Feldman traduction Portugais
193 traduction parallèle
Doktor Feldman normal dedi.
- O Dr. FeIdman disse ser normal.
Bayan Feldman'ı arıyoruz.
Estamos à procura da Sra. Feldman.
- Lois Feldman'ı nerede bulabiliriz acaba?
- Onde podemos encontrar a Lois Feldman?
Bayan Feldman?
Sra. Feldman?
O halde ben Bayan Feldman'ım.
Então, eu sou a Sra. Feldman.
- Bayan Feldman.
- Sra. Feldman.
Bayan Feldman, siz kurban rolünü oynayabilir misiniz?
Sra. Feldman, pode fazer de vítima?
"Devriye", acil durum. Ben Feldman.
Emergência P.D.C. Fala Feldman.
Burada kalın Bayan Feldman.
Fique aqui.
- Bayan Feldman'a teşekkür edebilirsiniz.
- Podem agradecer à Sra. Feldman.
- Bayan Feldman kim?
- Quem é a Sra. Feldman?
Bayan Feldman yürürlükten kaldırılan "Devriye" ekibinin bir üyesi.
Conhece a Sra. Feldman, um membro da falecida equipa P.D.C.
Bayan Feldman, siz arabada kalın.
Sra. Feldman, fique com o carro.
1988 Feldman Ödülü'nü kazananı açıklıyorum :
Apresento-vos o vencedor do prémio Feldman de 1988 :
FELDMAN HAVAİ FİŞEKLER A.Ş.
companhia DE FOGUETES FELDMAN
Evet, Dr. Feldman ve annen dün gece seni acil servisden buraya transfer ettirdiler.
Sim, o Dr. Feldman e a sua mãe transferiram-na ontem das Urgëncias.
Dr. Feldman'a gidip muayene olmalısın. Belki sende de tümör vardır.
E devias pedir ao Dr. Feldman para ver se tens tumores.
Bay Feldman'ı görmek için geldim.
Estou aqui para ver o Sr. Feldman.
Sadece "Warners" dan sıkı dostum olan Bay Feldman'dan son bir olur bekliyorum.
Só estou à espera do OK final do meu bom amigo da Warner, Sr. Feldman.
Bay Feldman mı?
Sr. Feldman?
Hekimim Dr. Feldman dedi ki bugün düşürmezsen ameliyat ol.
O meu médico, o Dr. Feldman disse que... se não passasse hoje, tinha que ser operado.
Ve sen de aktris ve bebek bakıcısı Sheila değilsin Maggie'nin doktoru, Dr Feldman da değilsin.
E a senhora deve ser... Ora bem, não é a Sheila, a actriz / baby-sitter, ou o pediatra da Maggie, o Dr. Feldman. Ah, aí temos. "Não te esqueças de ligar à Melanie Parker." Sublinhado três vezes.
Bu Gene ve bu adama da Feldman diyoruz.
Este é o Gene e a este chamamos Feldman.
Şunu söylemeliyim ki, bu muhteşem bir fikir, Feldman.
Tenho de dizer que acho que é uma ideia fantástica, Feldman!
Feldman ve benim kütüphaneye gitmemiz gerekiyor.
Eu e o Feldman temos de ir à biblioteca.
Jerry, George, Kramer bunlar Kevin, Gene ve Feldman.
Jerry, George, Kramer este é o Kevin, o Gene e o Feldman.
- Feldman.
- O Feldman.
Elaine, Feldman hepimize Bolshoi için bilet almış.
Elaine, o Feldman conseguiu-nos bilhetes para o Bolshoi.
- Feldman, bunu yapmana gerek yoktu.
- Não era preciso, Feldman!
Bu benim, Sidney Feldman.
Sou eu, Sidney Feldman.
Antrenmanda da top tam senin hayalarına gelmişti!
Hey, como tens passado? Hey, e naquele dia durante o treino de softball... quando o Ricky Feldman acertou naquela linha de tabela e acertou-te mesmo nos tomates?
Hem Feldman Alerji Hastalıkları Doktoru.
E o Dr. Feldman é alergologista!
Sadece... Dr. Feldman'ı sevdiğimi bilirsin dolayısıyla fikrini sorayım dedim.
É que eu realmente gosto do Dr. Feldman, está bem?
Mark O'Connor. Piyanoda Jonathan Feldman.
Jonathan Feldman.
- Feldman.
- Falvey.
Buna defans derler, Feldman. Hadi ama.
Chama-se defesa, Feldman, vá lá.
İsmi Ben Feldman. Hümaniter bilimlerde master derecesi yüksek.
É o Ben Feldman, M.A., J.P. Morgan.
Sanırım yanlışlıkla Feldman davası üzerine olan notlarımı çöpe atmışım.
Por acaso deitou ao lixo as minhas notas sobre o caso Feldman.
Feldman Haim'e oy vermekten uzakta değiliz...
" Não estamos muito longe de votar em Feldman-Haim.
Bay Feldman, bir hukukçu olarak, tavsiyenizi alabilir miyim bu sıralarda neler yapabileceğimiz hakkında, bildiğiniz gibi, giden para hani?
Mr, Feldman, como advogado, permita-me que lhe peça um conselho sobre o que fazer entretanto no que respeita a, sabe, dinheiro?
O Naomi Feldman.
Aquela é a Naomi Feldman.
- Doktor Feldman nasıl geçti?
- Como correu com o Dr. Feldman?
Sookie, ben, Feldman, Mellon, Bung. - Bung mı?
Eu, Sookie, Feldman, Mellon, Bung.
- Feldman'ın restoranını duydun mu?
- Soubeste do restaurante do Feldman?
- Feldman da gelinin annesiyle kavga etmeye başlamıştı.
Depois, o Feldman andou à pancada com a mãe da noiva.
- Hâlâ pastırma yiyemiyorum. - Feldman polislere ne demişti?
Lembras-te do que o Feldman disse à polícia?
- Feldman'ın polislere ne dediğini hatırlamıyorum.
Na verdade, não me lembro do que o Feldman disse à polícia.
- Feldman'ın restoranı Hartford'da.
- O restaurante dele é aqui em Hartford.
Feldman'ı kızdırmak için başka bir güne plan yapalım.
Sabes que mais? Porque não vamos gozar o Feldman noutra altura?
Biliyorum Feldman.
- Eu sei, Tenente.
Hala öyle hissetmeye devam edersem Doktor Feldman'a gidip cinsiyet değiştirme ameliyatını konuşacağım.
falarei com o Dr. Feldman acerca de uma operação de mudança de sexo.