English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ G ] / Game

Game traduction Portugais

576 traduction parallèle
- Let's play a game, eh?
- Vamos jogar um jogo, hein?
- l'm game.
- Eu alinho.
# Yani oyuna benzer hiçbir şey yoktu #
So there was nothing much to the game Assim não havia nada demais para jogar
* Oynarım oyununu, söylemen yeter *
Give the word I'll play your game
Eller yukarı!
Muito bem, acabou a brincadeira ( = game's up ).
Oyun.
Game, set e partida.
O bir video oyunu olarak bilinir.
É chamado video game.
I get a call from Grandpa For a snappy game of chess
"receba uma ligação do meu avô para uma partida de xadrez"
Maçı sunmamızda katkısı olan sponsorlar...
O "Post Game Show" é patrocinado por...
Hâlâ Nintendo oynuyor.
Ela ainda está a jogar vídeo game.
- Bunda retorik var mıydı?
'Game point'.
Büyük Av ve Büyük Av Tüfekleri.
Big Game and Big Game Rifles.
" Oh, there's a game called naming names
Há um jogo Chamado dar nomes
Bu sadece oyuna biraz risk katıyor.
All this does is up the stakes of the game.
Benim Game Boy'um nerede?
- Onde está o meu Game Boy? Não sei.
Match Game P.M'de başka bir ünlüye ihtiyaç yok mudur.
Será que o Match Game PM não podia ter outra celebridade?
"Fair Game"'i çok beğendiğimi söylemek istiyorum.
Queria dizer-lhe que adorei O Jogo do Medo.
Onun iki torunundan yaşlı olanı, George, ve Vike Kroft bir aymazlık anında yakalanmışlar, gazeteye Badger Game diye yansıtılmış.
Dos seus dois netos, George, o mais velho, Visconde Croft, foi apanhado num momento de indiscrição. É referido no jornal como, O Jogo do importuno.
- Ve, tabii ki, harika kitabı The Big Game ( Büyük Oyun )'in.
- E, é claro, aquele livro estupendo. O Jogo.
Evet, The Big Game'deki çalışması ile gerçekten gurur duyuyor.
Sim, ele orgulha-se muito do que escreveu no... Jogo.
The Big Game'i okudunuz, değil mi?
Leu o O Jogo?
İzlenimlerini söyle bana. Genç bir kadının, The Big Game ile ilgili düşündüklerini bilmek isterim.
Gostava de ouvir a opinião de uma jovem mulher.
"Ölüm Oyunu" için çalışıyordum. Zamanın farkında değildim.
Estive a trabalhar no Game of Death.
Unutma, o senin çocuğun. Ben çocuk bakmam. Video oyunu oynamayı bırak, hayatına ne yön vereceğini düşün.
lembre-se que ela é sua filha, e eu ja criei a minha voce tem que parar de jogar video game, e começar a pensar no que vai fazer com a sua vida
Marge Simpson bir market hırsızıdır. - Bir başka haber, The Crying Game'deki kadın aslında erkektir. - Hey!
Marge Simpson rouba.
Rusya'nın soğuğundan çıkan bu sıcak oyunun adı yalnızca "Oyun." Ed?
Do clima gélido da Rússia surgiu o jogo de computador mais escaldante do momento simplesmente conhecido por "The Game". Ed?
6 ay içinde "Oyun" 1.5 milyon doların üzerinde gelir getirerek bilinen tüm rekorları kırdı.
Nos últimos 6 meses "The Game" gerou uma receita superior a $ 1.5 bilião... -... ultrapassando todos os recordes.
- Hem kartuşta hem de diskette satışa sunulan "Oyun" u herkes oynuyor.
- "The Game," disponível em cassetes, bem como em disquetes, colocou todos a jogar.
"Oyun" un yaratıcısı ve pazarlayıcısı Konstantine Konali'nin Rus mafyasının lideri olduğu söyleniyor.
O criador e distribuidor do "The Game" é Konstantine Konali alegadamente chefe da máfia russa.
Sevgili Adam, "Oyun" un yeni bir versiyonunu yapacaksın.
Tu, meu caro Adam, vais criar uma nova versão do "The Game."
Adını "Yeni Oyun" koyacağız.
Chamar-lhe-emos "The New Game."
YENİ OYUN 5. AŞAMA
THE NEW GAME NÍVEL 5
48 saat içinde "Yeni Oyun" dünyadaki tüm mağazalara dağıtılacak.
Em 48 horas, o "The New Game" estará nas lojas do mundo inteiro.
Ve şimdi, 2034 oyunu Billy Crystal...
E agora o "Match Game" 2034... com Billy Crystal...
Evet, Cranberries CD'im arabada, onu almalıyım.
Não encontro o CD dos Cranberries. Tenho de ir ao Quad... - antes que alguém o game.
Knicks maçında.
No jogo dos Knick game.
90'ların gençliğini 70'lerin programlarıyla tavlamaya çalışan... antika Seç Bakalım'ın üniversite öğrencileri versiyonu.
É aquele foleiro Dating Game para universitários, que tenta captar os jovens dos Anos 90 com um marco da TV dos Anos 70.
Bana özel Crying Game gibi.
Mais parecia o meu Jogo de Lágrimas pessoal.
İstersen odandan Game Boy'unu da getireyim?
Posso ir buscar o teu Gameboy.
# Danger is the game he plays
O perigo é o seu jogo
- O bir Cornish game hen ( Bir tavuk türü )
Uma galinha de caça da Cornualha.
Game Show'un sunucusu mu?
O apresentador do programa de jogos?
- O Game Boy yerlerini mi gösteriyor? - Hepsinin değil.
- Este Game Boy mostra onde estão as baleias?
Evet işte Eşleştirme Oyunu zamanı geldi.
66, WNBC Está na hora do The Match Game.
Herkese merhaba.
O meu nome é Gene Sternburn, e bem-vindos ao Match Game. Olá a todos.
# It is a game for you
# É brincadeira para ti
Game Boy'un gitti.
O Game Boy desapareceu.
The greater Illinois Chapter of the Right to Life Foundation... will be holding its biannual soft ball game... against the Cook County... Pro-Choice League next Sunday at2 : 00.
A fundação do direito à vida em Illinois... irá jogar a sua partida de softball bi-anual... contra a equipa do condado de Cook... no domingo próximo às 14h.
Pinot Noir ya da Gamay mı pek emin değilim.
Só não sei se é Pinot Noir ou Gamé.
Carsini'nin sadece üç kırmızı şarap ürettiğini biliyorum, iki Burgundy, Pinot Noir ve Gamay ve bir bordo şarabı, Cabernet Sauvignon.
Sei que a Carsini só produz três vinhos tintos. Dois Borgonha : Pinot Noir e Gamé.
Bu nedenle bunun Burgundy olduğunu anladım. Ya Pinot Noir ya da Gamay'dı.
Por isso, sei que é Borgonha e só podia ser Pinot Noir ou Gamé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]