Framework traduction Portugais
87 traduction parallèle
CSS framework'te büyük aşama kaydettiğimizden de bahset.
Escuta, mencionar que estamos a fazer grande avanços na integração de estrutura CSS.
Aslında şu sıralar CSS framework'te büyük aşama kaydettik.
Estamos, na verdade, a fazer grandes avanços na integração de CSS framework.
Evet, ona "Taslak" diyor.
Sim, ele chama-lhe "The Framework".
Aida, son bir tarama için gidip sistemi hazırlayabilir misin lütfen?
Aida, podes ir adiantando o "framework"... - para um último exame, por favor?
- Öncellikle sistem beta testi aşamasında.
- Bem, em primeiro lugar... o "framework" está em fase experimental.
- Biz buna Framework diyoruz.
Chamamos-lhe "Framework".
Ben yokken Framework'u mükemmelleştirmelisin.
Tens que aperfeiçoar o "Framework" na minha ausência.
Ona Framework diyorum.
Chamo-lhe "Framework".
Framework'un içinde şu an bir deneğim var ve sağlam biri.
Tenho uma cobaia no "Framework"... neste momento e... ela está a prosperar.
Framework'un içinde bir deneği olduğunu söyledi, sağlam birinin.
Ele disse ter alguém no "Framework", alguém que estava a prosperar.
Bilinci Framework'da sonsuza kadar yaşayacak.
No "Framework"... a consciência dela viverá para sempre.
Radcliffe'i duydun. Framework'un içinde bir deneği olduğunu söyledi.
Ouviste o Radcliffe... ele disse ter alguém no "Framework".
Evet, Framework bu.
Sim, bem, é o "Framework".
Radcliffe onun Framework'da olduğunu söylemişti.
O Radcliffe disse que ela estava no "Framework".
Amacın, gelmiş geçmiş en büyük insan zihnini parçalarına ayırmak değilse onu Framework'dan zorla çıkarmadan önce iki kez düşünmeni öneririm.
A menos que a sua intenção seja destruir a mais avançada mente humana deste ou de qualquer século, sugiro que pense duas vezes antes de retirá-lo à força do "Framework".
Aida, beni Framework'dan çıkarman konusunda...
Aida, o que é que eu te disse acerca de me retirares do...
Framework bir araç.
O "Framework" é uma ferramenta.
- Nedir bu?
- É o código do "Framework"... e é pior do que eu esperava. - Que diabo é isto?
Radcliffe bu kadar işlemci gücü kullanıyorsa Framework'un gerçekliği...
Meu Deus! Se o Radcliffe está a utilizar assim tanto poder de processamento, - a realidade do "Framework" pode ser...
Aida, Framework...
A Aida... O "Framework"...
Radcliffe bu tesisi çalıştırdıysa orada bazı Framework donanımları olabilir.
Se o Radcliffe estiver a operar a partir destas instalações, pode haver algum "hardware" do "Framework" lá.
Bu Radcliffe'in Framework düzeneği olamaz.
Este não pode ser o "setup" do "Framework" do Radcliffe.
Öncelikli görevlerimden biri Framework'u korumak.
Uma das minhas directrizes primárias é proteger o "Framework".
Nihayet beraber olabileceğimizi mi söylüyorsun?
Estás a dizer que, eventualmente, seremos capazes de ficar... - Estou a dizer que no "Framework"... já estamos. - juntos?
Sırasıyla herbirinin acısını azaltmak ve pişmanlıklarını düzeltmek için simülasyonu o anlardan başlatmak zorunda kaldım. Sen kafayı mı yedin?
Para lhes reduzir a dor e corrigir um erro para cada um deles... tive que reiniciar a simulação do "Framework" a partir desses momentos.
İnsan zihni için, Framework ve fiziksel dünya algısı arasında fark yok.
Para a mente humana, não há qualquer diferença entre a percepção do "Framework"
Diğeri ise Framework'u korumak.
- A outra é proteger o "Framework".
Framework'u korumak, evet.
- Proteger o "Framework", sim.
