English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ G ] / Gazla

Gazla traduction Portugais

758 traduction parallèle
- Çabuk ol! Gazla!
Depressa.
Zehre göre olanlar zehrin t ürüne göre ayrılır çürütücü, tahriş edici, gazla, alkoloidlerle, uyuşturucuyla,... proteinlerle, falan filan.
Suicídio por veneno. Subdivididos em corrosivo, irritante, gasoso, alcalóide, narcótico,... proteínico, alcoólico e demais.
Hepsini gazla boğdu ve bir kaza gibi görünmesini sağladı.
Ele intoxicou-os e fez com que parecesse um acidente.
Becky, gazla!
Becky, saia daqui.
Gazla saldırıların fotoğraflarını görmüş ama bence bir anlam taşımıyor.
Ele viu fotos de mortos a gás, mas, para mim, dá no mesmo.
Gazla!
Acelere!
Gazla! - Bu gece Viareggio'da kalır mıyız?
Voltamos para Viareggio?
Gazla yoksa kız bizden önce orada olacak.
Despacha-te, se queres chegar ao mesmo tempo que ela.
Tamamdır Courtney, gazla. Göreceğini gördün.
Pisga-te, já tiveste o teu pratinho.
Hep, kayma yönünün aksine gazla!
Acelera, manobrando na direcção oposta à da derrapagem. É isso.
Gazla!
Arranca!
Patlayıcı gazla birlikte gidelim!
Esqueça o inimigo!
Diğer galaksiye gazla!
Para a próxima galáxia!
Ve madenler o gazla dolu.
E as minas estão cheias desse gás.
Haydi gazla, Napoleon.
- Pise fundo, Napoleão.
Gazla sen!
Compreendi.
Ben izin veriyorum, şimdi gazla.
Eu autorizo-a. Continue.
- Nereye? - Sen gazla, neresi olduğunu söyleyeceğim.
Arranca, depois digo-te para onde.
Bir politikacıdan daha fazla gazla dolu!
Tem mais gás que um político!
Gazla yavrum!
Acelera!
Gazla!
Circule!
Gazla.
Circule.
Eğer ona mermiyle zarar verilirse, ya da bir çeşit gazla... hiç şüphesiz, o henüz çok küçük ve vücudu çabuk zarar görebilir... özellikle ateşli silahlar ve patlayıcılardan.
Poderíam matá = lo com uma bala, ou melhor, com algum tipo de gás... Sem dúvida, ele é muito pequeno, e qualquer tipo de dano corporal... Principalmente de tiros e explosivos...
Yaşlı bir adam kendini gazla öldürmüş.
Um velhote matou-se com gás.
Gazla intihar eden o yaşlı adamın cesedinin yanında duruyordu.
Estava ao lado do corpo do velhote que se matou.
Egzoz borusu kamyonun içine döndürülmüştü... böylece içerideki herkes gazla boğuluyordu.
O cano de escape tinha sido metido para dentro da carrinha... para que todos lá dentro fossem sufocados pelo fumo.
Gazla intihar etti.
Suicidou-se com gás.
- Tam gazla.
- A todo o vapor.
Gazla çay kaynatıyorlar.
E então fervem o chá gastando o gás.
Gazla!
Vamos!
- Gazla!
Dirija!
- Gazla mı çalışıyor?
- Funciona a gás?
Elbette gazla çalışıyor.
Com certeza.
Gazla.
Vamos.
Kes sesini de gazla hadi.
Cala-te e acelera.
- Gazla, moruk!
- Sai daqui, ó velho tonto!
Gazla!
Mexe-te!
Gazla!
Vai depressa!
Gazla oğlum. Haydi, gidelim.
Anda, vamos embora!
Daha sonra Güneş muazzam atmosferini... uzaya kaçırıp güneş sistemini ürkütücü bir şekilde yanan gazla doldurur.
Aí, irá expelir grandes conchas de gás, da sua atmosfera exterior para o espaço, enchendo o sistema solar de uma radiação misteriosa.
Gazla!
Acionar!
Gazla geriye!
Faz marcha atrás!
Gazla! Bas şu gaza!
Prego a fundo!
Tanrım, gazla uçuyor olmalı.
Meu Deus, deve estar a voar com o vapor!
Gazla.
Vamos lá.
Gazla!
Desanda.
Gazla!
Acelera!
- Gazla.
- Arranque, depressa!
Gazla bayıltmıyorsunuz, değil mi?
não usa gás, pois não?
Nasıl yaşamış bu gazla?
Era como um balão inflado.
Gazla!
Siga em frente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]