Ftl traduction Portugais
315 traduction parallèle
Çekirdek element, 20'si ana heinsafram terminale bağlı 25 çiftli kelilaktiral ile bir FTL nano işlemciye dayanıyor.
O elemento do núcleo e baseado em um nano-processador FTL com 25 kelilactirals bilaterais, com 20 desses sendo secundários dentro do terminal primário heisenfram.
FTL onu, yaptığı her şeyi unutmak için eğitti.
A FTL treinou-o para que esquecesse tudo o que fez.
Bu akşam onu FTL mesajının şifresini çözmek için kullanacaklar. Çok endişelendik.
Devem conseguir descodificar a mensagem FTL até à noite.
FTL ajanlarının aceleyle nereye gittiğini biliyoruz artık.
"Conduta de escavação." Agora já sabemos para onde foram todos os agentes FTL.
FTL ne bulduğunu bilmiyor ya da analiz için sivillere gönderme riskini göze almıyorlar.
A FTL não faz ideia do que descobriu, senão não teria arriscado enviá-lo a civis para análise.
Sydney unutma FTL yapacağımız şeyi başaramayacağımızdan emin olmak için, oraya bir sürü adamını koyacaktır.
Atenção, Sydney, lembra-te que a FTL deverá ter lá muitas pessoas para garantir que não aconteça aquilo que vamos tentar fazer.
İki ay önce FTL örgütü, Rabat'taki üssünü ve Şanir'deki destek merkezini boşalttı.
Há dois meses, a FTL abandonou a base deles em Roubaix e a base de apoio em Chaniers.
Geçen hafta FTL'nin Kenilworth'teki merkezlerini de boşalttıklarını öğrendik.
Na semana passada também soubemos que a FTL também abandonou as instalações de tranferências em Kenilworth.
FTL bunu laboratuar olarak kullanıyor.
A FTL usa-o como um laboratório flutuante.
FTL'nin en son kod makinesi.
A última máquina de códigos da FTL.
Ayrıca FTL ajanı.
Também é um operativo da FTL.
FTL'nin yeni yerini ve neler yapacaklarını öğrenmek istiyoruz.
Queremos saber para onde é que a FTL deslocou-se e o que estão a preparar.
Rabat'taki FTL'nin lideri.
Líder da célula da FTL em Rabat.
FTL, Rambaldi eserini Tunus'ta buldu.
Então, a FTL encontrou um artefacto Rambaldi na Tunísia.
FTL ajanları güvenlik görevlisi kılığına girmiş.
Os agentes FTL estão aqui disfarçados de seguranças.
O zaman FTL'in adamları da anlar.
- E depois os guardas da FTL saberão.
Bina aynı zamanda FTL casuslarının paravan merkezi.
Este edifício é também uma estação secreta da FTL.
Söz verdiler. FTL, Muller'in cihazını bitirdi.
A FTL acabou de montar o dispositivo do Müller.
FTL bazı füze fırlatıcıları istemiş.
A FTL adquiriu alguns mísseis Scud.
Bildiğiniz gibi burası, FTL karargahının paravan şirketidir.
A qual, como sabes, é a companhia fachada do quartel geral da FTL.
- FTL'nin başı? - Evet.
O Chefe da FTL?
Bu genç adam, geçen hafta bizim burada saldırıya uğradığımız saatte FTL'nin karargahına giren bir komanda biriminin başındaydı.
Agora, este jovem chefiou uma unidade de comandos para dentro do quartel da FTL na semana passada no preciso momento em que fomos atacados aqui.
Artık FTL örgütü yok mu yani?
O que estás a dizer é que a FTL acabou.
Affedersiniz, aptalca bir soru ama FTL yıllardır bizim düşmanımız olduğuna göre, şampanya içmemiz gerekmiyor mu?
hum, desculpa, hum... pergunta estúpida, mas, hum, desde que a FTL é... desculpa, foi... um inimigo desde sempre, não devíamos estar a beber champanhe?
Birinin hem bize hem de FTL'e saldırmak için ortak nedenleri vardı ve bunun kim olduğunu hiç bilmiyoruz.
Alguém tem os meios para lançar um ataque unilateral dobre nós e sobre a FTL, e nós não temos uma pista sobre quem é o responsável.
Pilot FTL bilgisayarını tekrar başlatması gerektiğini söylüyor.
O piloto teve de reiniciar o computador FTL outra vez.
On tanesi hâlâ FTL sürücüleri ile ilgili sorun rapor ediyorlar. Koloni için olanlar dâhil.
Dez registam problemas com o FTL, incluindo a Colonial One.
Ama neyse ki FTL sürücülerimiz artık çalışıyor ve sıçrayışa az sonra geçeceğiz.
Contudo, o FTL está a funcionar e vamos saltar dentro de momentos.
FTL sürücülerimizde bir sorun vardı.
Tivemos problemas com o FTL.
Ateş kontrolü, navigasyon ve I.Ö.H. sürücüsünü çözmek üzereyim.
propulsão, navegação... E acho que começo a perceber o controlo FTL.
Elimizdeki Raider'la ilgili en büyük problemimiz ışık ötesi hız sürücüsünü çözmekti.
Um dos problemas que tínhamos com o Raider que capturámos era perceber o controlo FTL.
I.Ö.H. bilgilerine ulaştığın anda bana haber ver.
Quando tiver os dados do FTL, avise-me.
I.Ö.H. sürücünüz çalışır durumda olmalı.
Tenham o vosso motor FTL a postos.
Her ihtimale karşı herkes I.Ö.H. sürücüsünü çalıştırsın.
Eles que preparem os FTL, caso seja preciso.
I.Ö.H, navigasyon, hasar ve ateş kontrolü bilgisayarlarını ağ haline getireceğiz.
Nós ligámos em rede o computador FTL com o NAV, o DC e com os computadores do controle de fogo.
- I.Ö.H. sürücüsü çalışıyor ve hazır.
- Motor FTL a postos.
- Hayır, sıçrama sürücüsü isabet aldı.
- Não, o FTL foi atingido!
- Kaptan, Raider'ın I.Ö.H. sürücüsünü çalıştırdı.
Comandante, ela está a activar o motor FTL.
IHDH ( ışık hızından daha hızlı )?
- FTL?
Derhal kaçış koordinatı alfaya ışık hızından daha hızlı atlama yapın.
Preparem-se para efectuar salto FTL para as coordenadas de fuga alpha.
I.Ö.H. sürücüleri çalışır durumda tutarlar ve ilk tehlike anında sıçrarlar.
Manterão os motores FTL a postos e saltarão ao menor sinal de azar.
Hedefin I.Ö.H. sürücüsü sizlere ömür.
Destruí os FTL.
Çünkü FTL şifresi için Parkashoff'un DNA'sı lazım.
Precisa do ADN do Parkashoff para ler o código FTL.
Gürcistan, Eski Sovyetler Birliği FTL'nin toplanma alanıydı.
Da Geórgia, a antiga União Soviética, o seu solo principal de recrutamento.
FTL bağlantıları çıktı.
Descodificou o comunicado da FTL.
FTL orada gömülü olanları bulmuş olmalı.
A FTL deve ter descoberto o que estava lá enterrado.
Hetch hareket ünitesi. - FTL. - Çalışamaz.
Toda essa besteira que você sempre pregou... afundou.
- Teori yanlış.
- FTL.
- Hazır.
- FTL?
I.H.Ö çalışıyor ve hazır.
Motor FTL a postos.
Işık ötesi hız için hazır olun.
Preparar o FTL.