Forme traduction Portugais
85 traduction parallèle
Bir tane daha ekleyin ve onu galona çevirin.
Ponha outras aspas e forme um galão.
Önce başka uzman yetiştirelim sonra kurşuna dizeriz.
Forme outros e fuzile os primeiros.
Gwendolen ile evliliğimize onay verdiğiniz anda, ben de yeğeninizin, vesayetim altındaki kişiyle evliliğine rızamı seve seve veririm.
O momento em que consentir o meu casamento com a Gwendolen... Eu irei com muito boa vontade autorizar que o seu sobrinho... forme um casal com a minha pupila.
Hazır ol.
Coluna, forme.
Evlenip bir aile kurmanın zamanı geldi de geçiyor bile.
Já é hora de que te case e forme sua própria família.
Düzenle.
Forme uma.
Clint, çamların altına yarım ay şeklinde yerleşin.
Clint, forme uma meia-lua e amarra os cavalos lá na frente.
- Adamlar hazırlansın.
- Forme seus homens.
Adamlar hemen sudan çıksın.
Forme o grupo na margem.
- İki sıra olsunlar.
- Forme duas fileiras, rápido.
- Sıra olsunlar.
- Forme-os.
Adamları denetim için sıraya sok.
Forme os homens para inspecção.
Pekala çavuş. Sağdan sola boy sırasına girsinler.
Sargento, forme-os pela altura, da direita para a esquerda.
Sıraya girin!
Forme-se!
Çavuş, adamlar önümde hizaya girsinler.
Sargento, forme os homens virados para mim. De pé.
- Pekala çavuş. Hizaya girsinler.
- Forme-os, sargento.
Işınlama aracı tamir edilene dek, tüm analitik ekipmanı ışınla.
Assim que o transporte estiver arranjado, forme um grupo de engenharia com equipamento de análise e transporte-os para superfície.
Teğmen Green, en kısa zamanda bir keşif devriyesi oluşturun!
Tenente Green, forme uma patrulha de reconhecimento, rápido!
Öğrenci, pozisyon al.
Agora, forme a base.
Bir ekibi silahlandırın ve buraya gelin.
Forme um esquadrão táctico e encontramo-nos no meu gabinete.
Bu benim için dünyanın sonu değildi. Ama annem için, sonun başlangıcıydı.
Não era o fim forme, mas era o início ofthe termina formy mãe.
İşe yararsa, 2 milyon yıldan önce biçimlenmeyecek bir yıldız sisteminin yapılanmasını önceden tahmin edebileceğiz.
Se funcionar, poderemos predizer sua configuração dois milhões de anos antes de que se forme.
Solucan deliği oluşunca tensör matrisini kapatabiliriz.
Mal a fenda se forme, podemos desligar a matriz.
Ve sen, gösterideki herkesi sahneye çıkarıp, bir güç çemberi oluştur. O zaman kimin kayıp olduğunu anlarız.
Você, leve-os para o palco, forme o Círculo do Poder e logo veremos quem falta.
Bir güvenlik takımı topla.
Forme uma equipe de segurança.
Ama süper-hızlı donma bu formlara daha akışkan bir yapı kazandırır, böylece hücrede çözünme olmaz, yani en azından Jason'ın teorisine göre.
Mas o congelamento extra-rápido faz que se forme uma estrutura mais suave e vítrea, para a célula sobreviver ao descongelamento. Pelo menos, segundo a teoria do Jason.
Erkek ve kadın DNS'sı bir dönüşüm sağlamak için bir araya geldi... ve DNA olması gerektiği gibi oluşturuldu..
O DNA masculino e feminino unen-se para fazer e assegurar... que o DNA vire e se forme, tal como deve ser.
Ve bununla, Rowe üçgeninin oluşmasını engelleyeceğim.
E com isso, evitar que o grupo Rowe se forme.
Bir tim toparlayın.
Forme uma equipa.
Billy renkli bir dalgıcın buradan mezun olacağı günler gelebilir fakat ben burada oldukça, o gün yarın olmayacak.
Billy talvez um dia um mergulhador negro se forme aqui mas não será amanhã, ou enquanto eu estiver aqui.
O zaman onları sıraya sok. Çıkıyoruz.
Então forme-os, vamos avançar.
Herkes söylesin " Gel, katıl kullan ve yeni bir şekil ver
Dizer a todos : "Venha, pegue-o, use-o, forme uma nova comunidade."
- Herkes arkamda tek sıra olsun. - Harika.
Quero que toda a gente forme uma fila indiana atrás de mim.
- Birliği oluşturun.
Forme o regimento. Vamo-nos embora.
Teğmen, ekiplerinizi hazırlayın.
Tenente, forme as suas equipas.
Umarım bir gün geriye döner bakarız. Tabii torunlarımızın olduğu günlerden söz ediyorum. O zaman gözlerimiz yaşaracak ve şöyle diyeceğiz...
Sugiro que um dia olhemos para trás, para este acontecimento, um dia distante, com netos sentados nos nossos joelhos, e talvez uma lágrima se forme e digamos,
Albay bir ekip oluşturun.
Coronel, forme uma patrulha.
Starbuck, benimle birleşin.
Starbuck, forme comigo.
- Belki ben de başka bir ekip oluştururum.
Talvez eu forme outro grupo.
Yerimi belirle. Takımını arkamda topla.
Forme o seu esquadrão atrás de mim.
Düşümüz, bir gün mezun olmam.
O nosso sonho é que um dia eu me forme.
- Çembere alın, geride kalsınlar.
- Forme um perímetro e os afaste. - A que distância?
Sırayı bozmadan bekleyiniz. Acil bir durumda en yakındaki emniyet butonunu kullanın.
Forme uma fila organizada entre os corrimões e utilize os botões de segurança estrategicamente situados, caso tenha algum problema.
Şekline bakılırsa bir bijon anahtarı.
A forme sugere um arco de ferro.
Ve arkadaşlarınla birlikte mezun ol.
E forme-se com os seus amigos.
- Ekibini kur, aletlerini al, bir saat içinde hangar güvertesinde ol.
Forme uma equipa, equipe-se e esteja no hangar daqui a uma hora.
Kurulunuzu oluşturabilirsiniz, Bay Adams.
Forme a sua comissão, Sr. Adams.
Bu yaz hukuk işlerime o bakıyor.
Vai ajudar-me... até que se forme.
Tabur, ileri!
Para a glória da Virginia, forme a sua brigada.
Karar verilene kadar... kımıldatılmayacak.
Forme seus homens. Nós vamos flanquear estes bastardos.
Belki de okula dönerim. Hukuk okurum.
Talvez volte a estudar e me forme em direito.