Fontaine traduction Portugais
196 traduction parallèle
Fontaine Caddesi.
Rua Fontaine!
Affedersiniz, ama Bay La Fontaine aradı... bütün ayarlamalar tamamlanmış.
Desculpe, mas o Sr. La Fontaine do gabinete do concerto... telefonou a dizer que está tudo combinado.
Nasıl, yoksa La Fontaine misin?
Não é o Sr. La Fontaine?
"La Fontaine misin?" de ne demek?
Que queres dizer com isso?
Ben sana "La Fontaine misin?" diyor muyum?
Eu ando por aí a dizer que não és o Sr. La Fontaine?
- Bay La Fontaine.
- Sr. La Fontaine?
- Bay La Fontaine, dikkatli olun.
- Sr. La Fontaine, por favor, tenha cuidado.
Mösyö La Fontaine. Gelişiniz beni onurlandırdı.
Monsieur la Fontaine, Estou honrado pela sua presença.
Fontaine caddesi 40 numarada 2 ceset bulacaksınız.
Encontrarão dois mortos na R. Fontaine au But, 40.
Ve bu da Harrisburg, PA'den Cindy Fontaine.
Esta é a Cindy Fontaine, de Harrisburg.
- Fontaine.
- Fontaine.
- Eee, Teğmen Fontaine.
Então, tenente Fontaine...
- Benimki de Fontaine.
Eu, Fontaine.
- Fontaine, orada mısın?
Fontaine, está aí?
- Burada kaçmayı düşünen tek insan sensin.
Sabe, Fontaine, que é o único aqui que pensa em evadir-se?
Kancalara ihtiyacın olacak Fontaine.
Precisas de ganchos, Fontaine. Que ganchos?
- Ya doğruysa? - Fontaine çok fazla konuştu.
O Fontaine falou demais.
- Senin davan resmi olarak kapandı.
A instrução do seu processo está concluída, tenente Fontaine.
- Teğmen Fontaine. - Casusluk ve bombalama suçları, ölümle cezalandırılır.
A espionagem de que é considerado culpado e o atentado que preparou são punidos com a morte.
- Ne sanıyorsun sen beni?
Por quem me tomas, Fontaine?
La Fontaine'in geyiği Tom Jones'a toslarsa lokomotif kafamız olmalı, yemek vagonu yemek borumuz kondüktör vagonu sol akciğerimiz, sürü vagonu inciğimiz birinci mevki kompartımanı ense derimiz hemzemin geçit de Simon adında bir elektrikli geyik.
Se o alce de La Fontaine desse um pontapé no Tom Jones, a locomotiva seria a nossa cabeça, a carruagem restaurante o esófago, o vagão da guarda o pulmão esquerdo, o vagão do gado as nossas canelas, o compartimento de primeira classe, a pele do pescoço, a passagem de nível, um alce chamado Simon. A clareza é devastadora.
La Fontaine onun ablasını tanıyordu, hem de çok iyi.
La Fontaine conhecia a irmã, e conhecia-a muito bem.
Chabrol hiçbir yerde durmuyor, ben tedavi görüyorum ve La Fontaine karışık olabiliyor.
Chabrol não pára em lado nenhum, estou a fazer um tratamento e La Fontaine pode ir dar uma curva.
- Bay Villefort, 1817'de Auteuil köyünde 28. Fontaine sokağında bir ev kiraladı
Em 1817, o Sr. Do Villefort alugou uma casa no 28 da rua Fontaine, na vila do Auteuil.
Ve de muhtemelen Noureev ve Fonteyn!
E talvez o Nureyev e a Fontaine.
Ben en zeki sunucunuz, Vince Fontaine, güne müzikle başlayalım.
Fala o vosso homem, Vince Fontaine, para começar o dia como só eu sei.
Sonny. Bak. Vince Fontaine.
Olha, o Vince Fontaine!
Ben Vince Fontaine.
Eu sou o Vince Fontaine.
Bay Vince Fontaine.
Sr. Vince Fontaine.
Bay Vince Fontaine?
Sr. Vince Fontaine?
Baloda Vince Fontaine'i Kola'ma aspirin koyarken yakaladım.
Apanhei o Vince Fontaine a deitar aspirina na minha cola no baile.
Vince Fontaine Milli Kütüphanesi mi?
A biblioteca nacional Vince Fontaine?
Parkurda gezinen bir adam var ; ceketinde Fontaine ismi yazan.
Há um tipo na pista que tem escrito "Fontaine" no casaco.
Wade Fontaine, o büyük kazada yer almış Michael.
Houve um Wade Fontaine envolvido no tal grande acidente, Michael.
Ona kazaya nasıl sebep olduğunu da anlat Fontaine.
Diz-lhe que foste tu que causaste o acidente, Fontaine.
Birinin adı Wade Fontaine.
Um deles chama-se Wade Fontaine.
Peki ya Fontaine?
- Então, e o Fontaine?
Fontaine, Kelly'nin kendisiyle Sabrina'nın arasına girdiğini düşünüyor.
O Fontaine acha que o Kelly se mete entre ele e a Sabrina.
Ben Larry Huffman, bugün çok heyecan...... verici bir yarış bekliyoruz. En başarılı yarışçılar ; Kelly Travis, Lee Carstairs, ve Wade Fontaine, hepsi de bugün burada.
Eu sou o Larry Huffman, e estamos a contar com uma corrida emocionante esta tarde com grandes estrelas como Kelly Travis, Lee Carstairs, e Wade Fontaine.
Önde götürenler sırasıyla. Kelly Travis, Lee Carstairs, ve Wade Fontaine.
À frente, lado a lado, Kelly Travis, Lee Carstairs, e Wade Fontaine.
Carstairs, Fontaine, dikkat!
Carstairs, Fontaine, cuidado!
Carstairs ve Fontaine çarpıştı!
Carstairs e Fontaine chocam!
Hayır, Fontaine düştü.
Não, Fontaine caiu.
Fontaine kalktı.
Fontaine levanta-se.
Lily La Fontaine hala burada mı?
Ainda cá vive uma mulher chamada Lily La Fontaine?
Johnny Fontane!
Johnny Fontaine!
Bankacılar bütün parayı kontrol ettiğinden beri.. Ortaya çıkan ilk doğru dürüst takım onun ki Louis De Fountaine...
Já que os banqueiros controlam todo o dinheiro, acho que seria mais apropriado se o Louis De Fontaine... apresentasse primeiro a sua equipa.
Sevgili Bay de la Fontaine...
" Caro Sr. De la Fontaine...
- Fontaine, olabildiğince çabuk gitmeliydi.
Se o Fontaine pode fugir, está na hora.
- Dikkatli ol Fontaine.
Desconfia, Fontaine.
Fontaine, biraz mantklı ol.
Vejamos, Fontaine, pense.