English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ G ] / Gelsin

Gelsin traduction Portugais

4,507 traduction parallèle
Hele bir o gün gelsin de bunu o zaman düşünürüz.
Pensa nisso na hora de acontecer.
Bırakalım paşa paşa bize gelsin.
Talvez tenhamos que o "deixar andar".
"Gelsin" doğru kelime. Minibüsünü ödenmemiş cezalar yüzünden çektik.
"Andar" é o termo correcto, pois apreendemos a sua carrinha por não pagar multas de estacionamento.
Umalım da önümüzdeki bir kaç saat içinde kendine gelsin.
Temos de ter esperança que ele sobreviva às próximas horas.
Herkes gelsin! Yemek vakti!
Meninos, está na hora do jantar!
Sıradaki gelsin!
Quem é a seguir?
Gelsin şeytan kapımıza.
Traga o diabo á nossa porta.
Gelsin gelebilen herkes daireye.
Venha para o círculo, todos os que puderem.
Pekâlâ, iki kişi benimle gelsin, iki kişi de sokağı korusun.
Muito bem, vou precisar que vocês os dois venham comigo e que outros dois vigiem o beco.
- Ara o zaman. Buraya gelsin.
- Liga-lhe, chama-o cá.
Golf oynamayı bir zahmet bırakıp buraya gelsin hemen!
Diga-lhe para largar os tacos de golfe e vir para cá.
Sınav kağıtlarında kolay gelsin, Tom.
- Boa sorte com as tarefas, Tom.
Bunu söylemek hoşuma gitmiyor ama bu herifler başlarına ne gelirse gelsin hak ediyorlar.
Odeio dizer isto, mas seja lá o que for que esses tipos estejam a receber, é merecido.
Bırakın gelsin.
Deixa-o passar.
Buradan git Monroe'ya korkmadığımı söyle ve evinden çıkmamı çok istiyorsa... -... kendi gelsin.
Porque não te vais embora, e dizes ao Monroe que não me assustei e se ele quer tanto que eu saia da casa, venha ele próprio aqui.
Kolay gelsin.
Boa caçada.
Sana gelsin!
Lixaste-te!
Öyle düşündüğünü sanmıyorum. Ve sakıncası yoksa bir öneri ; bırakın o size gelsin.
Não acho que ela pensa isso. deixe-a ser ela a aproximar-se.
Leah'ya renk gelsin.
E a Leah precisa de uma corzinha.
Başkanı tamamen destekliyoruz, önüne ne gelirse gelsin fark etmez.
Apoiar o Presidente completamente, e vamos ficar sempre ao lado dele.
Devamı gelsin.
Venham eles.
Bırak gelsin.
Deixa-o vir.
Eğer parktaki adam köstebekse neden gizli takasa gelsin ki?
Se o homem no parque era o contacto, porque terá ido ao ponto de recolha?
Bu şarkı sana gelsin Bertrise.
Esta é para ti, Bertrise.
Kolay gelsin. Wu.
- Boa sorte com isso.
"Biriniz bana koca olursa razı olurum ve gülmekten gına gelsin istiyorum" dedi.
"Contento-me com um marido", disse ela, - "E muita felicidade".
O yüzden sıradakini söyleyin ve ailesiyle konuşmak isteyenler buraya gelsin.
Portanto, diga-me quem é o próximo e dê a vez a alguém que realmente quer falar com os pais.
- Bırakın dünyalılar gelsin.
Deixem os Terrenos vir.
Bırakın gelsin.
Deixa-a passar.
Başlangıcı karides kokteyliyle yapalım, ana yemekte de biftek ve ıstakoz gelsin.
Vamos começar por uma entrada de cocktail de camarão e depois carne e lagosta como prato principal.
- Austin. Gitsin eskisi, gelsin yenisi.
Fora com o velho, viva o novo.
Julio'dan "her şey yolunda" raporu gelsin hallederiz.
Está bem, assim que receber um sinal do Julio.
Kolay gelsin hayatım.
Tenha um bom dia de trabalho, querido.
Kolay gelsin bakalım.
Tenha um bom dia.
Egemenliğin gelsin.
Venha a nós o Vosso reino.
Çagir gelsin bütün dostlar...
* Reúne todos os teus amigos *
- "Kurbanlarına odaklan, bırak davranışı peşinden gelsin."
Para me focar na vitimologia, e deixar que o comportamento me indicasse o caminho.
Eminim senin Yoriko da gelsin, istersin.
Aposto que gostaria que sua titia visse.
Bekleyelim gelsin. O bize anlatacak.
Esperamos por ela, ela já explica.
Bebeğe bir zarar gelsin istemezsin, değil mi?
Não quer fazer mal ao bebé, pois não?
- Size kolay gelsin.
- Boa sorte.
İster misin, eşyasını almaya gelsin?
Não sei. Achas que talvez ainda volte para vir buscar tudo isto?
Bırakın gelsin.
Deixem-no aproximar-se.
- Bunu dışarı koyacağım ki, millet görüp arka kapıdan gelsin.
Vou por uma placa lá fora para entrarem por detrás.
Gönder gelsin.
Quero em posição.
Senle gelsin.
Vai com ele.
Gizli Birlik'in lideri gelsin.
Chamando, Lider do esquadrão secreto.
Oğlana bir alkış gelsin bakalım.
- Palmas para o rapaz.
Kalanınız benimle gelsin.
Os restantes, comigo.
Ben, Danko Jones. Söyle babana dışarı gelsin, evlat.
Chama o teu pai cá fora, miúdo.
Anladım, peki, tamam, gelsin bakalım.
Eu sei.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]