Geçecektir traduction Portugais
354 traduction parallèle
Gemim ve kargosu Berlin'in dostu olan ellere geçecektir.
O meu navio e a respectiva carga, vão cair nas mãos dos amigos de Berlin.
Bunlar geçecektir. Devam etmeliyiz.
Vão ser uns dias difíceis, mas temos de continuar.
Hemen harekete geçecektir. - Şerife telefon edecek.
Ele é um bom homem, tomará medidas.
Japonlar derin hücuma geçecektir.
O navio prepara-se para atacar.
İş hallolduktan sonra buranın patronu sen olacaksın Eğer gizli adam işin yapılmasını isterse seninle irtibata geçecektir.
Quando o tiver substituído, o espião procurará a contactá-lo.
Ama eğer kalacağım otel güzel yemekler de hoş olursa bu halim geçecektir.
Mas se a estalagem for elegante... e com um belo jantar, vai passar.
Savunmasız anımda, harekete geçecektir.
Quando achar que baixei a guarda, ele vai avançar.
Anadolu kıyıları boyunca uzanan kentler onun tarafına geçecektir.
As cidades da costa da Ásia Menor vão apoiá-lo.
Şey, yanında bir silahı varsa, kendisini savunmaya geçecektir.
Bem... se ele tiver uma arma à mão, ele ele defender-se-á.
Geçecektir.
Ela vai passar.
Prosedüre uyarsa, hedef menzile girince bizimle temasa geçecektir.
Se seguir as normas, irá contactar-nos quando chegar perto do alvo.
Stewart Paşa'yı nehrin aşağısına gönderdim mümkün olan en hızla harekete geçecektir.
Mandei Stewart Paxá rio abaixo para apressar as coisas o mais possível.
Yerine biri gelene kadar bir süre geçecektir.
O substituto demora a chegar.
Haklıysanız sadece gülüp geçecektir.
Se tiver razão, ele vai apenas rir.
Geçecektir.
Ele vai passá-la.
Kardeşinin intikamını almak için mutlaka harekete geçecektir.
Não descansará até que se vingue.
Bunu duyduklarında ünite faaliyete geçecektir, çok geç olacak.
O engenho será activado quando ouvirem isto e será tarde demais.
Bu işi çok sıkı tutmazsan, senin önüne geçecektir.
Se não fores firme com isto, ele passa-te a perna.
Sabırlı olmalsın, Kay. Seninle temasa geçecektir.
Ele entrará em contacto contigo.
Ve ulaştığında ise... Mutlaka harekete geçecektir.
E, quando ela ler... ela irá certamente agir.
Müdür seninle ilişkiye geçeceğini söylediyse, geçecektir.
Quando alguém como o comissário diz que te contactará, assim fará.
Eğer, şayet, bu hedefe ulaşmamızda bize yardımcı olursan burada bizimle birlikte kalacağın süre zevkli geçecektir.
Se, por acaso, nos ajudar a atingir esse objectivo, julgo que a sua estada aqui será muito agradável.
Ordunun hazır olduğuna karar verdiğinde harekete geçecektir.
Ele avança quando achar que o exército está pronto para avançar.
Biri mutlaka arabasıyla geçecektir.
A qualquer momento, alguém passará de carro.
NATO nükleer silahlarla karşı taarruza geçecektir.
A NATO contra-atacaria com armas nucleares.
Bensiz daha iyi geçecektir yürüyüşünüz.
Vocês dois estarão melhor sem mim.
Baban öldüğünden beri bir tane bile almadım, ve daha kötü hissediyorum... berbat hissetmen normal, geçecektir.
Desde que o teu pai morreu que não os tomo e estou cada vez pior. Claro. É esse o problema, mas tem calma que isso passa.
- Bu cihazı takan kişi için 1 saniye 10 saniye kadar uzun geçecektir.
- Um segundo transforma-se em dez para a pessoa que transporta o dispositivo.
Eminim ki, zarfın üzerine "Londra'nın En Büyük Artisti" diye yazarsanız, mutlaka eline geçecektir.
Estou certo, se endereçar para "O maior exibicionista de Londres", ele recebe-lo-à.
Geçecektir.
Vai passar.
Grissom'u mahkemeye çıkartırsanız, korkuları geçecektir.
Não terão quando levar Grissom a tribunal.
Tanrı nasıl isterse... günümüz öyle geçecektir.
E bem como desejares, Deus... dispõe deste dia.
Yüzbaşı, eğer Pike 100 adamıyla birlikte bizi geçerse, bu şehri yakıp geçecektir.
Se nós Pike recebe passado com 100 homens, ele vai queimar a cidade para o solo.
Elime geçecektir, Bay Van Braks. Endişelenmeyin.
Mas chegará, Sr. Van Braks, esteja descansado.
Size diyebilirim ki, bir kaç çizik ve çürük dışında hiçbir şeyiniz yok. Bir kaç güne hepsi geçecektir.
Tanto quanto sei, tem alguns arranhões e equimoses, mas julgo que ficará boa num dia ou dois.
Yeni binyılla birlikte, Sanal Gerçeklik adı verilen teknoloji... yaygın olarak kullanıma geçecektir.
No virar do milénio, a Realidade Virtual terá um uso generalizado.
Öfkesi geçecektir.
Ela volta atrás.
- Buradan mutlaka biri geçecektir.
- Certamente alguém passará por aqui.
Harekete geçecektir.
Ela vai actuar de alguma forma.
Ama gücünü yeniden toplayınca bu durum geçecektir.
Vai melhorar quando recobrar as forças.
- O ibraz utangaç. - Geçecektir.
- Ela é só um pouco tímida.
- Merhem ile geçecektir.
Este unguento deve bastar.
Dengeleyemezsen, ortak yaşar kişiliğini ezip geçecektir.
Se não conseguir, o simbionte irá dominar a sua personalidade.
Geçecektir.
Vai desaparecer.
Rakamlar mutlaka yükselişe geçecektir.
Os números vão subir.
İğnenin ucu, gözün iris tabakasından kolayca geçecektir.
A agulha passa pelo olho sem grandes dificuldades.
Çok yakında geçecektir.
Com o tempo, tudo passará.
Fakat üzülme, geçecektir...
Mas não se aflija, isto passa.
Acın geçecektir, inan bana.
A tristeza passa, acredite.
Geçecektir.
Ficará bem...
- Geçecektir.
- Vai passar.