Fine traduction Portugais
284 traduction parallèle
Alfred Spitzer Kürkçülük, Toledo, Ohio.
Alfred Spitzer Fine Furs, Toledo, Ohio.
Briggs'i oraya yerleştiriyorum, Fine ve Corrick de günlük takip için.
Vou pôr o Briggs, o Fine e o Corrick no turno de dia.
Güzel.
Fine.
# # Our fine four-fendered friend
# # O nosso fiel amigo de quatro guarda-lamas
# # Fine four-fendered Chitty Chitty friend
# # Fiel e bom amigo de quatro guarda-lamas Chitty Chitty
# # Our fine four-fendered friend
# # O nosso amigo fiel amigo de quatro guarda-lamas
# # Our fine four-fendered
# # O nosso amigo fiel amigo de quatro guarda-lamas
Üzgünüm. Elimde yalnız bu var, Bay Fine.
Lamento, é tudo que consegui, Sr. Fine.
Günaydın, Bay Fine.
Bom-dia, Sr. Fine.
Günaydın Bay Burns. Günaydın Bay Fine.
Bom-dia, Sr. Burns.
Bir saniye şunu okur musunuz, Bay Fine?
Pode ler isto rapidamente, Sr. Fine?
"... kızları Joyce ile Bay Harold Fine'ın düğün törenlerinde... "
"... para o casamento de sua filha Joyce com o Sr. Harold Fine. "
Baş üstüne Bay Fine.
Sim, senhor, Sr. Fine.
Bay Fine sizi bekliyor.
Sr. Fine vai recebê-los agora.
Ne kadar para, Senyor Fine?
Quanto dinheiro, Sr. Fine?
Harold Fine adına kayıtlı.
Está em nome de Harold Fine.
Adım Harold Fine.
Meu nome é Harold Fine.
Evet, benim. 35'im, Harold Fine.
Sim, tenho. Tenho 35 anos, sou Harold Fine.
Bir Harold Fine daha istemiyorum.
Não quero outro Harold Fine.
İhtiyacım olmayan bu. Yeni bir Harold Fine.
É disso que não preciso, de outro Harold Fine.
Sen Harold Fine'ı seviyorsun.
Ama Harold Fine.
Çok güzelsin Harold Fine.
Você é lindo, Harold Fine.
- Harold Fine, sen çok güzelsin.
- Harold Fine, você é lindo.
Kaput tamam, Bayan Fine.
Está tudo em ordem, Sra. Fine.
Doğrusunu söylemek gerekirse Bayan Fine kızımla biraz başım dertte.
Bem, para dizer a verdade, Sra. Fine,... tenho tido problemas com minha filha.
- Günaydın Senyor Fine.
- Bom-dia, Sr. Fine.
# Bence bunda sorun yok #
Well, I think it's fine Bem, eu acho que está tudo bem
Şimdi Gator Creek Organization'dan Feelin'Fine'ı dinleyeceğiz.
Vamos ouvir os Gator Creek Organization, com Feelin " Fine.
Jude Fine, doğru mu, yanlış mı?
Jude Fine, Verdadeiro ou falso :
Doğru, Bayan Jude Fine.
Verdadeiro, Srta. Jude Fine.
1979 Bayan İnce yarışmasında sana oy verdiklerini duydum.
Disseram que a elegeram Miss Fine em 1979.
Çılgın Lou liderliği aldı, Amiral'ın Postası ikinci, Komple Güzel üçüncü peşlerinde Kapalı Bahis, Yoğun Yağış ve Yüksek Basınç.
Prancy Blue toma a dianteira. Depois Out For the Run e Completely Fine. Sequidos por Cover the Bet, Heavy Reigns e High Compression.
Çılgın Lou boyun farkıyla önde Komple Güzel ikinci, peşlerinde Amiral'in Postası üçüncü... sonra Yoğun Yağış ve arkasında atağa kalkan Yüksek Basınç...
Prancy Blue está a ganhar por um pescoço. Completely Fine em 2º e Admiral's Runner, 3º. 4º Heavy Reigns e High Compression logo atrás.
Andy. Finley's Fine Twine makarasını versene.
Diane, são 12 : 27.
Finley's Fine Twine.
O cordel da Finley's.
Finley's Fine Twine makarasını versene.
Andy. Dê-me essa bobina de Cordel da Finley's.
- "Any number is fine with me"
- Toca-lhe! Toca-lhe!
Evet, Manhattan Fine Wines az önce 6 koli Salon Les Mesnil getirdi.
Acabam de entregar seis caixas de vinho.
Damned fine officer, Major Lennox.
Óptimo oficial, o Major Lennox.
Dr. Fine, oğlunuzun bir arkadaşı geldi.
Dr. Fine, está aqui um amigo do seu filho.
Memur Bey, Sayın Yargıç, Dr. Fine evinin anahtarlarını kendi verdi. - Öyle değil mi?
Senhor polícia, Vossa Eminência, o Dr. Fine deu-me as chaves de casa.
- I'm fine.
- Estou bem.
Kimse bir kuaföre gidip, beni Larry Fine'a benzet demez.
Ninguém entra num salão de beleza e diz : "Máquina zero!"
Ben Dr. Fine.
Dr. Fine.
- Tabii, ben Dr. Fine.
Dr. Fine, proctologia.
Hepsi de "Fine Romance" adında bir çöpçatan servisine üyeydi.
Eram ambas membros de um serviço de encontros chamado Fine Romance.
Merhaba, Fine Romance'e hoş geldiniz.
Olá. Bem-vindas à Fine Romance.
Fine Romance'den Jan, değil mi?
Jan, certo? Da Fine Romance?
Taksi!
Táxi? Museum de Fine Arts, por favor.
" "Fine Line" çalışanları bu pazartesi çalışmama eylemi başlattılar... " "... hükümetin yabancı şirketlerle birlikte olup... " "... işçileri sömürdüklerini düşünüyorlar. "
Os trabalhadores da Fine Line entraram em greve na segunda-feira, acusando o governo de serem co-conspiradores... na exportação de mão-de-obra na Zona Livre por empresas estrangeiras.
- No, everything's fine.
- Não, está tudo bem.