English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ G ] / Gelıp

Gelıp traduction Portugais

313 traduction parallèle
- Çok ayıp Jesse. Gel.
- Onde estão as tuas maneiras?
Tambul, bir adam alıp gel.
Chama um homem e segue-me.
- Yedek anahtarı alıp yukarı gel.
Venha.
Kaçıp kurtulmaları için bir şilin veririm Pip. Hadi gel.
Aposto um xelim em como eles já fugiram, Pip.
McIlhenny, defter kalem alıp gel.
Mclllhenny, traga papel e lápis.
Kalıp onunla karşı karşıya gel.
Fica aqui e anda aos tiros.
Gel, Sımii, hemen gitmeliyiz. Peter'in evini kuşatıp...
Vem, Smee, temos de partir imediatamente cercar a casa de Peter...
Billy... silahını atıp dışarı gel.
Billy, atire a arma e saia.
Git gel aynı şeyleri yapıp duruyorsunuz!
Você tem feito isso o tempo todo.
Gel, yukarı çıkıp onları dinleyelim.
Vamos subir e comer algo.
Tamam beyler! Her dördüncü adam koş ve arabanı alıp gel!
Muito bem, os homens da frente correm a buscar os carros!
- Courtney! - Buyrun efendim? Kağıt kalem alıp buraya gel!
Vem cá com um bloco e um lápis.
Küçük bir eyleme geçmek üzereydiler gel-gitlerle, bağırıp duran genç devoşkanın üstünde.
Estavam-se a preparar para montar uma chorosa miúda que tinham com eles.
Onu unutmaya çalışıp, yeni filme konsantre oldum başlangıçta genç bir devoşka gel-gitlere uğruyordu önce bir malşik tarafından sonra bir başkası tarafından. Sonra bir başkası tarafından.
Mas tentei alhear-me disso e concentrei-me no filme seguinte que mostrava uma miúda a ser montada primeiro por um tipo depois por outro e outro.
Bana doğru ilerliyordu ışıkla birlikte, göklerin ruhani ışığını andırıyordu. Ve parlak bir düşünce gülliverimden geçti onu yere yatırıp bir gel-git yapmak. Gerçek bir vahşilikle.
Ela aproximou-se de mim e a primeira ideia que me veio à cabeça foi lançá-la ao chão ali mesmo e possui-la como um selvagem.
Baltanı alıp buraya gel ve yardım et.
Pega no machado e vem aqui.
Dinle, gel şu ambar kapaklarını açıp aşağıya doğru bağıralım.
Escuta, abramos as escotilhas e gritemos para baixo.
Ama bunu görmezden gel. Elini onun omzuna koyacak... kararlı bir şekilde, o kızarmış ve şişmiş gözlere bakıp... şöyle diyeceksin...
Você coloca sua mão no ombro dela... olha de forma resoluta dentro daqueles olhos de borda avermelhada e inchados... e você diz :
Hadi dolaşıp arkaya gel.
Dê a volta por trás.
Hadi yukarı gel. Biraz rahatlayıp, konuşuruz.
Vem, fica à vontade.
Şimdi kıçını kaldırıp buraya gel.
Desçam para aqui.
- Kıçını kaldırıp şuraya gel, Gate.
- Chega ali, Gate.
Şimdi, kıçını kaldırıp buraya gel... ve şu şeritleri gaz kavonozuna tak, kapat.
Agora mova sua bunda e ir lá, Coloque o material na garrafa de gasolina e Move!
Niçin dışarı çıkıp kurulanmıyorsun? Gel de üzerine yeni kıyafetler al, tamam mı?
Porque não te enxugas e vais buscar roupa seca ao cacifo?
Babam uzak durmamı söyledi Ben, gel oynayalım, dedim
Meu pai quer qu'eu deles me afaste Mas eu quero-os p'ra brincar
Ama sonra o çıkıp bana, "Benimle gel." dedi.
Só que, quando chegou e disse : Anda comigo!
- Gel. - Başbakanlıktan bir telgraf geldi.
- Um nota do gabinete do P.M.
Antilop ya da bufalo avlayıp gel-gitleri seyrederek zaman geçirdik.
Nós caçávamos antílopes ou búfalos, cujas migrações aumentavam e diminuíam, consoante as estações.
Geri gel buraya!
Volte p'ra baixo!
Colwyn, sen de hemen arkamdan gel.
Colwyn, volta logo p'ra mim.
Kıçını kaldırıp buraya gel.
Vem já para aqui.
Şimdi kumbaranı alıp gel bakalım.
Agora vamos lá ver a caixa que tem o dinheiro.
- Ben bunları yazdıktan sonra, yıkayıp sil ve kimseye bahsetme, sonra yanıma gel.
Quando eu tiver acabado, quero que lave isto e que não fale disto a ninguém.
Çamaşırhaneye ver, yıkayıp ütülesinler. Kazanmadığını düşünürsen gel fazladan paranı al.
Leva-os à lavandaria para lavar e passar... e se achares que perdeste, volta e levas o troco extra.
Buraya gel P.W.
Vem cá, P.W.
Hemen elindekini bırakıp buraya gel.
Deixe isso e venha cá depressa.
Bütün nakdini ve bir kaç edepsiz geceliğini alıp buralara gel, şu andan itibaren Noel'e kadar, yatak odamın tavanını ezberleyeceksin, seni şanslı kaltak.
Vem para cá com todo o teu dinheiro, e umas roupas de noite marotas, e estarás a olhar para o tecto do meu quarto até ao Natal, sua vadia sortuda.
O yüzden gel de bir plan hazırlayalım ana kapıdan çıkıp gidecek 600 mahkum için.
Portanto estudemos um plano. Com 600 prisioneiros... que sairão pelo portão principal...
- Tıpış tıpış gel de aç şunu.
- Anda cá e abre isto.
"Buraya gel" ile başlayıp "Ah" ile biten nedir?
O que começa com "Vem cá" e acaba com "ow"?
Gel Peggy yukarı çıkıp eski sütyenlerini birleştirmeyi... deneyelim.Yerine birşey bulana kadar seni idare eder.
Anda, Peggy. Vamos lá para cima e ver se conseguimos juntar alguns dos teus sutiãs. Isso deve ajudar-te até conseguires um substituto.
Benim için alıp gel olur mu meleğim?
Vai buscar-mo, pode ser?
Mitchel, kıçını kaldırıp buraya gel çabuk.
Mitchel, põe esse rabo rápido cá em baixo.
Buraya gel, seni hıpır!
Venham cá, abraço.
Sadece şuraya uzan ve biraz şekerleme yapıp kendine gel
Olhe, descanse aqui um pouco, até as baterias recarregarem!
Dinle beni, hemen kıçını kaldırıp buraya gel.
Agora escuta-me bem. Sai daí imediatamente!
Gel, üst kata çıkıp yetişkinler gibi çıplak Nintendo oynayalım.
Vamos lá para cima brincar ao striptease como dois adultos.
Kapa çeneni ve kıçını kaldırıp gel buraya!
Mexa-se.
Hadi gel, makarnacılar ortalığı kırıp geçiriyor.
Vamos, Donnelly, essas lágrimas destroem o lugar.
Drew kıçını kaldırıp buraya gel.
Drew, vem já aqui, direita-volver.
Markete kadar git de, 6'lı bir kutu alıp gel.
Então meu, porque não vais lá fora e compras umas 6 latas destas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]