraz daha fasulye ister misiniz, Bayan Matheson?
Bonito. Mais feijões Sra. Matheson?
- Fasulye de protein.
- O feijão tem proteínas.
- Fasulye gaz yapıyor.
- O feijão faz-nos dar peidos.
Onları, masalda Jack'a konuşan fasulye satan adamdan mı aldınız?
Comprou-a ao mesmo tipo que vendeu ao Jack os feijões mágicos?
Fasulye-pilav yiyenlerdensin.
É um daqueles da soja e do arroz pilaf.
Fasulye yemeği!
Uma tarte de feijão!
5000 doları göremezsin, ama belki 5000 fasulye görebilirsin!
Não vais ver os 5 mil dólares, mas talvez vejas 5 mil feijões!
Yemekte fasulye mi var?
Não, obrigado, meu amigo, jamais entre as refeições.
- Neden uğraşalım ki? - Rico, fasulye alabilir miyim?
Rico, vagem, por favor.
Fasulye üzerine yapılan birkaç şakalaşmayı, romantik randevulara cinsel atılımlara ve hatta uzun soluklu bir dostluğa...
Falar no bandejão não é uma base sólida... para uma relação sexual...
Güzel. Fasulye ve pilav alabilir miyim?
Rico, quero vagem e arroz, por favor.
Sanırım fasulye istedin.
Achei que iria querer as vagens.
- Kuru fasulye mi?
Feijões?
Gerekirse onlarla fasulye gazıyla bile savaşırım.
Lutarei contra eles com gás de feijão se necessário.
Tatlı pirinçle fasulye.
Arroz doce e feijão preto.
Keşke biraz fasulye olsay dı.
Queria ter um pouco de chilli.
- Chunt'ta kuru fasulye?
- Feijões no chunt?
Ben fasulye sevmem.
Não gosto de feijão.
Fasulye ve et ve patates ve ekmek.
Feijão com carne, batatas e pão.
Bir kez daha düşününce, fasulye otuyla başlamalıyız.
Pensando bem... Começa com as folhas de oliveira.
Bana fasulye yedirmeye çalıştılar.
Tentaram fazer-me comer feijões.
Fasulye ye!
Come os feijões!
Tatlı rüyalar fasulye şekerim.
Bons sonhos, coisa linda.
Yani elimize sadece fasulye geçerse?
E se só encontrarmos... feijões?
Büyükannenle yaşamak zorunda kalacaksın ve fasulye toplayacaksın.
Terás de viver com a tua avó e escolher feijões.
Baba büyükannemle fasulye toplamayı seviyorum. - Topla o zaman.
Pai, gosto de escolher feijões com a avó.
- Birçok fasulye toplarsın.
- Vais escolher muitos feijões.
FASULYE MEYVESİ TEKERLEMESİNİ SÖYLEMEYECEĞİM
OS FEIJÕES NEM SÃO FRUTA NEM INSTRUMENTOS MUSICAIS
"Bu minik domuzcuk fasulye yemiş."
"Este porquinho comeu feijões."
Vay fasulye sırığının tepesindeki dev!
Pim, pam, pum!
Fasulye sırığından ne zaman düştün?
De que pé de feijão caíste tu?
Hala iddia ederim ki müthiş güzel fasulye yapıyorsun.
Continuo a dizer que fazes um tremendo tacho de feijões.
Burnuma fasulye kokusu geldi de!
Cheirou-me... a feijões.
Fasulye sever misin?
- Gostas de feijões? - Eu...
- Biraz tütün karşılığı sana fasulye veririm.
- Troco alguns feijões por tabaco.
Hiç tütünüm yok ama biraz fasulye isterdim aslında.
Não tenho tabaco, mas adorava comer alguns feijões.
Post giyen bir avcının, veya pis kokan... fasulye deposu bir kürk tacirinin bu ödül parasını alacağını yazıyor.
Um cabrão vestido com peles, um "comedor de feijões" malcheiroso, vai ficar com o dinheiro da recompensa.
"Pirinç, patates, gözleme, fasulye."
Arroz, batatas, panquecas, feijão.
Fasulye sayıcıların, fazla mesaiden canları sıkılıyor. Herkes kuvvet toplamaya gitti.
Os mangas de alpaca estão preocupados com as horas extraordinárias.
Kabak eker, fasulye biçeriz Tabiat Anamızın tüm verdikleriyle..
E da natureza vem Nasce à volta o feijão
Yemekler harika değil.. genellikle ekmek ve fasulye, bize sıkıntı yaratan cinsten..
A comida não é grande coisa... geralmente é pão e feijão, o que nos traz um problema...
Sosis ve fasulye.
Linguiças e feijões.
Fasulye.
Lentilhinhas.
Dökülecek başka fasulye var mı?
Tens alguma novidade para contar?
- Hayır. - Fasulye?
- Não, obrigado.
Hayır, ben kuru fasulye seviyorum.
Não, gosto de feijão.
Fasulye ister misin?
Queres feijão?
Fasulye yiyecektin.
Queres aquele feijão?
Lanet fasulye! Cehenneme git Pigat.
Vai à merda, Pigat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]