Genelde traduction Portugais
9,975 traduction parallèle
Genelde el sıkışırım, ama...
Apertava-lhe a mão, mas...
Birisi buraya yeni bir doktor gelince ailesini genelde biftek yemeye götürdüğünüzü söyledi.
Alguém disse que, quando há um médico novo, costuma levar a família à churrascaria.
Hayır, seçmelerde YouTube videoları gösterilmez genelde. Ama sağ ol.
Não, não é habitual mostrar vídeos do YouTube nas audições, mas obrigado.
Zaten genelde ilişkide temiz tip ben olurum.
Eu costumo ser o elemento limpo da relação.
Peki sen, Rachel, insanların genelde evlendiği bu yaşta çıkmakta olduğun bu beyefendiyle sonsuz bir bağ kuracağına söz veriyor musun?
E tu, Rachel, prometes criar um elo louco e eterno com este cavalheiro com o qual namoras nesta fase da tua vida, quando as pessoas costumam casar?
Ben de genelde öyleyimdir.
Eu também costumo ser.
Genelde kaçmak için buraya geliyorum.
É para aqui que costumo vir para desanuviar.
Genelde arabasının içinde.
Normalmente no carro dele.
Genelde senin... Eğer ilgilenirsen.
Especialmente sobre ti, se queres saber.
- Genelde öyle düşünürler.
Normalmente acham isso.
Genelde telepatik olarak yaparım...
Normalmente, faço-o telepaticamente.
- İnsanlar genelde şemaya ihtiyaç duyar.
- Normalmente precisaria de um fluxograma.
Genelde korkusuz biri değilmisindir?
Não costumas não ter medo de nada?
Pulcinella genelde konuşmayan sahtekar bir karakterdi.
O pulcinella era o personagem trapaceiro, geralmente sem voz.
Genelde ödenmemiş borç yüzünden tetikçi tutulur.
Mortes por encomenda costumam envolver alguma espécie de dívida não paga.
Evet, Asgard'lılar genelde sarhoş olmazlar.
Sim, os asgardianos costumam aguentar a bebida, mas...
Genelde dönem devam ederken yeni öğrenci kabul etmeyiz.
Não costumamos aceitar alunos novos a meio do período.
Genelde daha çok hiddete sebep olurlar.
Normalmente provocam mais raiva do que isso.
Genelde en zeki insanlarin bir açigi olur.
São as mais inteligentes que têm os maiores pontos cegos.
- Genelde sevinirler.
- As pessoas geralmente ficam.
Açıkların genelde kötü bir şöhreti vardır.
Geralmente, os bugs têm uma má reputação.
- Genelde koltuga ihtiyacim olur.
Só conheço tipos de fatiota.
Kas içine uygulanan enjeksiyonlar genelde çabuk yayılır ama ama bunun köpeğin böğrüne bile ulaşmamış olması mümkün.
As injecções intramusculares, regra geral, disseminam-se rapidamente, mas... mas, é possível que... É possível que nunca tenha saído do flanco do cão.
Bilirsin, genelde tüm telleri keseriz.
Sabes, normalmente, cortamos todos os cabos.
Eğer belanın kalacak bir yere ihtiyacı olursa genelde kendine Ray Endicott ile bir oda buluyor.
Se um problema precisar de um local para passar a noite, geralmente, encontrará um quarto com o Ray Endicott.
- Genelde bu iyi bir şey.
- Normalmente, isso é bom.
- Genelde.
- Normalmente.
Genelde kendini bundan uzak tutman gerekir.
- Às vezes, temos de a deixar.
Ben çok bir şey görmem, uyurum genelde.
Não vejo muito, gosto de dormir.
Ben genelde 19. yüzyıl öncelerine ait silahlarla ilgileniyorum.
Costumo lidar com armamento pré-século 19.
Genelde hiç etkilenmem.
É raro ficar impressionado.
- Nighthawk genelde böyle komuta etmez.
O Nocturno geralmente não é tão directo.
Bu kişi genelde ben olurdum.
Em geral é a minha mania.
Genelde hayır diyecek bir tip değilsin.
Não costumas recusar nada.
Genelde gayet iyi konuşurdu.
Ela geralmente fala bem.
"Genelde iyi konuşurdu siyahi bir kadına göre"
"Ela geralmente fala bem, para uma mulher negra."
Hep bir gizem romanı, genelde de Agatha Christie ve her zaman hikayeyi mahveden bir bilgi kartıyla.
Sempre um mistério, normalmente Agatha Christie... E sempre com um cartão que normalmente arruinava a história.
Paratrechina longicornis genelde deli karıncalar olarak bilinirler.
Paratrechina longicornis, conhecida por "formigas-loucas".
- Bir sorun olur mu? Crown Vic'i genelde gizli polislerin kullandığını düşünürsek evet, bir sorun olur.
- Por saber que os Crown Vic... são os carros mais usados pela polícias à paisana...
Camelot'da misafirlerimizi öldürmeye çalışmayız genelde.
Normalmente não tentamos matar os convidados em Camelot.
Genelde hep haklı çıkarlar, değil mi David?
É sempre seguro dizer uma coisa do género, não é, David?
Korkularımız bizle oynayıp yolumuzu değiştirmekten hayatımıza bakmaktan korkutabilir. Ama genelde korkularımızın ardında ikinci şanslar gizlice kullanılmayı bekliyordur.
Os nossos medos conseguem pregar-nos partidas, deixando-nos com medo de mudar o rumo, com medo de seguir em frente, mas normalmente, escondidas atrás dos nossos medos, estão segundas oportunidades à espera de serem aproveitadas...
Genelde vaktinde gelirdiniz ama neyse.
Não costuma atrasar-se, mas... não importa.
Sanırım daha önce tanışmadık. Genelde diğer iki adam gelirdi.
Não os conheço, costumavam ser outros dois.
- Genelde gerçeğe dayanan halk bilgileri bunlar.
O folclore geralmente tem uma base na realidade.
Genelde düşüncelerimle baş başa dolaşırım ama zaman değişiyor.
Normalmente dou um passeio sozinho com os meus pensamentos, mas os tempos estão a mudar.
Ağaçlar genelde yeraltı dünyasına giriş olarak görülür.
As árvores são associadas frequentemente com a entrada para o submundo.
O ot için genelde "Tanrım, bunu kim koydu buraya?" denmez mi?
Como em : " Meu Deus, quem pôs aquilo ali?
Ağaçlar genelde yeraltı dünyası ile ilişkilendirilirler.
As árvores são, geralmente, associadas ao submundo.
Genelde çok kıvrağımdır.
Sou sempre tão flexível.
Bu bir Gronckle için tuhaf bir davranıştı. Genelde oldukça dost canlısıdırlar.
É um comportamento estranho para um Gronkel.