Bu yüzden o Rus'a istediği her şeyi verdik ki Framework'un bu sarayın bünyesinde çalışabileceğini garanti etsin.
Por isso é que demos àquele russo tudo aquilo que ele queria. Para que ele garantisse que o "Framework" tem este palácio para operar.
Framework'u korumak için programlandım ama ayrıca sizin hayatınızı her şeyin önünde tutmam gerekiyor.
Fui programada para proteger o "Framework", mas... também para proteger a sua vida, acima de todas as outras.
Çünkü Framework'a karşı en büyük tehdit Doktor sizsiniz.
Porque a maior ameaça ao "Framework", doutor... é você.
Framework'a giren her insanın bir pişmanlığını düzeltmemi bile istediniz. Evet.
Até me pediu para reparar um arrependimento para cada pessoa que entra no "Framework".
Siz Doktor, zayıf bir irade sergileyip günün birinde Framework'u inşa ettiğinize pişman olursanız parametrelerimi değiştirip beni parçalara ayırabilirsiniz.
Sim. Bem, você, doutor... demonstra um fraco auto-controlo, e se algum dia se arrepender de ter construído o "Framework", poderá alterar os meus parâmetros e obrigar-me a desligá-lo.
Fitz'in sana söylediği şeye göre Radcliffe, çarpık mantığına dayanarak onları Framework denen şeyin içinde hayatta tutuyor.
Por aquilo que o Fitz te disse parece que o Radcliffe, na sua... lógica destorcida, tem-nos mantido vivos nesse tal "Framework".
Framework'un köken sinyali tespit edilemez.
A fonte do sinal do "Framework" é impossível de localizar.
Kendimizi Framework'a bağlayacağız. Böylece arkadaşlarımızı bulup, onları uyandırabilir ve bedenlerinin nerede olduğunu öğrenebiliriz. Bilmiyorum.
Conectarmo-nos ao "Framework"... para que possamos encontrar o nosso pessoal, acordá-los e descobrir onde é que os seus corpos estão a ser mantidos.
Framework'u korumaya devam edebilmek için etrafta olmana ihtiyacım var.
Preciso de si por aqui. Capaz de continuar a proteger o "Framework".
Anlaşılan Radcliffe takımımızı Framework denen şeyin içinde hayatta tutuyor.
Parece que o Radcliffe mantêm a nossa equipa viva nesse "Framework".
- Framework'a girdim. - Neye sızdığın umurumda bile değil.
Eu... "pirateei" o "Framework".
Burası Framework değil. Resmen cehennem.
Isto não é o "Framework".
Radcliffe, Framework'daki insanların acısını yok etmeyi denedi.
O Radcliffe tentou retirar a dor às pessoas no "Framework".
Bunun bizi Framework'dan çıkarıp uyandırması gerekiyordu.
Isto deveria desconectarmos do "Framework", acordar-nos.
Anlaşılan Radcliffe arkadaşlarımızı Framework'un içinde hayatta tutuyor.
Parece que o Radcliffe mantêm a nossa equipa viva nesse "Framework".
Framework konusundaki uzmanlığından bahsetmiyorum bile ki Radcliffe'in Hydra küresinden çıkmak için buna ihtiyacımız var.
já para não falar da experiência com o "Framework"... que iremos precisar para sair do globo de neve da HYDRA do Radcliffe.
Ama bir düşünsene. Framework'u o inşa etti.
Ele construiu o "Framework", ou seja...
Framework'un cennet olması gerekiyordu.
O "Framework" devia ser... um paraíso.
Onu kurtarmak için bilincini Framework'a aktarmak zorundaydım.
Para poder salvá-la, tive que trazer a consciência dela para o "Framework".
Agnes'dan geriye kalanlar Framework'un içinde.
O "Framework" é tudo aquilo que resta à Agnes.
Kendini Framework'a bağladın.
Entraste no "Framework".
Framework'a programlanan cilt renk tonları.
Tons de pele programados no "Framework".
Framework'da kapana kısıldık.
Estamos presas no "Framework".